Yalniz kalinca bol bol dusunmeye vakti oluyor insanin.. Belki de bu sebepten, bir tek bu sebepten yalniz kalmak cok da hosuma gitmiyor.. Once yasadigim ani dusunuyorum; Neredeyim, ne yapiyorum, ne haldeyim, hayatim nasil genel olarak, vs.. Sonra cevreme bakinmaya basliyorum; Yanimdan gelip gecen insanlara, cimenlere yayilip kahkahalar arasinda yemeklerini yiyenlere, kulaklarinda kulakliklari kosu yapanlara, oyun oynayan cocuklara.. Gecmisimi dusunuyorum, nereden nerelere geldik ailecek mesela? Ben ne yaptim, ne oldum neredeyken? Mutluyken nasil mutsuz oldum, sonra nasil buldum hayatimi yeniden bir kosede birakilmis duruken? Nasil cikarttim sikistigi yerden? Nasil ufledim uzerindeki tozlari, silkeledim, temizledim ve yeniden canlandirdim, hayat verdim ona..!
Yasananlar unutulmuyor. Bir insana hem aci hem de mutluluk veren tek sey bu bence: UNUTAMAMAK.. Hafizasini kaybedenler icin hem iyi hem de kotu.. Bazen hafizami kaybetmek istiyorum, bir sure bulamamak istiyorum.. Elma desem de cikmasin istiyorum.. Buldugumdaysa sadece iyi anlarimi hatirlamak istiyorum. Biliyorum; o hatirladigimiz, asla unutamadigimiz acilar, olumsuz yasananlar bizi boyle hayata karsi daha direncli ve ayaklari yere daha saglam basan biri haline getiriyor.. Ama istiyorum iste bazen.. Can benim canim degil mi? Daha fazla yanmasin istiyorum.. Hatami ediyorum?
Ben kendimi yazarak ifade edemem pek ama açığı kapatmak için çok konuşurum.Bugünkü yazını okuyunca içim bir hoş oldu.Sanki kendim yazmışım gibi.Yüreğine ellerine sağlık.Ayrıca hata filan da etmiyorsun bence.
Sevgilerimle
Bence; çok iyi ediyorsun…Şu yazın bile,’o hayatın’ nasıl tozlarının alınmasını,parlatılmasını hakettiğini gösteriyor…Bu yolda devam et lütfen.
Amerika oyle yalniz kalipta dusunmek sorgulamak icin birebir…Cok da iyi anlamda soylemiyorum gerci bunu…Burasi insani yalnizligi ogrenmeye ve degisik bir sorguya itiyor iste insani…Anlatmasi zor aslinda ama simdi sen de burdasin, bilirim anlarsin ne demek istedigimi…
Evet yasananlar unutulmuyor…Yazdiklarini okuyunca “Eternal Sunshine of the Spotless Mind” filmine gitti aklim…Benim favorilerimdendir…Hepimizin ayri bir hikayesi var acili, tatli…Ama madem silemiyoruz filmedeki gibi unutmak istediklerimizi, madem onlarla yola devam etmek zorundayiz, butun olanlara inat daha da sarilalim hayata nolur…Biraz da yasanan acilar mutluluklari anlamli kilan…Ama dilegine yurekten katiliyorum…Artik yanmasin canimiz…:)
niye yansın canımız hayata karsı daha dirençli olmak icin ya,her gulun dikeni olmak zorunda mı,papatyası yok mu bunun,ne bileyim gelincigi filan,hayat acı vermek zorunda degil, sana hayatı her sekliyle paylasacak bir partner diliyor ve cekiliyorum.
sevgili bengu,
tesekkur ederim.. ben de pek konusurum, hatta keyfim yerindeyken cenem pek bir duser:) dilsiz oldugum zamanlarsa beynimde binlerce ses bir digerinin sozunu dinlemeden konusur! iste o anlardan birinde bu yaziyi yazmaya karar verdim.. hata miydi demek icinse cok gec biliyorum: soruyorum ama yapiyorum:) ah ben… ne yapacagim kendimle bir bilsem?
ercan..
nasilsin? bu yol iyi midir bilinmez, ama yukarida da yazdigim gibi “devam ediyorum” senin deyiminle.. do not worry:))
elif’cim,
ben de severim o filmi. haklisin.. hayata asilmak, sarilmak konusunda inan kimse benim kadar azimli olamaz. ama bazen.. bazen iste sarilmamak gelmese de icimden yorgun hissediyorum kendimi.. kollarim agriyor, kemiklerim aciyor o kadar kasmaktan kendimi.. kimsenin cani yanmasin bence de.. hak etmeyen hic kimsenin..
nes’im..
cekilme sakin.. senin gibi insanlara ihtiyacim var.. birbirimizi anliyor, yasadiklarimzila eglenmeyi becerebiliyoruz.. bazen iste, depresif olasimiz tutyor. insanlik hali! partner olayina ise hic girmeyelim. zira bu dilemekle olacak bir sey degil ne yazik ki!
bizi üzen veya acı veren hatıralarımızı silmenin ne yazık ki bir yolu yok. tek yapabileceğimiz onların üzerine yeni güzel anilarımızı kaydetmek..
çivi çiviyi söker hesabı yani..
herkese MUTLU hafta sonlari:))
Dilllllllllarrrrrrrraaaaauuusss…
Ayakta kalabilmek için acılarımızdan ders almayalım, mutluluklarımızdan ders alalım, ve hatta o anları öyle beynimize kazıyalım ki, benzerlerini yaptıkça hiç pişman olmayalım. :-))
Ayyyy ne güzeldir o park şimdi öyle… Birde sonbaharda çok güzeldir, yapraklar renk değiştirince ve leaf showers başlayınca… Anam anam diyeyim ben sana…:-)))
Not: Bugüne kadar sayfanızdan yaptıklarınızı izliyorum sayın Dilara hanım, hiç hata yapmamışınız o yüzden size A+ veriyorum…:-))
bak peynir ortagım da gelmis demis..o park vallahi cok guzeldirrr.
hep beraber de gidelim…bak o sehir sana neler dusundurmus…ne guzel yazmıssın, ne de hos bir fotografla suslemissin…
en kısa zamanda ruhunu yepyeni ve pırıl pırıl bir askın suslemesini diliyorum canım..
Dilaracım,
Uzun zaman oldu ihmal ettim laptopumla vakit geçirmeyi; misafirler, geziler, yaz derken…
Keyif veren hikayenle karsilastim bugun, boyle dusunebilme erdeminde bir insan nasıl hata edebilir ki…Sadece bir parca yalnızlık bunları düşündürdeten ve zaman zaman en iyisi hayat ve yaşananlarla ilgili mukayese yapmak.
Sana harika bir haftasonu diliyorum.
p.s.Cooler yapılacak en kısa zamanda.
Yazi ve yorumlar, hepimizin kendinden bir parca bulabildigi birseyler aslinda. Sahsen Amerika’da yasayan birisi olarak, yalnizligi bana sorun diyesim geliyor. Yalnizlik hem insanin kendini gelistirmesi icin bir arac, hem de dozunu ayarlayamadiginizda bir girdap gibi icine ceken bir hastalik aslinda. Herseyi tadinda birakmakta fayda var. Bazen insanin, pek zorlama olsa bile, etkilesime girmek icin cabalamasi gerekiyor bence.
Unutmak konusuna gelince de, tek soyleyebilecegim: Eger unutmayan bir insanla iliskide iseniz, her yaptiginiz hata daha sonra ileride size yol su ve elektrik olarak geri donuyor. O yuzden dikkatli olun 🙂