Şanslıyım Ben

Yüzlerini gördüğüm, ellerini tuttuğum, sarılmalarını hisettiğim, anlattığımda dinleyen, benimle kahve içen “gerçek dostlarım, arkadaşlarım” var:)

~

Yüzlerini hiç bilmediğim, ellerine dokunamadığım, ama bana yazdıkları mesajlarla ulaşan, gün içinde birkaç dakikasını ayırıp halimi hatırımı soran “sanal dostlarım, arkadaşlarım” var:)

Şanslıyım değil mi? Biliyorum, farkındayım. İliklerime kadar ne kadar şanslı bir kadın olduğumu hissediyorum.

~

Ayrıca bir sürü şeyin peşinde koşabilmek için sınırsız bir enerjiye sahip olduğum için.. Her zaman hedeflerim, planlarım, to-do-list’lerim olduğu için.. Bunların bir kısmını gerçekleştirebildiğim için de şanslıyım ben:)

~

Bazen hepiniz gibi içim sıkılıyor, olur olmaz şeylere üzülüveriyorum. Çok kırılganım ben aslında her ne kadar böyle “tough”, sert, sağlam biri gibi gözüksemde.

Nihayetinde bir insanım.

Nihayetinde bir kadınım.

~

Burası benim ya, içimi dökebildiğim, günlük yaşantımdan iz bırakan şeyleri paylaşabildiğim bir nevi “kişisel günce” ya. İşte bu sebeple hafta sonu yaptıklarım, gülüp eğlendiklerim, yiyip içtiklerim kadar üzüntülerim, kafayı taktıklarım, kırıldıklarım da oluyor haliyle. Ama demiştim ya hani, “Bu da geçer. Neler neler geçmedi ki” diye. Ge-çi-yor. Ya da ben buna inanmak istiyorum:)

~

Son zamanlarda Sevgili ile eğlenceli bir aktivitemiz var. Gelenekselleşti hatta neredeyse, geçenlerde 3.sünü yaptık. Ben genellikle akşamları eve gelir gelmez üzerimi değiştirdikten sonra bir kadeh içki koyarım bardağıma. Ve yaklaşık 20 dakika ila yarım saat pek birşey yapmadan içkimi içer, elimizin altındaki dergileri karıştırır, ya da Eurosport’ta ilgimi çeken ne varsa onu izlerim. Sonra Sevgilim gelir, o da alır havasındaysa bir kadeh. Sonra mutfağa gider ve o akşamki yemek hazırlığına girişiriz. Bazende karnımızın hiç aç olmadığını, ya da bir şekilde iştahsız bir günde olduğumuzu bahane ederek içkiye devam ederiz. İşte böyle bir akşam canımız eski müzik parçalarını dinlemek istedi ve, YouTube sağolsun, daha sonra 3.sünü gerçekleştireceğimiz nostalgia&karaoke gecelerinin ilkine merhaba dedik:)

Evet biz iki tip bir yanda eski şarkılar, bir yanda sözlerinin bulunduğu iki ayrı ekran karşısında bazen sabahlara kadar süren karaöke partilerinde performans göstermeye başladık:) İnanılmaz eğlendiğimizi söylemeye gerek yok sanırım. Sevgilimle ben, evimizde salonumuzun halısının üzerinde oturmuş, elde kadehler, bağıra çağıra, bazen çift vokalli, bazen düet parçaları icra etmekteyiz. Üst ve yan komşumuz tatilde olduğu için başarı ile gerçekleştirdiğimiz gecelerin sabahında allahtan ne bir şikayet ile, ne de baş ağrısı veya ses kısıklığı ile karşı karşıya kalmadık. Bu, bizim en güzel eğlencemiz son zamanlarda:)

~

Cumartesi günümün öğleden sonrasının tamamını mutfakta geçirdim ve uzuun zamandır yapmadığım mezelerin hazırlığına giriştim. Akşama rakı-balık için evimize arkadaşlarımızı davet etmiştik ve ben herşeyin benim elimden çıkması gerektiğini söyleyerek yaklaşık 3-4 saatimi mutfağımda gerçirdim. Fotoğraflarını çekemedim, zira makinam ve ben artık ayrılmaz ikili değiliz. Onunla yakınlaşacağım zamanın tekrar geleceğini umud ediyorum ve o sebeple ilişkimizi kasmadan, sorgulamadan, neden?lerle boğmadan bir süreliğine böyle götürmeye karar verdiğimizi söylemek istiyorum!

Yaptığım Patlıcan Salatası dışarıda yediklerimizden bile güzel oldu. Taze barbunya bulmuşken ayıklayıp yapmak için üşenmediğim o güne şükürler olsun demek istiyorum. Ne kadar iri ve lezzetliydi barbunyalarım. Gittim biraz daha aldım, ayıklayıp derin dondurucuda paketlemeyi düşünüyorum sonrası için kendilerini.

Yoğurtlu havuç&kabak ise zaten favori mezem olup, bu defa süzme yoğurdu normal yoğurt ile karıştırmamın faydasını gösterdi bize. En beğenilen meze seçildi gece:)

Mutfakta kendimi o kadar iyi ve mutlu hissediyorum ki anlatamam. Evin içinde bir işle meşgul olmayı en sevdiğim yer mutfağım. Şunu farkettim ki, bir tek yemek yapmakla ilgilenirken başka bir şey düşünmüyorum ben! Nasıl güzel, nasıl?

