Iste Hayat!
Sonucta kacamak 2 gunluk de olsa, 1 haftalik, ya da 1 aylik sonuc ayni: Size hep iyi geliyor:) Bu hayatta bildigim, ogrenerek tecrube ettigim tek sey varsa o da size iyi gelen seyleri yapmanizdir! Hayal kirikliklarina, soguk alginliklarina, acilara, dertlere, tasalara, bunalimlara en iyi gelen sey ” En Sevdiginiz, Size Iyi Gelen, Gulumseten, Uzerinizdeki Agirligi Bir Nebze de Olsun Alacak Olan Seyleri Yapmanizdir” Nokta. Benimki genelde KACMAK oluyor tahmin edebileceginiz gibi:)) Gezgin dogacakmisim ben yanlis olmus!
Kactim bildiginiz uzere, Sehr-i Istanbul’a, yine, yeniden.. Aslinda hayirli bir is icin kacmistim, ama kendimi iyi hissetmeme de vesile oldu iki arada bir derede bu Istanbul:) Hayirli isimiz Sky Turk’te yayinlanan Cafe Net programina roportaj icin cagrilmis olmamdi:) Evet, sonunda beni de cagirdi Sevgili Ayse Yazicioglu:) Daha once 1 dk. tanitimini yaptiklari blogum Journeytoblue hakkinda 15 dakikalik soylestik kendisiyle Cuma sabahi Cevahir Alisveris Merkezi 6. Katta bulunan Schiller Cafe’de.. (Tugce’cim inanilmaz, ama siz de oradaymissiniz bir gece once:)) Programin yayin saatlerini henuz bilmiyorum, ama kesinlikle haberdar edecegim ogrenir ogrenmez:) *Acaba nasil ciktim, cok merak ediyorum?*
Roportaji bitirdik ve Istanbul’da bulunan Parizyen‘cigimle de bulusup bir yemek yedik.. Seker otesi, hareketli, capcanli, pozitif bir kadin bu Ezop. Iyi ki tanistik guzelim:) Gelecegim Paris’e, o da yakindir, yeni bir kacamak icin nasilsa bu hayatta sikintilar bitmez:)) *Dislerin nasil oldu bu arada??*
Hmm.. Sonra ayrildik Ezop’cumla ve ben kendimi her defasinda yaptigim gibi yine Taksim’e, Tunel’e ativerdim. Ne yaparsam yapayim, neresinde olursam olayim Istanbul’umun hep ayaklarim beni oraya goturuyor. Bu bolgede ben o kadar iyi hissediyorum ki.. Yine House Cafe’de soluklandim, kitabimi okudum, bir kadeh sarabimla beraber. Oh, hava da superdi sansima, fazla baymadi beni..
Aksama Marmara Yelken Klubunde yemek yedik bir arkadasimla, deniz burnumun dibinde. Tabagimda beyaz peynir en guzelinden, yaninda buzz gibi tatli bir kavun. Biraz patlican salatasi biraz yesillik. Bir de Tekirdag. Daha ne ister bu Dilara kulunuz. Fazla yazmasam iyi olacak:)) Afaroz edilecegim zira muhabbete hasret olaniniz, gurbette olaniniz varsa..
Gordugunuz gibi fotograf yok:( Bu kacamagimin en sikici yani da bu oldu: Nazar boncugu diyelim. Fotograf makinam bitiverdi bir anda. Hicbir on mesaj vermeden kutt diye kapandi hic acilmamak uzere. Bilmiyorum nedir sorunu, ama bir sure fotograf cekemeyecek olmam beni inanilmaz sikiyor!! Bu gecici fotografsizliktan dolayi ozur diliyorum:((
Bir etkinlige daha attim kendimi gitmisken, bahsetmistim Blue Notlar’da. Solar Beach’deki Radar Live konserlerini izlemek, biraz guneslenmek uzere bir grup arkadasimla 3 araba atladik Kilyos’a gittik.. Hava muthis ruzgarliydi, ama ortam guzeldi. Hele de son grup, asil bekledigimiz, yuce JAMES cikinca sahneye ruya alemi kapilarini acti bana 1.5 saat kadar. Ay tepede, JAMES sahnede, dans, keyif..
