* 450*

Garden From London

Bugün tam 450. defa bir şeyler yazıyorum JTB’ye:) Tam 450 defa bir şeyler anlatmış, bir şeylerden bahsetmişim. Bu işe giriştiğimde ucundan, bucağını hiç düşünmemiştim; varacağım, ulaşacağım noktayı. Şimdi bakıyorum da bir sürü güzel şeylerim olmuş yanıma kar kalan JTB sayesinde: Güzel arkadaşlıklar, buluşmalar, karşılıklı paylaşımlar, tecrübeler.. Alınan hayat dersleri, öğrenilen yeni “şey”ler.. Sevgili’m. (Onu da bir şekilde JTB’ye borçluyum diyebilirim:) Yaz mevsiminin ilk ayına 450. yazımla giriyoruz. Hayırlı uğurlu olsun:)

*

Bu aralar spordan doluyuz burnumuza kadar. Benim gibi spor manyağı bir kadına allah tuttu aynı kendisi gibi bir adam veriverdi:) Hafta sonları üşenmiyoruz, ki oldukça geç yatıyoruz bir gece öncesinden, sabahları saat 08:30’da elimizde raketler, full hazır bir biçimde kortlardaki yerimizi alıyoruz. Hatta bazen sabahları birkaç tur yürüyüş bile yapıyoruz öncesinde, ısınma babında:) Seanslarımızı 1 saatten 1,5 saate çıkardık. Bundan sonra hafta sonları 2’şer saatlik alacağız kortları. Tenis sonrası en keyifli şey duş üzerine süper bir hafta sonu kahvaltısı oluyor. Hafta sonu sabahları spor yapmanın sanıyorum ki en çok sonrasındaki kahvaltı düşüncesini seviyorum:)

*

Basketbola hastalık derecesinde tutkumu da biliyorsunuz artık. Ankara’da yaşayan bir basketbol sever olarak da Türk Telekom takımının fanatiğe 5 kalmış taraftarıyım aynı zamanda! Play off Final maçları başladığından beridir haftanın belli akşamları kilitlenmiş vaziyette TV karşısındayım. İlk iki maçı acı bir şekilde kaybedince Fenerbahçe Ülker’e karşı, 3. ve 4. maçları burnumdan soluyarak izledim resmen. Buradaki ilk maçı aldık, keyfime diyecek yoktu. Hatta zafer sarhoşluğu olayını abartıp, alkolden sebep sarhoşlukla karıştırarak gayet mutlu bir biçimde yatmıştım Cuma gecesi:) Pazar gecesi ise sinirimden çatlamış vaziyette, bir karış suratla gidip yattım saat 21:00 miydi neydi:( Oyuncularındaki istikrarsızlık, ribaund konusundaki basiretsizlikleri beni öldürüyor! Haluk hala çok iyi bir yönlendirici takımda, oyuna girdiğinde farkını ortaya koyuyor; lakin artık 3 sayı falan atamıyor:(

*

Grand Slam Turnuvalarının içinde toprak kortta oynanmasından sebep benim en favori turnuvam olma özelliğine sahip Roland Garros (Fransız Açık) başladı geçtiğimiz hafta. Evde olduğumuz zamanlarda, yemeğimizi Eurosport karşısında yiyoruz. (Bizim evde Eurosport ve DVD dışında hiçbir şey, evet, hiçbir şey izlenmiyor!) Tek erkekler karşılaşmalarında inanılmaz şeyler oluyor: Fransızlar “Allah allah” sesleri altında kortlarda seri başı oyuncuları birer birer deviriyor! Gael Monfils, ortaokul yıllarından beridir takip ettiğim tenis karşılaşmalarının içerisinde beni en çok şaşırtan bir maça imza attı geçenlerde, şaka gibiydi! Çeyrek finale de kaldı. Kim tutar be seni 1.93’lük Monfils!! (Sharapova elendi bu arada, gerçi maça yetişemedim ben.. Ama onu eleyen Safina bu yıl gayet formda görünüyordu zaten.)

