Uzun aradan sonra evimi yine papatyalarla bulusturdum:) Kocaman bir demet papatya aldim ve onlari 3’e boldum. Evin -ki evim hepi topu 65 metrekare- her yerine dagittim. Pazar sabahi kalktigimda disaridaki puslu havaya ragmen evimin ici isil isildi. Bir demet cicegin bir kadinin hayatini bu kadar degistirebilmesi ne ilginc degil mi? Yuzumde gulumseme ile evden attim kendimi disari. Hafta sonu rutin sporum icin. benim perdelerden dolayi pek secememisim; anca sokak kapisinin onune gelince gordum KAR yagdigini!! Evet, 15 Nisan 2007 tarihinde Ankara’ya kar yagdi!! Hemen geri donup bere ve eldiven aldim, mevcut spor ayakkabilari kisliklari ile degistirdim. Kosamadim tabi, her ne kadar ayakkabilari degistirdiysek de yerler yaglanmis gibi kaygandi. Kugulu Parki gecip Segmenler’e uzandim. Parkin icinde birkac tur attim. Sonra biraz streching. Sonra Starbucks’a ugradim koyu bir kahve aldim. Gazetemi de alip eve dondum.
…
Bu melek kanadini bir kartpostaldan kestim cikardim. Arkasina bir miknatis taktim ve buzdolabima magnet yaptim:) Melek kanadi bugun bana cok cagrisim yapti: Once bir film seyrettim, orada periler vardi minik minik, ve onlarin kanatlari.. O filmde bir kiz cocugu vardi, o kanatli meleklerin zaman zaman yol gosterdigi.. Sonra o dunku haberdeki cocuklar:(( Icimi acittilar.. Bir cok insanin icini acittilar istemeden de olsa. Bu hayatta herseye dayaniyor da insan, cocuklarin olum haberlerine dayanamiyor! Benim de hayatta en cok korktugum sey hep “genc olmek”ti. Hala da oyle.. Ne yazik ki ben 32 yasindayim ve hala “genc olmek”ten korkuyorum. Tanri ailelerine sabir versin. Umarim trafik canavariyla basa cikabilmek icin daha bilincli egitim ve farkindalik calismalari yapilir. Umarim trafik cezalari daha da acimasiz olur ve uygulanir layigiyla. Umarim cocuklar olmez. Umarim..
Herseyin gonlunuzce olacagi bir hafta diliyorum…
Papatyalar…Her zaman favorim onlar benim…Icimi aciyorlar 🙂
Melekler, periler eksin olmasin hayatindan:)
iyi haftalar dilayrusum…
Ben bir suredir nergis aliyorum pazarlari..
Evde cicek olmasi bambaska bir hava yaratiyor gercekten:)) Ve tabi bu havaya nergisin muhtesem kokusu da eklenince… super super:))
Iyi haftalar:))
elif’im sana da iyi haftalar:))
benim içinde paptyaların yeri çok ayrı. ben de en çok onları severim..
Ece’cim,
nergisler çabuk soluyorlar ve ne yazık ki birkaç gün sonra çok kötü kokmaya başlıyorlar.. aynı şey sümbüller içinde geçerli..
ama haklısın hangi çiçek olursa olsun evin, ortamın havası değişiyor birdenbire..
sana da iyi haftalar gurbet ellerde:)
kalp kalbe karsi diyorum, baska bisi demiyorum 😀
görünce sadece tebessüm edeceksin 🙂
slmlar
TD
nee?? kar mi?? allah askina, yazin pek az ugradigi almanya’da bile 26°C günesliydi hava… bu arada papatyalar benim de sevdigim ciceklerdir, odamdan hic eksik olmaz=)
papatya gibi isik sacman dilegiyle
s.dilara
TD’cim yoksa melek kanatli magnet mi ucurdun bana oralardan:))))))
s.dilara’cim,
sen de isik sac hep olur mu:))
Ben cocuklara cok uzuluyorum. Hepsine. Yasayanlarin da coguna hatta…Yeteri kadar hakettiklerini veremedigimiz icin.
Magnete bayildim. Cok tatli..
Benim de 65metrekare evim olsun.
tuğçe’cim olur, iste yeter:)
ben üniversitedeyken hep en büyük hayalim tek başına bir evde yaşamaktı. “ufacık da olsa bana yeter” derdim:) o zamanlar güzeldi, ama şimdi ev dar geliyor:)
selam dilara! sayfanda papatyalari görünce icim senlendi! benim en sevdigim cicekler. öylesine masumiyeti simgeliyorki. cok hosuma gidiyor! arkadaslarim bildikleri icin bana dogumgünlerimde hep papatya alirlardi… :-). sende benim gibisin desene… bende hep genc ölmekten korkarim. 33 yasindayim ve hâla ayni korkular devam ediyor. ama simdi bunlara birde baska korkular eklendi. mesela esime ve ogluma (bugün 4 yasina basiyor) birsey olmasi… heleki haftasonunda o feci haberi televizyonda görünce bütün gün agladim. oglum uyuyordu o sira. hemen yanina gidip kokusunu icime cektim, defalarca öptüm. hâla aklima geldikce gözlerim doluyor. birde ailelerini düsündükce… bu nasil bir acidir? insan buna nasil katlanir?
sevim merhaba..
haklısın korkuyoruz..
“korkularımızla yaşamayı öğrenmek zorundayız” da diyoruz..
ama korkmanın da bir şeye faydası yok, bunu da biliyoruz.
bir arkadaşım “inancımızı körelten korkularımızdır” demişti geçen gün.. düşünmeye değer değil mi?
sevgiler papatya seven:)