İstanbul’a gittiğimde sıkça yaşadığım duygu: Nostalji!
Nostalji, geçmişe duyulan özlem olarak tanımlanıyor çoğu yerde. Eskiye özlem. Özlem!
Uzun yıllarımı geçirdiğim bu şehir, gençlik çağımda benim için ne kadar farklı, özeldi. Hep başka yerlere gittim, orayı özledim. Oradayken bile özledim İstanbul’u. Yanındayken özlediğim sevgilim gibi..
Aradan geçen yıllar içerisinde başka bir şehirde yaşadım, büyüdüm, sevdim, içtim.. Hep oraya bir şekilde, bir gün geri dönebilmenin hayaliyle. Sonra zaman geçti ben alıştım yeni halime. Yaşantıma, evime, düzenime. Yaşadığım şehrin kasveti, griliği, dar alanda bana yaşattığı kısa paslaşmaları bile çok rahatsız etmedi beni. İnsan her şeye, her ortama, başına gelen her olaya alışırmış ya. Alıştım ben de.. Tabi ki bunda en büyük etken dostlarımdı, sevdiklerim. Yanımdaki, yakınımdaki insanlar. Sıcacıklardı, içten ve karşılıksız seven insanlar biriktirmişim ben bu gri şehirde. Ne büyük hazineye sahibim aslında!
Kocaman, kalın, kendi gibi gri renkli halatlarla bağlı olduğum bu şehirden artık yeni yerlere yelken açmak istiyorum ben. Yaşadığım şehir deniz kıyısı değil, yakın bile değil denize. Yelken açmak tabi ki kolay değil. Çünkü denizi olmayan ve ülkede en çok kaptanlık ehliyetine sahip olan bir kalabalığı barındırdığını düşünürsek bu şehrin, yaşadığım şehrin.. İşim zor, ama imkansız değil sanki. Umudum var.
İstanbul’a, nostaljiye mi dönerim bilmiyorum. Hayalimin peşinden mi giderim Toscana’ya.. O da meçhul! Tek bildiğim, bu şehirle benim işim bitti!
Sevdiğim yerlerle vedalaşıyorum bu aralar, kendimce. Kimse bilmiyor aslında vedalaştığımı. O mekanlarda içiyorum ben geçmişime, ve geleceğime. O mekanlarda gülüyorum ben, ve aslında içim ağlıyor.
Nasıl desem bilemiyorum, ama ben artık gitmeliyim diyorum. Nereye bilmiyorum, nasıl ve ne şekilde onu da bilmiyorum. Riskli bir iş bu, bir onu biliyorum. Bana yaşattığı her bir anı için yaşadığım şehre teşekkür etmek ve artık onunla vedalaşmak istiyorum.
Bırak beni gri şehir. Bırak lütfen, vedalaşmama izin ver beni serbest bırak! Hayallerime.. Bırak!
Bir de konuyla alakasız, ama nostaljik bu şarkıyı günde 10 defa dinliyorum ve gözlerimden her defasında süzülen yaşlara da engel olamıyorum.
Sanırım yorgunum, ve yatak serecek “yeni” bir han’a ihtiyacım var!
http://www.dailymotion.com/video/xohxr_celine-dion-vole-live_music
vole mon hirondelle…………………. 🙁
esen,
ma vielle.. merci:(
for you my dear…
http://www.youtube.com/watch?v=-6cMQ6kBm0k&feature=related
esencim,
teşekkürler:) henüz buralardayım, bu kadar duygusallık yapmasak. hayır olur da ben yatağı serecek yeni bir han’a doğru yola çıkarsam o gün ne oluruz bilemiyorum:(
hangi şehirde hengi ülkede olursan ol mutlu olduğun, evinin kapısını huzurla açtığın bir yaşam olsun Dilaracım( tanışmasak da samimiyetim için ‘cim kullandım)
sevgili sema,
teşekkür ederim. hayatımda olmadığım kadar huzurlu bir dönemdeyim, allah arttırarak devam ettirir umuyorum ki:)
Dur daha zıpçıktı olayımız ve bana ziyaretin var sırada şekerim…