*

Kew Garden

Spor hayatımızın merkezinde gibi görünmekle beraber, bahsetmeden geçemeyeceğim bir nokta daha var. O da akşam yemeklerimiz. Ben zaten ezelden yemek yapmayı seven, kendi çapında gayet başarılı bir kadındım. Yaptığım zaman yemeklerim beğenilirdi. Amma velakin oldukça uzun bir zamandan beridir akşamları yemek falan yapmayıp, salata, tost, peynir tabağı vs.. şeklinde beslenmekteydim yaklaşık 3-4 yıldır. Sevgili’m, yemek yapmak konusunda en az benim kadar başarılı:) Akşamları düzenli yemek konusunda ise benim aksime gayet istikrarlı! Hal böyle olunca son 2 aydır bir düzenli beslenme söz konusu. Bir akşam o yapıyor yemekleri, ben salata, sofra hazırlama işleriyle iştigal ediyorum; bir ben yemek yapıyorum, o devralıyor salata ve sofra bölümünü:) En keyifli kısmı ise mutfakta hazırlık aşaması. Yaklaşık yarım saat kırk beş dakika o mutfakta ikimiz beraber hem bir şeyler hazırlıyor, hem de sohbet ediyoruz çoğu zaman bir kadeh şarabı da eşlikçimiz yaparak:) Akşamları iple çeker oldum.

*

Hafta sonu yine bize Selçuk-Efes yolları göründü. Cuma akşamı gidip, Pazar gecesi dönecek şekilde- bu defa 1 gün daha kısa kalarak- aylık aktivitelerimizden birini daha gerçekleştireceğiz. Ayda bir defa bunu yapma kararı almıştık. Bu defa geçen seferden talimliyim, fotoğraf makinası alınmadan Şirince’ye gidilmeyecek! Yine Simetra Şarabı içilecek Artemis’in bahçesinde. Pamucak yerine başka bir yer daha söylemişti Sevgili, adını hatırlayamadım, oraya gideceğiz bu seferimizde. E zaten 2 öğleden sonramız var hepi topu.

Biliyorum bu aralar cok az yazabiliyorum:( Halbuki vaktim de var.. Fotograflar da var bir suru paylasmak istedigim.. Ama ne bileyim sanirim biraz havalar, biraz hayatimdaki yeni gelismeler, biraz da genel ruh durumum pek buna musade etmiyor. Olsun ama, siz beni anlayisla karsilarsiniz degil mi?

Size, hepinize super bir hafta sonu diliyorum her zamanki gibi:) Isleriniz yolunda, huzurunuz yerinde, aileniz-dostlariniz yakinlarinizda olsun:) Aldiginiz nefesin kiymetini bilin.

* 450*” hakkında 10 yorum bulunuyor:

  1. Evrensel Yaşam

    Sevgiliyle mutfakta zaman geçirmek ne keyiflidir bilirim.Böyle mutlu olduğuna çok sevindim. Umarım hafta sonu Efes geziniz çok eğlenceli geçer. Eğer paraşütle atlanacaksa 1-2 fotoğraf beklerim 🙂 İyi gezmeler ve aşk dolu bir hafta sonu diliyorum sana.Sevgiler…

    Cevapla
  2. dlayra

    Evrensel Yaşam,
    çok teşekkür ederim:) ben bu defa da atlamayacağım! ama onunkileri kesin çekerim:)umuyorum geçen seferkinden daha güzel kareler yakalayabilirm:) sana da güzel bir hafta sonu dilerim.

