Nedir?#%!

Uyanmakta oldukça zorluk çekmeye başladım son birkaç haftadır. Canım yataktan dışarı adım atmak istemiyor, tüm vücudum şiddetle yorganın üzerimden çekilmesini reddediyor! Aslında uykum olmamasına rağmen tek düşündüğüm saatlerce, mırıl mırıl mırıldanarak bir sağa bir sola dönerek, geniş geniş bacaklarımı kollarımı yatakta uzatarak yatmak!

Serilmek hatta. Öylece.

Acelesi olmayan, bekleyeni olmayan bir kadın olmak, boş boş uzanmak istiyorum! Ne acayip değil mi? Hayır, ben öyle çok yatakçı bir tip değilimdir de ondan.. Yatakta, uykuda geçen zamana acıyan, erken kalkarak günü yakalamak, daha etkili kullanmak peşinde olan biriydim ben. Şimdiyse “aman boşver”ci biri oluverdim! Belkide geçicidir bilemiyorum.

İnsanı hayatta tutan, canlı tutan şeylerin başında amaçları geliyor bence. Heyecan veren hedefler, kafada planlar böyle en güzelinden.

Biraz da motivasyon eksikliğim var sanırım. Sınavlara çalışmak yoruyor. Her akşam birkaç kadeh içmeden yatamıyorum! Kafamda bin türlü şey var kimselere çoğu zaman anlatamadığım, nasıl ifade edeceğimi bilemediğim. Gellerim var gitlerim var. Kara kaplı defterlerim var! Umutsuzluğa kapıldığım, doğru parçalarını bulup yerleştiremediğim kutularım var elimde. Daireyi kare kutuya koyuyorum, üçgeni daireye. Öyle salak bir hal var üzerimde. Kendimi 34 değilde 134 yaşında hissediyorum.

Alışkın olduğum çoğu şeyden uzağım.

Özlüyorum, ama neyi deseniz tek tek hemen sayamayabilirm. Rutin hayatları sevemedim ben, sanırım ev-iş-okul üçgeni içinde, bir de kış mevsiminin karanlığı, kasveti, buzz gibi soğuğu eklenince böyle biraz rutinleşti yaşantım.

Sıkıya da gelemiyorum ayrıca, gözlerimden ateşler çıkarasım geliyor böyle. Final sınavlarının stresi beni benden almış olabilir. Bu yaşta oturup 2 kitap çalışarak bir final sınavına hazırlanmayı kabul edemiyor sanırım bedenim, ve hatta ruhum.

İsyanlardayım anlayacağınız.

Huzursuzluk ve “aman boşver”cilik yakamda bu ara. Bırakmıyorlar bir fotoğraflarımı paylaşayım, güzel yazılar yazıyım şurada..

Anladınız beni değil mi?

Anlayanınız varsa bana da anlatsa bari:(

Nedir?#%!” hakkında 12 yorum bulunuyor:

  1. Başak

    Canım;
    Belli bir yaştan sonra öğrenci olmak çoook zor, daha doğrusu bunu işle birlikte yürüterek yapması zor. Sıkıntının bu basit sebepten kaynaklıyor olma ihtimali vardır diye düşünmekteyim:)

    Cevapla
  2. sibel

    selam dilaracim…sadece sen degilsin inan ki,kadin olarak cogumuz yasiyoruz bu gelgitleri…o rutin gercekten daraltiyor kis zamani daha da cok…bir de senin sinavlarin var….ben kendimde o gucu artik bulamadigim icin comfort zone’uma yapismis kalmis durumdayim….hersey cok guzel olucak,sen icini ferah ve pozitifliklerle tut sinav zamani ki,kurtulasin….bak onumuz bahar,az kaldi:)

    Cevapla
  3. maviyeyolculuk

    Dilayra, bu yakınlarda ben de bu yollardan geçtim biliyorsun. Desteğin için sana teşekkür etmeye uğramışken baktım ki sen de benzer şeylerden yakınıyorsun. Evet amaçlar insanı hayata bağlıyor. Amaçsız olunca gitgide bezginlik, tembellik geliyor insana…Geçecek biliyorum…Sen de böyle bil…Sevgiler…

    Cevapla
  4. aldibasinigitti

    Bence de kesinlikle sınavlar ve ders çalışmak .Bende koyduğum amaçlardan bunalıp kaç yaşına geldim halen niye kasıyorum dediğim zamanlarda psikolojik yatak ,yorgan uyku modlarına girmedim değil. Ama dediğin gibi biz kendimize yeni birşey katmadığımız sürece daha mutsuz oluruz.Şöyle ders çalışmaktan bunaldığında 5 dk ara ver sanki haftaya çok gitmek istediğin yere tatile çıkacakmış gibi hazırlık planı yap mesela .Nerede kalırım,nerde yemek yerim diye kısacık bir hayal .Şöyle arkadada güzel bir fon müziği sanki oradaymış gibi .Belki iyi gelir ne dersin ? :))
    Az kaldı dayan :))

    Cevapla
  5. dilayra

    Sevgili Başak,
    Sevgili sibel,
    Alıp başını giden ve maviye yol alan güzel kadınlar:)
    teşekkür ederim hepinize.
    öğrenci olmayı bir türlü başaramamakla birlikte, dönüp dönüp bu yola giriyor olmamda var bir hayır diye düşünmekteyim! (Bknz: Minnesota Macerası!)
    bu yıl için bir “resolution list” yapmamaıştım. belki de yapmaya başlasam iyi olacak. önümü göremiyorsam herşey anlamsızlaşıyor zira!!

    Cevapla
  6. sinem

    Merhaba Dilayra ,
    Mutluluk dolu yazılarını okuduktan sonra bu yazı beni oldukça şaşırttı. Seni sadece yazılarından tanıyan bir kişi olarak söyleyebilirim ki dur…. 5 dakika nefes al … Sevgiliyle yeni başladığınız dönemlerde sana hayatı dilediğince yaşaman gerektiğini yazmıştım. Mutlu olmanın senin de hakkın olduğunu…Son yazılarından okuyorum evlilik ,çocuk ,alınan tarihler tarihlerrrr! .Tüm bunlar senin gibi özgür ruha sahip bir kadın için fazla.sadece hayatını yaşa,günü ,o anı .Vakti geldiğinde zaten herşey olur ama bırak bunu biyolojik saatin ;ruhun birlikte belirlesin ,mantığın değil.Sevgiyle ve sevgiliyle kal.
    Sinem

    Cevapla
  7. dilayra

    Sevgili Sinem:)
    haklı olduğun noktalar var. yani aslında günümü yaşıyorum, ama hep kafamda bin tane düşünce ile.
    bomboş bir beyin, taptaze bir zihin lazım bana. çok hızlı hareket ediyorum ve başım dönüyor haliyle..
    teşekkür ederim yazdıklarına 🙂

    Cevapla
  8. cansu

    Anlayan var mı diye sormussun, ben anladım seni Dilaracım cunku bu ara bende de kedilik ağır basıyor. Butun gun yatakta durabilirim bıraksalar. Ama tabi bırakmıyorlar, tam final haftam benim de.
    Gerçi bırakmayışlarını sevdiğimi fark ettim. Bir dikkat etsen aslında belki sen de seviyorsundur bu yapman gerekenleri..
    ve bir de tavsiyem rutinlikten kurtulmak için değişik bir şey yap, daha once yapmadığın bir ayrıntı bul, iyi geliyor 🙂
    cansu

    Cevapla
  9. Ebruli Günlerdeyim

    insani ozellikle kislari yakaliyor bu ruh hali. Bir yakaliyor ki; yakani birakmiyor bir turlu inan.
    Yazlari ozellikle baharlari bir baska oluyor insan. Ben yazin yeniden doguyorum sanki. Ama kislari ise git gide yaslanan bir nine gibiyim sanki…

    Cevapla
  10. dilayra

    cansu’cum tesekkur ederim. rutinlikten kurtarmaya basladim bile kendimi. mesela, hasta oldum:(
    *
    sevgili ebruli, hakkaten kis aylari benim de aylarim degil kesinlikle!

    Cevapla
  11. arzu

    Dilarauuuussss…
    Olur bazen böyle durumlar ama bazen de monotonluk mutluluk demekmiş çünkü insanlar öyle huzur buluyormuş. İş değişmesi çevrenin değişmesi hatta işi kaybetmek insanda mutsuzluk yaratıyormuş. Arada sırada kenara çekilip hayatı seyretmekte güzel tabi becerebilirsek, akıl vermek kolay da uygulamak işin zor kısmı…:-)
    Bu arada çok geçmiş olsun. Bu yazıyı yaklaşık 4 gündür yazıcağım ama bende de ciddi sağlık sorunları vardı bütün hafta onlarla uğraştım…
    Önce sağlık, sonra huzur, sonra mutluluk… aman üçgen bozulmasın…:-)
    sevgiler.
    arzu

    Cevapla
  12. dlayra

    canım brumendiussum.. geçmiş olsun sana da. ben şimdi iyiyim, sadece ciğerlerim sökülüyor öksürürken o kadar!!
    üçgen hakkaten de bozulmayacak kadar doğru ve güzel.
    öperim yanaklarından:)

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir