Bu tarafa bir bakalım.. Bir yerlerde bahsettiğim o güzel bebekler 1. yaş günlerini kutladılar bile:) Sevgili Didem’in oğlu Arda, aşkım benim bu arada, dünyalar güzeli (MAŞALLAH) bir küçük adam oldu:) Bayılıyorum ona elimde değil. Sanırım erkek çocuk sahibi olmak istiyorum ileride. Gerçi birçok seveni var benim gibi, yalnız değilim. Devamlı kapışıyoruz Facebook’da diğer hatunlarla:) Bu küçük adam büyüdüğünde neler olacak tahmin edebiliyorum ve şimdiden Didem’cime kolay gelsin diyorum:)
Bezen’cim, Lara Su ile cebelleşmekle meşgul. Uzun süredir mailleşemedik, arada bloğuna yazdıklarından takip edebiliyorum onu da kızını da. Bir doğum günü fotoğrafı bekliyorum kırmızı yanaklı Lara Su’ya ait artık Bezen’cim. Duy sesimizi:)
…
Anlatmak istediklerim bugün başka aslında, öylece sabah sabah içime doğuverdi:)
Geçen yıl bu zamanlarda hastalıklarla mücadele içinde, üzgün, bezgin ve yorgunmuşum ben! Güzel insanlarla tanışmışım ama. Başak’cımdı o güzel insanlardan biri ve biz tam 1 senemiz bile dolmadan arkadaşlığımızda, ailecek mavi tur’a çıkacak kadar sevdik birbirimizi. Ayrıca daha önce bahsettim mi hatırlamıyorum, ama bizim tarafımızdan “aile” olmamızı kendisine borçluyuz. Sevgilim onunla aynı şirkette çalışıyor, benden önce arkadaşlarmış. Bana ondan ilk bahsettiği zamanı hatırlıyorum. Kasım sonlarıydı sanırım. Üzerinden 3 ay geçtikten sonra tanıştık, tanıştığımız akşam tam 7 saati beraber geçirdik! 10 gün sonra beraber olmaya karar verdik. Tam 1 ay boyunca beraber yaşamamız için beni ikna etmeye çalıştı adam, malum 15 yıldır tek başına yaşayan, yaşadığı tüm ilişkilerinde hep ayrı evlerde varlığını sürdürüren bir kadını ikna etmek hiç kolay olmadı. Naz değildi yaptığım, ben kendimi iyi tanıyan bir kadınım. Korkuyordum çok. Boğulmaktan, -ki ben çabuk boğulan bir kadınımdır- ve sonra o hiçte hoşa gitmeyen şeyi karşımdakine yapmaktan: Boğmaktan!
Çok düşündüm, bu ciddi bir şeylere adımdı ayrıca benim tarafımdan. Aynı evde kimseyle uzun süre yaşamadım ben, testti bu karşıma çıkan. Tanrının bana testi. 4’er yıllık uzun uzun ilişkiler sonrası en fazla tatile beraber gidip, onda da genellikle hep kavga ederek dönen bir kadının, 30’lu yaşlarının ortasına doğru ilerlerkenki testiydi bu. Tamam dedim başladık. 1 ay sonra beraber aynı evdeydik. Sadece kıyafetlerim birkaç parça yanımda. Bir 3 ay evimi boş tuttum. Ne olur ne olmaz diye:)) Buna kızacak Sevgilim muhtemelen. Çünkü her başın sıkıştığında gitmekten bahsediyorsun demişti bana bir gün! Farkında değildim, ama kafam bozulunca gidip kendi sığınağıma kapanmak istiyordum alışkanlıklardan sebep. Daha önceleri hep böyle oldu çünkü. Kaçacak, saklanacak, zırıl zırıl ağlayacak, kendimle kalıp bir kadeh şarabımı içecek, blues söyleyen hatunlarımın sesleriyle mest olabileceğim kendi dünyamda kalmak isteyebiliyordum bir süre. Aynı evin içinde yaşamanın ne kadar zor birşey olduğunu anladım, karşımdakini gerçekten çok değerli bulmama rağmen! Zormuş! Ama;
Bir sürü güzel tarafını da keşfettim bu zaman zarfında bu tarz bir beraberliğin.
Mesela beraber mutfakta olmanın keyfine vardım, elde yer yer kadehler yer yer soğan doğrayan bıçaklarımızla:)
Beraber evimiz için alış-veriş yapmanın, manav reyonundan sebze-meyve seçmenin eğlenceli tarafını, banyoda aynanın önünde birbirimizi ittirip diş fırçalarken şaklabanlık yapmanın, yatağı toplarken, nevresimi yorgana geçiririrken 2 elin daha yardımınızda olduğunu görmenin ne hoş birşey olduğunu gördüm.
Sabah değer verdiğiniz adama sarılarak uyanmanın, yastık kavgası yapmanın, acelemiz olmadan, bir yerlere yetişmeye çalışmadan birbirimizle doya doya vakit geçirmenin, uzun uzun sohbetler edebilmenin, beraber gülebilmenin, gecenin bir yarısı kafalarımız iyiyken halının üzerinde tepine tepine dans edebilmenin, akşamları eve gelirken elele yürümenin, beraber kapının önünde beklemenin, anahtarla aynı kapıyı açıp aynı hole adım atmanın hazzını tattım, tadıyorum da hala.
Diyeceğim, zor birşeyleri başarmaya çalışıyorum aynen babamın söylediği, önemli olanın tam da “bu” olduğu gibi. Diğer taraftan kendimle mücadele ediyor, değer verdiğim adamın bazen sabrını zorluyorum boğulduğumu düşündüğüm için. Ama beraber bir şeyleri göğüslemek güzel. Bana bu konularda destek veren birinin yakınında olduğunu bilmek, görmek güzel. Yıllarca hep yalnız oldum, şimdi öyle hissetmiyorum. Zor da olsa bu testten iyi puanlarla geçmek istiyorum.
Tam bir “aile” olabilmek istiyorum. Hırçın olmadığım, kızgın olmadığım, boğulduğumu düşünmediğim, boğmadığım zamanlar çabuk gelsin, benim de kendi evladımla ilgili yazacağım şeyler olabilsin istiyorum buraya. Başarmaya çok niyetliyim. Öyle işte.. Bunlar geldi bugün içimden..
…
Temennim sevgiyle geçirebileceğiniz, sıcacık bir hafta sonu sizleri beklesin. Biz bu hafta sonu ufak, günübirlik bir gezi planlıyoruz. Çok istiyorum ben, bakalım havalar müsade edecek mi? Güzel fotoğraflar çekmeme, mis gibi dağ havasını içime çekerek kızarmış ekmek-bal-kaymaklı bir kahvaltı edebilmeme:)
Yazdıkların içimi öyle ısıttı ki!
Biliyorsun uzun zamandır okuyorum seni.
Neredeyse Neva minicikti ilk dişini çıkarma telaşındaydık,
bugünse benimle laf yetiştiren bir genç kız olma yolunda.
Özellikle de son yazılarından mutluluğunu hissediyorum
Dilerim bu hep böyle sürsün.
Kırgınlıklar olsa da bunlar halledilemeyecek şeyler olmasın.
Mutlu olmayı, bir aile olmayı çok hakediyorsun.
İnan bunları içimden geldiği için yazıyorum.
Ve bence de bu ” adam ” sanki tamamdır,
hani haddim olmayarak sözlüyorum.
Dilerim en kısa zamanda sen de bebeğinden söz edersin,
mutluğun daim olsun,
sevgiler
yeşim’cim, ne güzel yazmışsın. gözlerim doldu desem okurken…
bende istiyorum doğru bir şeyler yapabilmeyi artık bu ilişki denen zorlu yolda. mutluyum. huzur doluyum çoğu zaman. tanrı daha azını göstermesin, daha çoğuna ise “hep hazırım”:)
teşekkür ederim:)
Dilayrusum..Su “Sevgili’den once” ye, yalnizliga, bogulmaya, gitmelere dair yazdiklarin o kadar tanidik ki:) “Sevgili’den sonra”ki kisim icin simdilik birsey diyemeyecegim:) yasayip gorecegiz di mi????
SELAM DILARA…
BIR SUREDIR TESADUFEN KESFETTIGIM YAZILARINI OKUYORUM VE COK TUHAF DUYGULARA KAPILIYORUM….
ŞEFFAFLIGIN VE SAMIMIYETINI COK CESURCA BULUYOR VE BENIM YAPMAYA FIRSAT BULAMADIGIM PEK COK SEYI DOLU DOLU YAPABILDIGIN ICIN IMRENIYORUM DA…BU SON YAZINDAKI HISLERINI ANLAYABILIYORUM VE SAHIP OLMAYI HAYAL ETTIGIN O SEYLERE KAVUSMANI DILIYORUM…NASIL IFADE EDEBILIRIM BILMIYORUM AMA DENEYELIM BAKALIM:)))
SENIN BLOGUNU KESFETMEM ILGINC BIR TESADUF ASLINDA CUNKU IKI KADININ ,FARKLI YASAMLAR SUREREK VE HIC TANISMADAN BIRBIRININ SAHIP OLDUGU HAYATLARA DAIR BIR HEVES DUYMASI, MERAK ETMESI ENTERESAN GELIYOR BANA…HAYALINI KURDUGUN ,YAVAS YAVAS MEYIL ETTIGIN O HAYATI BEN YASIYORUM MESELA…SEN DE BENIM YASAMAYA FIRSAT BULAMADIGIM GUZELLIKLERI TADIYORSUN,NE TUHAF,NE GUZEL…
Aynen elifim:)
yaşayıp, tecrübe edip, beraberce göreceğiz buradan adım adım. bu işler olabiliyor muymuş reçete bile çıkartacağız.
..
iyi misin güzelim? bekliyorum dört gözle Ankara seyahatini bak!
sevgili zeynep:)
hayatım boyunca hep arzuladığım şeylerin sırası aynen şöyleydi: güzel bir okulda okumak,
bol bol gezmek,
iyi bir işe, kariyere sahip olmak.
28 yaş civarı aşık olduğum, iyi bir adamla evlenebilmek.
en geç 30’unda anne olabilmek. sonrasında da ise happily ever after:))
…
gördüğün gibi sıra şaşalı çok oldu. önceliklerim hep başka şeyler oldu. sonrada hayatın tadına vardıkça, karşıma çıkan erkeklerle ilişkilerim tabir yerindeyse hep bir şekilde b…a sarınca:) çocuktan, evlenmekten, beraberce yaşlanmaktan vs.. korkmaya başladım deliler gibi. tabi tüm bunlardan korkmamın sadece şaşıran sırayla veya benim daha çok hayatın nimetlerinden yararlanmaya başlamam -ve hatta müptelası olmamla- da birebir ilgisi yok. bu korkularımın bir kısmı kendi çocukluğum ve ailemin parçalanmasıyla da bağlantılı!
..
diyeceğim, hakediyorsam bundan sonrasını tanrı nasip etsin. değilse zaten yapacak tek birşey var: travelling the world:))
paylaşımına çok teşekkür ederim:)
Dilayracim umarım istediğin mutluluğu yakalarsın.Haftasonu için bahsettiğin gibi guzel kahvalti ve oksijen alabileceğimiz, önerebilceğin mekanlar varmı?Ankara içi yada yakını farketmez.Önerilerinizi bekliyorum.
Ben seni çok seviyorum, bir çok sebepten… Senin “Adamı” da öyle seviyorum, yine bir çok sebepten… Seni daha yüzyüze tanımadan sevmiştim. Bazen sevmek için ille de karşındakini çok iyi tanıman gerekmiyor. Bu bir his, bir elektrik…Tarifi zor, her ne kadar sevmeye fazlasıyla layık pek çok özelliğin olsa da… Tanışınca da hiç hayal kırıklığına uğramadım ve tanıştıktan kısa bir süre sonra senin Adam’la senin aslında birbirinizi arıyor olabileceğiniz hissi doğdu içime… Yine bir histi işte!
İyi ki o hissi dinlemişim!! sizin mutluluğunuz beni ancak daha çok mutlu eder. Birlikte daha nice keyifli anlara diyorum. Her şey sen “hazır” olduğunda gelir, ben buna inanırım.
Dilayraa harikasınn içtenliğine bayılıyorum…
Umarım herşey istediğince olur,Ben de takılıyorum son zamanlarda mini mini bi velet olayına kız olanından ama :))
sevgili ful,
bizim hafta sonu kahvaltı için niyetimiz bolu-abant ya da yedigöller civarına uzanmak. bu mevsimde muhteşemdir eminim.
ankara’da ise bizim bir dönem incek’de gittiğimiz birkaç yer vardı:biri çardak (Çardak Cennet Bahçesi: İncek Köyü Çıkışı, Otobana Gelmeden 800 m. Önce Sağda. Tel: 460 13 04- 460 23 15)
bir diğeri bizim sokakata liva pastanesi:) farabi liva’nın bahçesinde kahvaltı çok güzeldir.
Çayyolundaki Park Caddesinde de çok güzel mekanlar var. eminim brunch hizmetleri vardır..
aklıma gelenler bunlar. sevgiler,
*
Başakcım:)
sen hayatıma girdin, peşinden sevgilim’i sürükledin. ne iyi ettin:)
senin gibi bir arkadaşa bu kadar geç bir yaşta da olsa sahip olduğum için çok şanslıyım ben:) nice beraber yıllara diyorum, ve söylediğin o tüm güzel sözlere kocaman teşekkür ediyorum:)
*
sevgili el*ff ,
teşekkür ederim içtenliğim için söylediklerine:)
umuyorum seninde arzuların en kısa zamanda, hazırsan eğer, gerçekleşir:)
İncekteki kulağa hoş geliyor.
Gerçi siz daha güzeline gidiyorsunuz ama yine de değişiklik teşekkur ederim ilgilendiğin için.Size iyi eğlenceler.
Merhaba Dilara ,
Uzun zamandır seni ilgiyle takip ediyorum .Etrafımdaki insanların sıradanlığından sıkıldığım bir zamanda senin bloğunu keşfettim.Benim gibi zevkleri olan ,aynı şekilde hisseden insanların varlığını bilmek bana güç veriyor. Umarım herşey istediğin gibi devam eder daha da mutlu olarak istediklerine kavuşursun.
Dilaracımmm
uzun zamandır gelememiştim ziyaretine..
blogunu açar açmaz okuduklarım içimi titretti mutluluktan:) dokunsan ağlarım bak:)
ben bu yazdıklarını çok sevdim, ve eminim gelecekte de hissettiklerin ve yaşayacakların tüm bu yazdıklarınla çok paralel olacak.
hayatının sonuna kadar sevdiğin, aşık olduğun adamla birlikte olman dileğiyle:))(tabi sayı itibarıyla çoğalarak 😉
çok öperim:))
pino:)
alip basini giden arkadasim:)
ara ara okuyorum seni ve cesaretine hayranim. ben bir bunu yapamadim. alip basimi gidemedim. her seferinde biri ya da bir sey icin kaldim, bazen de yalnizdim ama tamamen risk alamadim!! bir gun bir yerde o pinot noirlardan icmek dilegiyle:)
*
pinocum, sekerim:)
aglama sakin. bende o “adam”la yaslanmak isterim. umarim bulmusumdur:)bende operim..
Insanin kimi zaman neseli günlerinde, kimi zaman dertlerini paylasmak icin bir dost aradiginda yaninda olan sevgili Drcugum,
Hayatinin bu güzel dönemine sahit olmak beni cok mutlu ediyor. Sevgili ile ve sevdiklerinde hep mavi yolculuklara cikip, mutlu olman dilegi ile.
Buraz dogumgünü dilegi gibi oldu ama olsun, insanlar birbirinin degerini, sevginin degerini bildikleri sürece bu zorlu hayatta eminim cok büyük bir güc kaynagina sahip oldugunu anlayacaklardir. Iyi günde de, kötü günde de ! :)Hayat ortak, insanlarin karakterleri tek ve farkli da olsa, ortada bulusmak kadar güzel bir sey yok her halde. “Ben” ile “biz” arasinda ki farki anlayabilmis ise kisi, hayatta en büyük dersi almis, hayatin anlamini cözmüs demektir.
sevgiler
Mr.TD
Bir daha senin bloğuna yorum yazacağımı hiç sanmıyordum, hele böylesini… Ama bu son yazdıklarından sonra,sana bu kadar yaşama sevinci yaşatabilen biri ile hayallerinin gerçekleşmesini can-ı gönülden diliyorum.
Ben bir kadına bunları yazdırabilen erkeği az çok tahmin ediyorum:)
Çok mutlu oldum adına Dilara.
Okuduğum en güzel yazılarından biriydi desem:)
Allah yolunuzu açık etsin:)
sevgili TD,
dert ortagi olabilmek kolay degildir:)
daha iyisi sana olsun dilerim. biraz sabir:)zira ben de hala ben’den biz’e gecebilmek icin cabaliyorum..
*
sevgili ercan,
tesekkur ederim..
*
cir cir bocegim,
uzun zaman olmustu senden haber almayali.
umuyorum ki iyisin ve hersey yolunda.
gorecegiz bakalim..
bu mutluluk,
bu neşe hep daimm olsun ve hep devam etsin:)
çokk güzel yazmışssın sabah sabah duygulandım gene…
zynepim duygulanma:))
benden daha mutlu ol inşallah sen:)öpüyorum.
bayiliyorum senin yakaladigin bu supriz karelere… ve bu en favorim sanirim… {sevmiyorum yorum birakmayi hic ama yazmak zorundaydim} eline, acina, makinana, bilegine,gozune, yuregine saglik dilara… sevgimle…
sevgili nilüfer, çok teşekkür ediyorum:)
olsun, yorum bırakma önemli değil.. paylaşmaya, söylemeye değer birşey olduğunda yazılan yazı benim daha hoşuma gidiyor.
bol şans sana da şekerlerine de yeni hayatınızda:)
*bak, bende okuyorum, ama yorum bırakamanıyorum gördüğün gibi:))*
sevgiler,
Geri izleme: # 500 { Biraz :( Biraz :) } | Journey To Blue