Herkes başlangıçlardan bahsediyorken, değişiklik olsun ben sondan bahsedeyim istedim..
Bir yıl içerisinde en zor geliveren, ama en çabuk bitiveren mevsim yaz; bu kısacık 3 ay içinde ne olduğunu anlamadan sonuna geldiğinizi görüverdiğiniz ay ise- ne yazıktır ki- Ağustos’dur dostlar.. Hızlı olduğu kadar sıcaktır da.. Bunaltır, bayıltır, çiçek soldurur, kediler-köpekler taş zeminlerde, serin yerlerde yatmak için birbirleriyle yarışır en çok da bu ayda.. Yelpaze satışları tavan yapar, elektrik faturaları ikiye katlanır!! Canlar sıkılır çokca, tatil fotoğraflarına en sık bu ay bakılır.. En çok bu ay sıvı tüketilir, vişne ile soda karıştırılarak içilir:) Sinemadan en uzak durulan, Ankara’da Arjantin Caddesi’nde en çok ve geç saatlere kadar dışarıda oturulan aydır Ağustos.. En çok beklenenlerin gelemediği, gelenlerin iç bayılttığı, bayılanların gazoz içip ayılmaya çalıştığı, çalışılan ofislerden en çok nefret edilen, bırakılan sevgililerin en çok özlendiği; bırakanlara en çok küfredilen aydır:) Vallahi!! Bana öyle en azından.. Ne olsun o zaman? Bu ay herkese ve herşeye inat bunların tam tersi olsun.. Hepinize güzel ve eğlenceli bir ay olsun Ağustos.. Şaşırttsın hepimizi.. Hadi bakalım, yapsın kolaysa.. 31 yılda bir defa olsun bari:))
memlekete hoşgeldin,yazdım yine yazıyorum,ağustosun seni,beni,bizi çok güzel şaşırtmasını bekliyorum 😛
Efendim kimler gelmis,
Hosgelmissen :),özlettin valla kendini,ders aralarinda iki dakikalik kacamak konusmalarla olmuyordu bu böyle ;),artik acisini cikartiriz.Yaz Eylül 25 de biter valla,bakalim nasil olacak bu sene.Agustos geldi,herkesde cok büyük beklentiler var ama umarim bunlar büyük hayal kirikliklari ile sonuclanmaz.O yüzden beklentileri de cok büyük tutmayalim,ne olur ne olmaz 🙂
Tekrar hosgeldin 🙂
slmlar
TD
Nes’ciğim,
bil mukabele diyorum.. hadi bakalım el mi yaman bey mi??
:))
MR.Td.
hoş bulduk vallahi.. ben de özledim sizleri.. doğru diyorsun, kopamadım ya 2 arada bir derede yine de 2 laf ettim ulaşabildiklerimle:))
beklentiler büyük değil.. normal.. güzel olacak güzel.. inanırsan olur!
Lulu hoşgeldin canım:) Muhteşem resimler bunlar. Hepsini bilgisayarıma kaydettim. Gene müthiş anlar yakalamışsın. Mucu mucu:)
ohh içim açıldı, özellikle 2.fotoğraftaki renkler harika…;)
vişne-sodaaaa favorimmm;)o kadar güzel yazmışssınki hem okuyorum hemde başımı sallıyorum ve evet evet aynen diyorum…ağustos senin içinde çok ama çokk güzel geçsin,sevgiler dilayra’cım;)
Cırcırım,
sen de hoş geldin:)) ben de öperim seni yanaklarından.. newyork muhtarı ile kulaklarını çınlattık, haberin ola:)
Zynep’cim,
benim vişne soda ile tanışmam 17 yaşıma ve Antalya yat limanını mekan eylediğimiz zamana denk gelir..hey be..!
Dilayracim,
Hepimiz Agustos’tan surprizler, guzellikler dilemisken, bu kadar konusmusken onunla yapmazsa bir guzellik bize pes yani artik:) Yazi soyle butun kis bize yetecek kadar enerjiyle, hayalle ugurlamaliyiz di mi:)
eeee tabii orda kene filan yok, battery park’da kene ne arasın, sen gir gez cicek boceklerin icinde 🙂
sekerim agustos geldi hosgeldi nay nay niri niri nay nay 🙂
Pes dogrusu ayaginin tozuyla yazilari yazmaya baslamissin. Ne guzel ;-)0
Bu arada sana bir sir, Battery Park’in yaninda cok guzel ve sirin bir park vardir, “Robert Wagner Park” orasi da benim icin New York’un en guzel yeri.
NY’a bir dahaki gelisinde hatirlatta, “Muhtarin sevdigi yerler” gezisi yapalim seninle olur mu??
sorma elif’ciğim..
zaten yaz dediğin gelmekte nazlanıyor, gitmeye gelince jet hızıyla kaçıyor:))
zeynep’im, şekerim, dansözüm:)) *çakıdı çakıdı oynuyorsun ya o sebeple.. yanlış anlaşılmasın:))*
vallahi çimenlere yattım, keyfini sürdüm sürmesine de.. kene yoktu, ama acayip ısıran kara sineklerden vardı.. dadandılar namussuzlar.. katılıyorum ayrıcada sana.. benim canım oynamak, hoplamak istiyor bu ara ya..
New York Muhtarı’m…
ben buraya yazmassam, bir şeyler eksik hissediyorum.. “Robert Wagner Park”ında çektim yukarıdaki fotoları zaten.. genel olarak Battery dedim, ama evet, o parkta çok hoş..
bir dahaki gelişe mi?? deli misin, kaçırır mıyım hiç:))
Dilaraus…
Her aydan beklentim aynı, o yüzden ağustosmuş, eylülmüş fark etmiyor bana…!!! :-)) Huzur, biraz mutluluk ve birazda param olsun yeter… :-))
Sevgi olaylarına tabiki değinmiyoruz burada…:-))
Sadece diyoruz ki mert olup çıksınlar ortaya…:-)))
Onlara bu şarkıyı söyleriz, “cesaretin var mı aşka…” ben bu kadarını biliyorum sen gerisini tamamlarsın artık… kehhh…kehh…
Yaz Kestane Karası’yla biter.
Bk. http://www.yarattik.com/rufio
Bir garip yolcu,
hislerin aslen benimkilere de tercüman.. bu arada o şarkının ötesini de biliyorum, onun gibi yüz şarkı daha:))
Rufio,
ne güzelmiş o öyle…!
Nedir bu agustos karamsarligi ya.
Super bir aydir aslinda Agustos. Kasim mesela beni killandiran. Karanlik, soguk, karli ve yagmurlu. Oysaki Agustos, capcanlidir ya. Yapmayin etmeyin. Gidin guneslenin, D vitamini depolayin bunyede.
🙂
sevgili ubp:)
güzel demişsin tabi “gidin güneşlenin” falan diye.. amma velakin iyi bir ihtimal ile eylül ortası gibi 1 hafta izin kullanabileceğim denizi göermek için, yan gelip güneş altında yatabilmek için..
bir de ağustos’ta şehir boşalır.. yani bizim Ankara pek sessizleşir. bir de iş çok yoğun olmaz, ama ofiste 8 saat geçirmen gerekir.. bir de, bir de ders çalışman gerekebilir mesela bu sıcakta:) ne bileyim; belki de ben pek güzel geçiremiyorum son yıllarda ağustos’larımı!
Ofiste canin mi sIkIliyo, o zaman :
– Soliter oyna
– Bloglari oku (benimkini oku mesela 🙂 )
– Gazeteleri oku
– Youtube’den videloara bak
– Pandora’dan muzik dinle
– Web msn den chatles
– Web ICQ dan chatles
– Uzun ogle yemeklerine cik
– Kahve molalarini uzat
– Masan ulu orta yerde degilse getir kitabini oku
– Bilgisayarina virus sok cakilsin. Bilgi islem onunla ugrasitken otur kitabini oku 🙂
– Butun bunlari yaparken ama genel e-maillere aninda yanit ver ki calismardigini caktirma 🙂
Bizim ofis cok degisik oldugu icin, ben isim olmayinca gitmeyip evde gebesiyorum mesela. Ayip ama yapiyorum ishte 🙂 Bizde duzen oyle
PS: Anlattigim sahtekarliklari yapmama gerek kalmiyo yani.
Bir cin atasozunun de dedigi uzere, iyi insan kotuluk yapmayan degili, kotulugu bilip de yapmayandir. Ehem ehem…
🙂 sevgili Ubp,
“- Soliter oyna demişsin… bilgisayarımda hiçbir şekilde oyun oynanmıyor..
– Bloglari oku (benimkini oku mesela 🙂 ) demişsin.. onu yaptım bile:))
– Gazeteleri oku demişsin.. sabah ilk işim, yarım saatle sınırlı tutuyorum..
– Youtube’den videloara bak demişsin.. imkanı yok.. bilgisayarımda müzik dinleme ve video seyretme alternatifleri yok edildi bilgi işlemimiz tarafından:))
– Pandora’dan muzik dinle demişsin.. yukarıda açıkladım..
– Web msn den chatles, web ICQ dan chatles demişsin.. mersi almayayım.. nefret ederim.. sadece gün içinde bazı arkadaşlarımla ya da iş için en fazla yarım saat dayanabiliyorum ona da..
– Uzun ogle yemeklerine cik demişsin.. bak bu fena fikir değil!
– Kahve molalarini uzat demişsin.. bana her an kahve geliyor.. molaya çıkmam gerekmiyor:((
– Masan ulu orta yerde degilse getir kitabini oku demişsin.. onun yerine desr çalışıyorum işte:)
– Bilgisayarina virus sok cakilsin. Bilgi islem onunla ugrasitken otur kitabini oku 🙂 demişsin.. sen müneccim misin diyeceğim:))
– Butun bunlari yaparken ama genel e-maillere aninda yanit ver ki calismardigini caktirma :)” demişsin.. aferin diyorum.. helal.. amma cin fikirliymişsin sen ya:))
kal sağlıcakla..
Siz isteyin yeter ki ben cin fikirler uretirim.Allahtan bizim ofise, giris cikisa karisan yok da uygulamaya gecirmeme gerek kalmiyor.
Bilgi islem yasakladi demissin. Istersen bir kac taktik verebilirim diyecegim de sonra basin belaya girmesin 🙂
Allahtan ben bi ara bilgi islemimizden nasil olduyda admin sifresini ogrenmistim. Rahatim o konularda.
Sonra yapilacaklar listesine sunlari da ekleyebilirsin :
– Elektronik sudoku oyuncagi alabilirsin
– Internette raastgele gezdiren sayfalar var, onlardan birisine girip internetin altini ustune getirebilirsin
– Simdiden “drafts” klasorune yilbasi, bayram tebrigi e-maillerini yazabilirsin, yeri geldiginden kullanirsin
– Eksisozluk yasak degilse onu karistirabilirsin, yok olmadi wikipedia yapabilirsin
– Internet anywhere filan gibi programlari kullanarak o yasaklanmis sayfalara girebilirsin
– Hayal kurabilirsin
– Dil bilgin iyiyse, benim blogdaki hatalari not dusup, bana bildirebilirsin (tdk nin sayfasindan yardim alabilirsin)
– Bir de calisabilirsin mesela en kolayindan 🙂