Final Countdown!

Beach

Günler nasıl da hızla geçiyor yarabbim! 17 Ocak’taki bu yazımda belirttiğim Kaçış Takviminde bulunan bir maddenin daha üzerine çizik atmama şurada birkaç gün kaldı. O zamandan bu zamana dek planlarım arasına alıp, gidemediğim tek yer İstanbul’um oldu. Onuda kısmetse Mayıs ayının bir haftasına sıkıştırma azmi ve kararlılığı içerisindeyim:)

*

Bu yıl her ay en az bir haftasonumu farklı bir yerde geçirmek niyetindeyim. 2008 için meğersem enteresan bir şekilde denenecek ya da görülecek bir sürü aktivite biriktirmişim: “Wind Surf” mesela. Alaçatı’ya abone arkadaşlarım geçen yaz çağıra çağıra bir hal oldular, ama gidemedim. “Paraşütle atlamak” var bir de bilmem kaç bin feetden! Bu yeni bir heves. Daha doğrusu benim hevesim değil, ama denemezsek ayıp olacak “O”na:) Efes, Selçuk civarlarında atlamak için en uygun hafta sonunu arıyoruz şimdi. Sonra yıllardır mütemadiyen dilimizde olup, her daim içimizde ukte kalan bir “Mavi Yolculuk” olayı var. Yaz tatilimimde belki de. Anne kuşumu her sene söz verdiğim üzere çıkartmayı planladığım bir “yurt dışı turu” var Sonbahar gibi düşündüğüm. Var da var gördüğünüz üzere!

*

Pazar günü sabahtan Londra yolculuğum başlıyor. Çok sevdiğim, güzel bir arkadaşım son 1 yıldır iş için orada bulunuyor. Evimiz, kalacak yerimiz var yani. Havalarda gayet iyi gidiyormuş son aldığım haberlere göre. Londra’nın içindeki tüm plan belli gibi. Ama ben yakın yerleri de görebilmeyi çok istiyorum: Oxford mesela, belki de Brighton, Bournemouth, Cambridge.. Bakalım hava, benim bünyem ve keyfimiz elverdiği sürece çok fazla sokaklarda dolaşmak, paylaşabileceğim güzellikte fotoğraflar çekebilmek, bol bol enteresan tatlar bulup tatmak, içmek ve huzurlu, ama tatlı yorgunluk hali ile geri dönebilmeyi planlıyorum:) Döndüğümde güzel ve yine faydalı bir gezi yazısı yazabilmeyi dileyerek, şimdilik, huzurlarınızdan ayrılıyorum.

*

Hepinize bal gibi tatlı, kaymak gibi 2 hafta sonu şimdiden.  Çiçeklerle haşır neşir olun. Dondurma yiyin. Spor yapın, yürüyüş yapın olmadı. Güzel müzikler eşliğinde dolu dolu kahvaltı masalarında değer verdiğiniz insanlarla bir arada olun. Sarılın, öpün sevdiklerinizi.. Anne-babanıza onları ne kadar özlediğinizi söyleyin. Yakınlarında olsanız bile:)

Görüşeceğiz:)