Sana bir nevi hesap sorarak başlamak değildi niyetim inan. Ve fakat sonunda Sevgilimi hasta etmeyi başardın! Benim kronik sinüzitimi azdırdın! Başağrısından mahvoluyorum akşamları. Neden bu kadar serinsin, ve soğuksun akşamları sorabilir miyim? Birazda uzaksın sanki ya, hadi bakalım o kadar da günahını almayayım, daha 4. günün bugün. Bekleyelim, görelim, sonra değerlendirelim.
Şimdi açık konuşmak gerekirse Temmuz güzel uğurladı bizi kendi yamacından senin bağrına. Sevgili arkadaşlarımız Akvaryumdaikibalık misafir ettiler bizi bir hafta sonu cennet köşesi diyebileceğim Abant’da, yazlık evlerinde. Gerçi hafta sonumuz bahçede geçti, daha çok bahçeye misafirdik. Başka arkadaşlarlada tanış olduk, harika mangal partileri yaptık, bol bol içtik, bol bol güldük kahkahalarla. Rose şaraplar eşliğinde aperatiflerimizle haşır neşirken hafifçe portakal renginden kızıla dönen güneşi batırdık dağların ardından. Sabah erkenden misler gibi kahvaltıyı hazır ettik hatunlar olarak, masadan kalkamadı kimse öğleden sonraya kadar:) Mountain Trek yaptık, 1,5 saat boyunca neredeyse 75 derecelik eğimli tepeye tırmanırken kan ve ter içinde kaldık. Bir önceki mangalda yediğimiz herşeyi şahsen ben eritmiştim döndüğümüzde. Ama HA-Rİ-KAY-DI:) Temmuz’u böylece uğurlamıştık biz.
Sana da bayağı hareketli bir programla merhaba dedik. Ama dediğim gibi eski alışık olduğumuz zamanların aksine sıcak değilde pek bir serin karşıladın bu defa. Ben ki Kasım ayında doğmuşum, ama tamamiyle bir sıcak iklim çocuğuyum. Dört gözle bekliyorum sıcak günleri, ı-ıh yok gelemedi bir türlü. Bu yıl ne kadar da şaştı mevsimler değil mi Ağustos? Sende nasibini aldın tabiki bundan, aslında senin de günahın yok ki! Herşeyin sebebi bizleriz, biz insanlar. Bu dünyadaki herşeyi elleriyle yok edecek olan tek varlıklarız:(
Neyse işte, hafta sonu serin merin dinlemedik şehir dışından gelen konuklarımızı evimizde ağırladık Sevgilimle. Geniş geniş kahvaltı ettik, üzerine keyifli bir akşam yemeği yaptık Akdeniz Akdeniz’de. Ama bu defa çok içmedim şahsen, 2 duble rakı birde cila olsun diye bira, o kadarcık! İşte orada üşüttük hepimiz serin serin estirdiğin rüzgarına karşı mey’ler elde kahkahalar atıyor iken. Sonra gittiğimiz bir yerde de eskiden canım dediğim, en iyi arkadaşımı gösterdin bana, biraz gönlümü aldın hadi itiraf edeyim. Yıllar olmuş, uzaklarda yaşıyordu, yıllar geçmiş geri dönmüş şehrimize. Çok sevindim Ahmet’ciğimi gördüğüme, Sevgilime anlatırdım hep Manhattan ve Gölge Rock Bar zamanlarında ne kadar eğlendiğimizi beraber, ne kadar keyifli, akıllı bir dost olduğunu. İlk motorsiklete onun arkasında yolcu olarak bindiğimi. Yine almış bir motorsiklet, eski Ahmet bu, değişmesi mümkün değil.
İşte böyle Ağustos. Pazar gününüde üniversitemin (3’ünden biri, ama hangisi?) kampüsündeki yemyeşil bahçende geçirdik 6 kişilik bir ekip olarak. Güzel bir brunch yaptık. Çimenlere yayıldık, kitap-gazete okuduk. Bu arada yeni başladığım kitabım hızla ilerliyor sayende. Bu serinlikte üzerime birşeyler alıp, kıvrılıp kitap okumaktan başka birşey yapmıyorum zira akşamları. Beyaz Kaplan tavsiye kitaptı. Onu bitirip, Başak’cımın önerisi sonucu aldığım kitaba başlayacağım. Eylül sonuna kadar ne kadar kitap okusam kar, biliyorsun okul başlayacak yine.
İşte böyle. Bu arada araştırmalarım devam ediyor. Anne kuşumla yol var ya bize, hani şu fallarda mütemadiyen çıkıyor. İşte onu organize etmekle uğraşıyorum bir taraftan. Sanıyorum sen bizi yeni bir aya yolcu ettiğinde herşey tamamlanmış olacak, onuda Eylül’e hitaben yazarım, oradan okursun artık.
Hadi şimdilik hoşçakal. Ama lütfen esenlikle, keyifle, heyecanlı kal; kal ki bizde nasibimizi alalım. Ben zira biraz kendimde değilim bu aralar, toparlanmak için yardım bekliyorum. Bak, söylemedi deme. Tamam mı?
Selamlar Dilara,
İlk önce geçmiş olsun diyorum ve müthiş bir Ağustos ayı diliyorum :))
Sevgiler
Gamze
gamzecim, teşekkür ediyoruz ve amin diyoruz:)
merhaba diloşum ,sevgiline ve sana geçmiş olsun…
umarım agustos sana gönlündekileri sunar :))
güzel bir hafta sonu ve hafta diliyorum :))
sevgiyle kal öpüldün 🙂
Geçen hafta Kuşadası’nda ancak kemiklerim ısınabildi, bu sene yaz mevsimi Ankara’ya teğet geçiyor hakikaten…
burcum sağol,
iyileştik ikimizde artık. öyleki hafta sonu içki bile içebildik, o derece:)
*
başakcım hoşgeldiniz,
çok sıcak sevmeyenler bayram ediyorlar tabi. ama ben ne yazık ki sıcak mevsim insanıyım:(
Yavrucum
Bu yangın iyi olmadı.Sizinkiler nasıl? Aklıma geldi.
ne yangını alev’cim??
Seferihisar!!!
alevcim,
konuştum, bizimkilere yakın. doğanbey körfezinde onlarda. ama iyiler çok şükür.
Selamlar,
“YOK” başlıklı yazın beni çok üzdü, yorum bırakamıyorum o yazıya dolayısıyla buraya birşeyler yazmak istedim. lütfen kendine iyi bak …
Sevgiler
Gamze