~

Bir önceki gece mezeler, ızgara çupramız ve Yeşil Efe’nin marifeti sebebiyle gayet erken saatte yataktan kalktığımız Pazar günümüzü de Eymir Gölü’nde yayılarak geçirdik 7 saat kadar! “Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi” isimli kitaptan 200 küsür sayfa okudum, patatesli-patlıcanlı-ıspanaklı-peynirli gözlemeler yedim. Hava inanılmaz sıcak olmasına rağmen Eymir kıyısı püfür püfürdü. Serin serin minderlerde yayıldım, kah uyukladım, kah kitap okudum, kah gündüz düşlerine daldım.. Bir hafta sonunu daha bitirdim işte.

Evdeki egzersizler iyi gidiyor. Bir gün ara verdim sadece, o da kaslarım ertesi gün nefes almama bile müsade etmediği için. Şimdi en az 15 dakikalık, programlı setlerle ilerliyorum. Ama şınav olayında çok zayıfım hala, kollarım zayıflamış! 10. şınavı çekemiyorum, 9’da kalıyorum. Ama azimliyim, en az 15-20 çekebilmem lazım birkaç hafta içinde. Spor yaparken de kendimi terli, yorgun ama çok iyi hissediyorum.

İşte bu sebeple bana iyi gelen şeyler yapıyorum: Spor, yemek, kitap okumak gibi.

Daha sık yazacağım. Hafta sonuna doğru bir “aktivite”de eşlikçi olmam istendi benden. Çok heyecanlandım, ama arkadaşıma da güveniyorum. Kesinleşince bildireceğim, zira sizin de oturduğunuz yerden takip etmeniz olası bir “aktivite” bu:)

Haftanız güzel geçsin:)

 

Şanslıyım Ben” hakkında 11 yorum bulunuyor:

  1. Ece

    Çok sevindim tekrar bu kadar canlı hissetmene ve bizimle paylaşmana. Uzaktan takipçin bile olsam senin iyi hissetmen beni de iyi hissettiriyor. Daha nice mutluluklarını bizimle paylaşman dileğiyle. Sevgiler.

    Cevapla
  2. cihan

    Canım Ablam valla dün bir alttaki yazını okuyunca canım bayagı bir sıkıldı ne diyem, yorum bile yazamadım keyfin yerindedir umarım iyisindir. Seni seviyorum kendine ii bak optum . 🙂

    Cevapla
  3. Ezgi

    Sevgili Dilayra,
    Çok sevindim iyi hissetmene..Böyle postlarını okumayı istiyoruz..;)Buarada -itiraf ediyorum-Cidden yemek yapma konusunda çok yeteneksiz biriyim…Bunu postunu okuyunca daha iyi anladım..:))Mezeyi bile bir kenara bırak.Hiç yemek bilmem!! Nedeni de sanırım işin başa düşmemesi..:)Ne olacak halim?!? Yanlız yaşayacağım günümümü beklemem lazım :)) 😉
    Dediğin gibi insanız ve kadınız… Haliyle zaman zaman oluyor böyle ruh halleri..önemli olan bunu atlatabilmek! 😉
    Sevgiler!

    Cevapla
  4. dlayra

    sevgili ece, ezgi ve canım ufaklığım,
    çok teşekkür ediyorum yazdıklarınıza ve inanın çok mutlu oluyorum bunları her okuduğumda.
    ben çok şanslıyım da, işte bazen ya şımarıp daha fazlasını istiyorum, ya da karşımdaki ben leb demeden beni anlasın istiyorum. olmuyor tabi:)
    bir gün birkaç basit meze tarifi vereyim bari ezgicim. fotoğraf makinamla barışırsam beraber bir çalışma yaparız burası için:)

    Cevapla
  5. gamze

    Merhabalaaar,
    Özlemişim yazılarını, hep böyle kal (bu da eski bir parça hatırlarsan)
    Sevgiler
    Gamze

    Cevapla
  6. Selim

    Dilaracım, “aktivite” için ismin yetkililere bildirildi bile;)
    Hatta seni “Blog yazarı” olarak tanımladım ki herşeyi kapsasın diye:)
    Artık duyurabilirsin çekinmeden…

    Cevapla
  7. dlayra

    gamze’cim:)
    teşekkür ederim:) benim elimde değil mi böyle kalmayı başarabilmek?? deniyorum.. hala deniyorum:)
    *
    sevgili selim:)
    yine TRT FM’de, bu defa farklı bir saatte senin konuğun olmak çok gurur verici. sevgili program ortağın Banu Tarancı yokken bir yanımız eksik olacak gerçi, ama ben seni de kendimi de yetkililere rezil etmemek için elimden geleni yapacağım.. sanırım:)

    Cevapla
  8. sema

    İyi olmana, pozitif haline döndüğüne çok sevindim, geçen sefer ki radyo programını kaçırmıştım ama umarım bu seferkini dinlerim, sabırsızlıkla bekliyorum fotoğraflarını gördüğüm dilaranın sesini de duymayı :)sema

    Cevapla
  9. dlayra

    sevgili sema,
    sanıyorum perşembe günü bu girişimimizle ilgili detaylı bilgi elimde olacaktır. buradan yayınlarım ve siz de sanıyorum ki online bile dinleyebilirsiniz beni:) bizi:)
    sevgiler,

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir