*Gün batımında silüeti görülen Golden Gate Köprüsü*
*Arkada silüeti görülen de meşhur hapishanesi Alcatraz!*
San Francisco’da kiraladığımız evde ikinci haftamızı bitirdik. Şimdilik her şey yolunda, keyifler yerinde. Tek alışamadığım ve inatla her gün söylenmekten vazgeçemediğim tek olumsuz şey ise havası! Bu mevsim ve bu ayda benim canım ülkem sıcaklarla boğuşur. Beni bilenler, ılıktan sıcağa yaklaştıkça hava durumu, bu durumdan ne kadar hoşlandığımı ve sesimi pek çıkartmadığımı bilirler. Akrep kadınıyım, ve evet ilginçtir, sıcak severim! Elbette gelmeden önce arkadaşlarımız ve genel hava durumu bilgilerinden çok aman aman sıcak bir memleket olmadığını biliyorduk San Francisco’nun. Burada yaz-kış sıcaklık farkı 10 derece arasında oynarmış. Ama yine de ben bu kadar olacağını hiç mi hiç tahmin etmemiştim. Bir de o kadar çok rüzgar var ki, zaten geldiğimizden beri zorla 15-17 derece arasında değişen hava sıcaklığı, rüzgarından sebep hiç hissedilmiyor ne yazık ki.
Gelir gelmez iki güzel etkinliğe denk geldik. İlki, aşağıda birkaç fotoğrafını göreceğiniz SF Pride. Tam 42 yıldır geleneksel olarak düzenlenen, San Francisco’nun sosyal anlamda en tanınan ve değer verilen “Gay, Lezbiyen, Biseksüel, Transseksüel Etkinliği”. Yaklaşık 30 yıl önce, filmini de izlediğimiz, Harvey Milk’in ateşli konuşmalarını yaptığı yeri merkez kabul etmiş ve iki gün süren etkinliğin başlama yeri burası olmuş.
Pazar günü, yani etkinliğin son günü büyük bir geçit töreni yapıldı. San Francisco’nun en bilinen ve merkezi caddesi olan Market Street nerdeyse iki saat boyunca rengarenk geçişe, danslara, müziklere, ilginç arabalara sahne oldu. Bize ilginç gelen ve kesinlikle bizde hayatta göremeyeceğimizi düşündüğümüz sahne ise, San Francisco Polis Departmanı’nın resmi arabaları ve üniformaları içersisinde geçite katılmalarıydı. Yürüyerek arabaların arkasından gelen gay ya da lezbiyen polis çiftler el ele tutuşarak iki saat boyunca yürüyerek herkesi tek tek selamladı.
Daha sonra akşamüstü saatlerini geçirmek üzere 75. yılını kutlayan Stern Grove Festivali‘ne gittik. Öğle saatlerinden itibaren piknik sepetini, örtüsünü kapananın gelip Stern Grove Parkı’na kurulduğu, açılış konserinin özel sanatçısının benim liseden beri sevip dinlediğim Anita Baker olduğu harika bir atmosfere daldık. Ne yazık ki piknik hazırlığımız olmadığı için biz sahne önünde ön grupları ve Anita’yı dinledik su içip 🙂 Ama mesela önümüzdeki hafta Pazar günü San Francisco Senfoni Orkestrası’nın konseri olacak burada. Bu konsere sandviçler, içecekler ve örtümüzle gideceğiz; kaçmaz.
Bu iki etkinlikte de gözlemlerimiz insanların oldukça rahat ve sakin olduğu üzerinde birleşiyor. Kişisel alanlara çok saygılılar. Örneğin hem geçit töreninde hem de konserde herkesin sağında solunda arkasında oldukça boş yer vardı. Bizde olsa muhtemelen o boşluklara üçer, beşer kişi dayanır; sırt sırtayı da geçer iç içe geçerdik herhalde! Kimse itişmiyor, geçerken sağından solundan “Excuse me” diyenin, özür dileyenin sayısını unuttum. Trafik konusu zaten inanılmaz. O konuda tek bir kelime dahi etmeyeceğim. O seviyeye erişmemiz mümkün değil bence!
Tabi yukarıdaki olumlu gelen şeylerin yanı sıra hiç de hoşuma gitmeyen, trafiği bozuk, insanları itiş-kakış olan ülkemde bile “yok artık, bu kadar da değil” dedirten şeylere de şahit oluyorum. Mesela merkezde değil, ama sokak aralarında herkes bir posta kutusu, çöp kutusu, ya da parkmetrelere işiyor. Geldik geleli üç defa şahit olduk bizzat. Zaten geçtiğim her sokak arası sidik kokuyor. Bu kadarı da fazla dedirtiyor hakikaten. Bir de inanılmaz sayıda evsiz insan var sokakta. Çok! Gezdiğim dolaştığım hiçbir ülkede görmediğim kadar hem de! Battaniyeleri sokaklara, kaldırımlara serip yatıyorlar. Alışveriş arabalarında tüm eşyaları, o sokaktan o sokağa çeke çeke götürüyorlar tüm eşyalarını. Arkadaşlarımızdan duyduklarımıza göre daha soğuk olan eyaletlerden otobüslerle buraya evsizler gönderiliyormuş, nispeten daha ılıman bir iklimi olduğu ve San Francisco halkı daha toleranslı, yardımsever olduğu için. Enteresan!
İki haftanın sonundaki genel gözlemlerim bunlar. Bir dahaki yazıya da bu zaman kadar keşfettiğimiz restoranlar ve ilginç gece hayatı tecrübelerimiz olacak. Bu arada 4 Temmuz’da biz de genele uyup bahçede barbekü olayına gireceğiz! Bir çift arkadaşımızın bahçesine davetliyiz yarın. Bakalım neymiş olay 🙂 Harika bir gün diliyorum size. Bu arada arada, daha sık güncellenen usin99days‘e de göz atmayı unutmayın. Orada bir video paylaştık hatta SF Pride’dan. Yeni yeni alışıyoruz video işine:)
Guzel yani ; kisi sonbahar tadinda olma ihtimali