JTB’de Çarşamba günlerini ayırdığım “Keyif/Lezzet Durakları” yazı dizimize (:), benim Ankara’nın en sevdiğim ve yıllardır gitmekten vaz geçmediğim bir lokantası olan GAR LOKANTASI ile başlamak sanırım doğru olacak. Gar lokantası yaklaşık 15 yıllık, Ankara’nın eski, gerek ortamı, gerekse verdiği kaliteli servis hizmeti; cana yakın ve işini bilen-dikkatli servis ekibi ve pek tabi ki benim bir türlü vazgeçemediğim leziz zeytinyağlıları ile tanınan ve ara ara götürdüğümüz hiç bir misafirimizden negatif tek kelime duymadığımız bir yer.
Tabi ki ben zeytinyağlılarına takıldım kaldım; ama Gar Lokantası’nda çok güzel ızgara ve balık çeşitleri ile Türk Mutfağına özgü sayısız sıcak yemek alternatifi de var. (Ayşegül Sultan ile kış aylarında hamsi tava-salata ikilisine az ziyarete gelmedik buraya:) Gar’ın yemeklerinin lezzetli ve çeşitli oluşu yanında daha bir çok olumlu yanı da var: Örneğin harika ve yemyeşil bir bahçeye sahip olması. Sahibinin elleriyle diktiği begonyalar, güller ve gül saksılarının içine dikilen çilekler(!)siz yemeğinizi yerken misler gibi kokuyor. Özellikle esintili yaz akşamlarında bu kokular daha da hissediliyor, işte bu sebeple yaz akşamlarında Gar Lokantası daha da bir güzel oluyor:)
Ortam güzel, mekan temiz ve özenli, yemeklerin ise lezzetine tek laf yok! Ama bizi ya da bizim gibi müdavimleri buraya bağlayan en önemli şey servis ekibinin itinalı ve güler yüzlü hizmeti.. Başta şefleri Eray bey ve bizim masamıza ağırlıklı servis hizmeti veren neşeli garsonumuz Ercan, bir müşteri nasıl kendini ayrıcalıklı hisseder ve hatta hiç “müşteri” gibi hissetmez sorusuna karşı en şaşırtıcı cevapları öğrenmenize de arada yardımcı oluyorlar:) Örneğin ben her gittiğimde Gar Lokantasına mutlaka rakı içiyorum, nedendir bilinmez? :)) İlk gittiğim gün rakı servisi yaparlarken duble rakı, az su ve bol buz şeklinde içtiğimi öğrendiler ve o gün bu gün ben bir defa daha ne içeceğimi ya da nasıl içeceğimi tekrarlamadım. Benim için bu önemli, sizi bilmem ama:)
Bahsettiğim gibi ben zeytinyağlı tabağım ve rakı’m ile çok mutluyum Gar’da.. Ayşegül Sultan çoğu zaman farklı sıcak yemekler tercih eder. Selam mesela, her zaman ızgara et yer! Ne yersek yiyelim, yemeğinizin sonunda mutlaka mevsime göre hazırlanmış şık ve kocaman bir tabakta meyva gelir. Ardından da kahveniz, ya da çayınız. Fiyatlar mı? İşte cazip kılan bir yönü daha: Fiyatlar çok makul. Burada gül ve begonya kokularına karışan rakınız eşliğinde, güzelce vakit geçirip karnınızı doyurmanızın, dostlarınız ya da sevdiklerinizle yaptığınız keyifli sohbetlerin karşılığından bahsediyoruz..
İşte burası ilk lezzet durağımız GAR LOKANTASI. Ankara’da Filistin Sokak Numara 35’de. Telefonu: 447 29 96. Umarım ziyaret eder ve benim kadar iyi vakit geçirirsiniz. Bence vaz geçemeyeceğiniz mekanlardan biri olabilir, benden söylemesi:)))
Ankara tabi Istanbuldan cok ucuz ama ben ne zaman oraya gitsem nerde yemek yesem diye dusunur sonra da arjantin caddesinde bir kafeye girerim.Bu yazı dizisine devam et,pek faydalı,bak Gar lokantasına giderim bi daha sefer 🙂
Lilocuğum,
Bir gar fanatiği olarak gar lokantasını çok güzel anlatmışın, eline sağlık
Tüm arkadaşlara ısrarla tavsiye ediyorum.
dilayra’cım ohh afiyet olsun, ben hep geçerim önünden ama hiç gitmedim, sanıyorum gitme vakti geldi, hele de yaz akşamlarında;)
tamda öğle vaktinde ayy ayy acıktımmm 😀
ellerine yüreğine sağlık, sevgiler…
nes’ciğim..
ben de üniversite dönemi boyunca arjantin’de yaşadım diyebilirim.. ama son dönem koptum oralardan, çok jigs geliyor ve pahalı.. bir starbucks’a kahve için gidiyorum.. tabi dene gar’ı, pişman olmayacaksın:)
sultan’cım,
sen de sağol:))
zeynep’cim,
yaz-kış keyiflidir burası.. bence vakit kaybetmeden dene.. öperim..
yazdim kenara 😉 sagol paylastigin icin! bakalim ankara bir daha ne zaman kismet olacak. burnumda tutse de.