E ben artik ne diyeyim size?? Dondum diyorum iste. Iyiyim, hayatla barisiyorum iste boyle arada kusup. Sonucta hersey insanlar icin degil mi? Bir yas daha olgunlastim iste.. Dogum gunume de daha vardi gerci:)) Harika bir hafta gecirin. Gulumseyin sik sik. Gozlerinizin ta icine bakin aynalarda.. Oradaki isiginizi gormeye calisin ve sakin onu kaybetmeyin, kimsenin de kaybettirmesine izin vermeyin isiginizi.. Zira bu yasamdaki enerjiniz ve nerede nasil oldugunuzu size gozlerinizdeki o isik gosteriyor…
Merakla bekliyordum haberlerini, bomba gibi donmus olmana cok sevindim dilayrusum…fotograf makina uzuldum ama…yeni nikon mu yoksa bu?
“Afaroz edilecegim zira muhabbete hasret olaniniz, gurbette olaniniz varsa”…Insanin kendini bilmesi ne guzel bak:))) Cok pis afaroz ederim haberin olsun:P
Sevgili Dilayra,
Bloğunun ya da başka deyişle yaşamının 2 yıldır gözlemcisi oldum.Biraz da alışkanlık…Sanki sen benim Ankara da bıraktığım hayatımın,Ankara’da yaşasaydım yaşamayı hayal ettiğim günleri yaşıyorsun…Özgürce gidilen seyahatler,bir kadehin sıcaklığı ile karışan hayaller ve güçlü masalsı bir aşka inanç…
bense yanlış yapılmamaya programlı bir hayatta ,başarılı bir iş kadını,iyi bir eş ve anne olma gayretindeyim.Unutma ki aşk bağımlılık ,şansın varsa güvene dayanan ömür boyu dostluk ve asla kaçamamak…Eğer aşksa aradığın kaçış sadece özlemden ibaret olacaktır unutma…Ve bence yaşadığın özgürlüğü derinden hissetmeye devam et…
Tepedeki çimenlikte yalınayak dolaşarak…
yemyeşille masmavinin ortasında uzanarak…
hayaller kurarak….rüzgara sarılarak…
vazgeçme asla hayallerinden : )
Mutlu kal …
Dünya gözüyle James’i görmek ne şans! Laid albümünden çaldı mı merak ediyorum. Bu konsere gidememek kalbimde bir yara olarak kalacak…:)
hahahaha..
aşkol elif’im:)
makinam yeni değil, 2 yıl önceki sony’imdi:((
nesli..
teşekkür ederim..
mutlu olmaya, en önemlisi öyle kalmaya her sabah söz veriyorum kendime.
aşk güzel, bana hissettirip yaşattıklarını seviyorum.
ama her zaman herşeyin benim arzum dışında da gerçekleşebileceği gerçeğini de göz ardı etmiyorum. merak etmeyin, AYAKTA KALMAK İÇİN ÇOK NEDENİM VAR. bir aşk ya da aşksızlık bunu mahvedemez:)))
Ezgi, o adam nasıl bir adam yahu, solist karizmatik mi karizmatik. performansı süperdi. TV’den verseler keşke tekrar.. harika bir geceydi.. Laid’den de çaldı, yeni 2 parçalarını da seslendirdiler. hatta birisi için “brilllant” oldu dedi, ve gerçekten hem sözler hem de beste mükemmeldi:)
Selam,
Sayfanı yeni keşfettim.Hemen blog listeme ekledim.Son yazın çok iyi geldi bana.İstanbul’u çok özlemiştim.
Üç yıl önce evlendim ve çok sevdiğim İstanbul’a kavuştum ama kısa sürdü eşim bir yıl sonra Ankara’ya tayin oldu.Daha İstanbul’a doyamadan geldik senin memelekete:)Yavaş yavaş alıştık buralara ama İstanbul lafı geçince hala burnumun direği sızlıyor.Yazıların bana eski bekarlık günlerimi hatırlattı,şimdiden şikayetim yok ama o günler de güzeldi.
Yeni yazılarını bekliyorum.
ben de damarina basmis gibi olmusum ya super fotolarla donersin di mi diyerek. :)) tuh yazik olmus, umarim tamir edilebilir bisidir sorun. ben de afaroz edilme kismina takildim; okurken aynen oyle dedim :)) istanbulun iyi gelmesine sevindim, bizzat bana da iyi gelir umarim yakinda!!
merhaba Berna,
ne güzel bak İstanbul’daki anlarını hatırlatmış sana kısada olsa JTB, biraz gülümsetmiş seni:) sen kal buralarda bak daha nelere güleceğiz beraber:)
sorma lambda ya:((
neyse umuyorum ki çok büyük bir problemi yoktur, hepimizin tahmin edebileceği üzerine sağına soluna birkaç yüz ytl sıkışmıştır kesin!!
İstanbul kaçamak için, eğlenmek için gidenlere; yani “gitmek” için gidenlere hep iyi gelir. merak etme, bak keyfine sen:)
Doktorcugum,
cok sevindim ,ya ne aralar gittin Istanbul :P,
El salladin mi bize bakayim,seyredicem ona göre 🙂
Istanbul ziyaretin cok güzel ve keyifli gecmis doktorcugum,güzel de bir degisiklik olmus,buralara da bekliyoruz bak,burdan da Paris yaparsin 🙂
sevgiler,
TD
Cafe Net programını merakla bekliyorum.
Haber verirsin de ben de keyifle izleyeceğim:)
Herşey gönlünce olsun,
sevgiler
ohhh pekkk guzel olmus, bir tasla birkac kus vurmus olman ayrica pek hos:) bu programin senin oldugun dakikalarinin youtube’a konulmasi falan sozkonusu mudur acep, biz de izlemek istiyoruz biz deee.
suan İstanbul’a ihtiyacım var Dilayra 🙂
Tünel’i ben de çok severim
zaten ne zaman İstanbul’a gitsem Beyoğlu’na uğramadan edemem
sevgiler
TD’cim,
yaparım elbet bir Viyana.. Paris-Viyana arası ne kadarcık ki zaten:))
sevgili yeşim, teşekkür ederim. tabi ki haber veririm..
bezen’cim,
hakkaten öyle oldu. (bu arada senin köşenden izlediğin olay vardı ya hani, onu da hallettim. haklıydın arkadaşım. çok haklıydın.))
youtube meselesi içinse why not? tabi komik çıkmışsam hiç acımam vallaha, çok beklersin:))
timur,
hiç bekleme o halde. hayatımız beklemekle, ertelemekle geçiyor. ihtiyacın olanı al. benim için de kadeh kaldır:) bir dahaki sefere beraber gideriz belki Tünel’e içmeye:)
Merhaba Dilayra ;
ben çok uzun zamandır ve büyük bir keyifle seni takip ediyorum.
Cafe Net programını izlemeyi seni görebilmeyi çok isterim.Fakat bir önerim olacak; olurda izleyemezsek sitende en azından senin kısmını yayımlaman mümkün olurmu? ne dersin?
Seviler…
Istanbul’dan yeni donmustum, taze anilarimi senle kiyasa koydum…Kim kazandi bilmem! 🙂 Deniz,deniz,deniz… Benim Istanbul’um bu sefer hep denizde gecti. Minik bir teknenin ustunde 10 gun boyunca, kah Adalar, Kah bogaz, Kah Halic.. Kinalinin arkasi, Cam limani, Sedef adasi… Her gun Kalamista basladim gune,yosun kokan denizimde.. Ve ben tekrar asik oldum canim sehrime… Bu arada Istiklal’de Misir apartmaninda Rum mezeleri ve Fasil esliginde 30. yasimi kutladim.. Yillar gelin ustume! 🙂
Pozitif olmakda, melankonik olmak da yakisiyor sana.. Ben artik Dallas da yim Dilayra ve yine takipcinim
Pelin
Çok sevindim :)takip ettiğim blogların tek tek bu mutluluğu yaşaması harika, Eda’dan sonra seninde güzel haberini almak harika 🙂
ayrıca istanbulu özledim çok hemde
Selin’cim merhaba,
eğer yapabilirsem tabi ki ne den olmasın?
Pelin’cim,
harikasın ne diyebilirm ki??
Ben de ufak bir kaçamak peşindeyim şimdi.. Melankoliklik biter, Dilara hayata dönmüştür:))
Dallas mı? Hmm..
Çilekli Pasta’cım,
teşekkür ederim:)) Sanıyorum ki bu hafta sonu yayınlanacak..
Viagra without a prescription.
Benifit of viagra. Online viagra. Indian viagra. Buy viagra. Re viagra cello.
Geri izleme: Happy Anniversary My JTB:) | Journey To Blue