    Cevapla
  3. sinem

    merhaba dilayra senin adina cok mutlu olduğumu söyleyeceğim sadece. bende bir zamanlar arkadaşlarına sürekli yazan onlara acaip vakit ayıran biriydim ta ki eşimle tanışana kadar…o hayatımdaki boşluğu öyle bir doldurdu ki başkasına yer bile kalmadı. hiç kimseye yazmadım hiç kimseyi aramadım tam 3 yıl boyunca sadece onu ve mutluluğu dolu dolu yaşadım. onun için seni anlayabiliyorum .mutluluk her daim kapıyı kolay çalmıyor bence hazır kapındayken kapıyı sıkıca kapat sadece senin olsun .gönlünce sınırsızca ve sorumsuzca yaşa bence sen bunu coktan hakettin .sevgiyle kal…sinem

    Cevapla
  4. dlayra

    sevgili sinem,
    öyle güzel şeyler yazmışsın ki!
    “gönlünce, sınırsızca ve sorumsuzca yaşa bence sen bunu çoktan hakettin.” bir şeyleri hakettiğimi düşünen, beni yüzyüze tanımasa bile bu kadar ilgiyle ve sevgiyle izleyen insanlar olduğunu bilmek bana o kadar iyi geliyor ki!
    çok çok teşekkür ederim sana:)

    Cevapla
  5. ferhan

    Merhaba Dilayra.Çok uzun zamandır bu güzel bloğu takip ediyorum ama hiç yazmamıştım sana.Ama senin adına o kadar mutlu oldum ki,yazmadan edemedim bu kez.Mutluluğun daim olsun.Aşk kadar,sevmek,sevilmek kadar güzel şey yok şu hayatta.Madem buldun aşkı sımsıkı sarıl ona ve sakın bırakma.Ve evet sınırsızca yaşa aşkı.Umarım o güzel gözlerin hep aşkla bakar hayata.Sevgiyle ve aşkla kal.

    Cevapla
  6. yeşim

    Senden böyle mutluluk kokan, aşk dolu yazılar okumak beni öyle sevindirdi ki!
    Umarım birbirinizin kıymetini bilirsiniz ve bu ilişki çok daha güzel yerlere taşınır.
    Ama içinde bulunduğun anları da en güzel şekilde değerlendireğine eminim.
    Güzel bir gezi ve haftasonu diliyorum,
    herşey gönlünce olsun,
    bu günlere gelmeyi fazlasıyla haketmiştin,
    sabırla beklediğine inanıyorum,
    sevgiler

    Cevapla
  7. dlayra

    sevgili ferhan,
    çok teşekkür ederim. çok güzel ve inan benim için derinden anlamlı bu söylediklerin, dilediklerin..
    *
    yeşim’cim,
    ben de inan günümü yaşamaya özen göstermeme rağmen, bu ilişkide karşılıklı bir şeyleri başarabilmemizi çok istiyorum. biraz yardıma ihtiyacım oluyor benim zira:))sevgili’yi bezdirmem umarım yakın bir zamanda:)
    sana da çok teşekkürler:)

    Cevapla
  8. Burak

    Efem, madem bu kadar basketbol tutkunusunuz sizden yeni başlayan NBA Final serisi hakkında da birşeyler okumak isteriz 😉

    Cevapla
  9. saripapatya

    Sevgili Dilayra,
    Cok uzun zamandir bloguna bakmamistim. Bugun okurken yeni postunu, ‘ben’ den ‘biz’ e gecis yaptigini gordum ve senin adina cok sevindim. Sevgili’yle paylasimlar gercekten insani hele de kadin’i bambaska kiliyor, muthis bir yasam gucu ve motivasyon asiliyor. Bu beraberligin ruhundaki yansimalari yazilarindaki yansimalarindan eminim cok daha buyuk ve coskuludur. Sevginiz ve paylasimlariniz her zaman daim olsun. Saripapatya…

    Cevapla
  10. dlayra

    sevgili Burak,
    ne yazık ki NBA’den tamamen uzağım ben:( ben Türkiye liglerinden bahsetsem olmaz mı??
    🙂
    *
    sarı papatya:)
    dileğine teşekkür ediyorum:) yaşam gücü ve motivasyon konularında öyle haklısın ki!! bunun karşılıklı hissedilebildiğini görmek de ayrı bir keyif..

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir