Yüreğim büyüyor, kocaman oluyor bazen. Kah korkudan, endişeden; kah neş’eden, keyiften.. Atım hızı artıyor, kulaklarımda duymaya başlıyorum bu hızlı hızlı atan yüreğimin çarpıntısını. Göğüs kafesim açılıverecek, içinden bir çift kanat takmış olduğu halde süzülen bir yürek çıkacakmış gibi oluyor. Niye bilmiyorum, ama benim yüreğimin rengi “mavi” bu arada. Kanatları da beyaz, incecik tüyden. Boynunda da gümüş, ışıl ışıl bir zinciri var, zincirin ucunda da bir melek. Meleğin başının üzerinde o bildiğimiz harelerden var ve gülümsüyor yüreğimin meleği.
Kocaman gülümsüyor.
Yüreğim endişe de etse, korksa da çok; ya da neş’e içinde kıpırdansa ya da keyiften azıcık sarhoş da olsa o melek hep gülümsüyor. Yüreğim hızlı hızlı kanat da çırpsa korkmuyor hiç düşerim felan diye. Rahat görünüyor yüreğimin boynunda,
zira o bir melek ne de olsa.
Yüreğiminki kadar değilse bile kendi kanatları var. Kendi kanatları ile de uçabilir istese eğer. Ama o yüreğime yakın olmayı seçmiş, kendi kanatlarıyla uçmayı düşünmüyormuş.
Öyle söyledi dün gece bana:)
Dedi ki:
“Sen de benim gibi sürekli gülümse artık lütfen. Korkacak, endişe edecek hiçbir şey yok! Olsa, bak ben kalır mıydım yüreğinin yanıbaşında? Tehdit etse bir şeyler beni, altından kalkamayacağım yükler yüklenecek olsa üzerime, şimdiden düşünmek zorunda kalacağım cevaplarını, bin türlü soru olsa aklıma geliveren.. Kalır mıydım sanıyorsun? Kurtarmak için canımı uçup gidemez miyim uzaklara, başka başka yürekler, kanatlı yürekler bulamaz mıyım sanıyorsun? Bulurdum elbet. Mavi olmasa da kan kırmızı yürekler bulurdum. Simsiyah yürekler bulurdum. Ama güven bana işte,
dediğime güven sen.
Kafanda dolaşmasına izin verme korkularının, endişe etme fazla öyle önüne çıkan yeni problemlerden. Herşey çok güzel olacak bak. Biliyorum da gülümsüyorum kocaman. Bana güven sen.
Bana güven.” dedi.
………
Güvenmek istiyorum.
Mavirenklikanatlıyüreğiminboynundakocamangülümseyenbaşıharelimeleğiminsözlerine.