“Uyanabildiğinizde” diyebilseydim keşke!
“Gözlerinizi hızlı hızlı açıp kapattığınızda” ya da.. Ya da “Derin ve büyük bir nefes alıp verdiğinizde”..
Benim kabusum bunların hepsini de yapmama rağmen sona erebilmek için bir süre benim yakınlarımda dolaştı.. Uyandım, gözlerimi kırpıştırdım ve derin nefesler aldım. Gider gibi yapıyordu her seferinde, ama sonra büyük ve çok şiddetli vuruşlarla kafamın içinde, damarlarımda akan kanda ve bana ait olan her şeyde ve her yerde ortaya çıkıyordu tekrar tekrar.
Bu hayatın bana -her zaman yaptığı üzere- acı ve tecrübe ile öğrettiği, ve son dönemde tüm dostlarımla içki masalarında üzerine en çok konuştuğum 3 kelime “Asla, Asla Demeyin!” oldu! Dilara’dan tüm tanıdık tanımadık, genç-yaşlı, tecrübeli-tecrübesiz, erkek-kadın, açık-kapalı herkese; ama herkese verebileceği tek öğüdü de bu olacaktır sanırım: ASLA, ASLA DEMEYİN! Evren ya da Tanrı, ne yazık ki bunun olabileceğini gösterebilmek için size zorlu ve dikenli, battıkça içinizde izi üzerinizde yarası kalacak şekilde tecrübe ettiriyor bunu.
Kaldı ki ben ONE LIFE LIVE IT diyen, hayatıma sıkıca bağlı, motivasyon derecesi son derece yüksek biri iken beni bile sendeletmeyi başarabildi bu ASLA’larla başlayan 3 kelime! Kendime son derece güvenmeme, insanlara hep ve daima dürüst olmama rağmen onlardan da tek beklediğim bu dürüstlük ve inançtı! Ayna olmak istedim, ama başaramadım. Birilerinin hayatındaki iyi bir şey olmak istedim, ama başaramadım.
Elimde ne var şimdi? Mide bulantısı ve baş dönmesi, kalp ağrısı ve zihin tecavüzü ile geçen 1 koca hafta! Buradan uzakta, sevdiğim şeylerden uzak, sevdiğim insanlardan uzak!
Kendimi bu koca parktaki tek başına kırmızı bir ağaç gibi hissettim bir süre. Hiç tek başıma kalmadım gerçi, mecazi anlamdaydı söylediklerim. Ama buradan iyi şeylerimi, duygularımı, yaşadığım herşeyi dürüstçe paylaşmaya devam etmek istediğim için bunu da buraya yazmak, hayata dair ileride okuyup hatırlayacağım bir not olarak düşmek istedim.
Yanımda olan, olduğunu hissettiren beni seven ne güzel insanlar var:) Tarçın bunlardan biriydi, Cuma günü öğlen çok keyifli bir yemek yedik:)
Mükemmel bir gün, mükemmel bir hafta geçirin. Hiç kimse sizden daha değerli olmasın hayatınızda! Ben mi? İyiyim tabi ki. Sadece bu uzun süreli yokluğumun nedenini anlatamak istedim.. Hayat devam etmiyor mu? Kazananlar hep iyiler olmuyor mu?
yazdıklarını okuyunca ne yazayım bilemedim . sadece şunu söylemek isterim ki, hayat devam ediyor. elimizdekilere SIKI sarılmak, ümit etmek, inanmak yapabileceğimiz şeyler.
herşey gönlünce olsun.
sevgiler
gorki
canım benim harika bir gün geçirmek(dertleşmek,kızmak,sevinmek,gülmek,düşünmek)benim için çok özeldi. Sen ne hissedersen hisset arkanda kırmızı ağaçlarla dolu bir orman var:) canımsın…Paylaşımların için teşekkürler….
Bu kadar asla lalardan sonra yanında birinin olması da güzel bişi…
bu arada kırmıı ağaçcok güzel resim
Insani ne boyle alt ust eder diye dusundurdu yazin! Bana boylesi hisstettiren durumlar, sevdigim ve deger verdigim insanlarin,ki bunlar arkadasim ya da sevgilim olabilir, aslinda benim sandigim insanlar olmadigini anladigim zamanlar, onlara tum guvenimi kayip ettigim zamanlar olmustur. Kendimi yapayalniz, sudan cikmis balik gibi caresiz hissetmisimdir. Sonrasinda ise ne yazik ki daha temkinli davranmayi ve sevgini daha limitli kullanmayi ogreniyorsun. Icinden geldigini degilde yapman gerekeni yapiyorsun. Buna buyumek diyorlar ama bence insan kalabildigince cocuk kalmali, olabildigince hesapsiz sevmeli ve guvenmeli bu hayatta.. Yoksa tam tadi cikmiyor yasamanin. Sonra kirmizi agaclar ormaninda bile yapayalniz hissediyorsun kendini!
Gorki, teşekkür ederim.
yazılabilecek bir şey yok, tabi ki hayat devam ediyor.
ama ne yazık ki ben daha katı ve kontrollü olma yeminleri ediyorum her böyle bir acı yaşadığımda. bu da sanırım benim hayatımı benim için kolaylaştıracağına daha da zorlaştırıyor:( ikilemler arasında bir yol bulacağız elbet!
Tarçın’ım,
teşekkürler:) ne güzel sohbet ettik, yine yapalım yineeee:))
kayhanoviç,
sen de haklısın tabi.. dostlarına bu hayatta neden sıkıca sarılman gerektiğinin cevabı da işte burada. seni kocan/karın üzer-terkeder, baban/annen üzer-terkeder, sevgilin üzer-terkeder (kadını da erkeği de).. ama gerçek dostun hayatındaki tüm asla’ların işlemediği, seni hiç terketmeyecek yegane kişidir. yalnız bırakmayan dostlarıma, arkadaşlarıma huzurlarınızda bir defa daha teşekkür ederim:)))))
Pelin’cim,
haklısın: çok önemsediğim, değerinin ötesinde bir bağlılıkla sevdiğim birinin ihanetine şahit oldum..
hint kumaşı değilmiş, öyle sanmışım..
benden beklediği dürüstlüğü bana gösterir sanmıştım, yanılmışım..
beni seviyor ya, üzmez bu kadar demiştim, o da yalanmış!
velhasıl haklısın, bundan sonra daha temkinli olalım diyoruz ve hayatımızı istediğimiz gibi özgürce yaşayamıyoruz. “onlar” gibi yapabilmek, umursamadan basitçe yaşayabilmek isterdim hayatımı.. bu saatten sonra öğrenilemez bunlar değil mi?? neyse, göreceğiz.. birlikte:)
“Kazananlar hep iyiler olmuyor mu?” demişsin ya hani,
benden duymuş olmanı istemem(!), ama kazananlar hep iyiler olmuyor maalesef, hayat biraz insanın kafasına vura vura öğretiyor bunu…
ama daha önemli bir ayrıntı var, kaybettiğini zannettiğin kimi zamanlar, aslında kazanmış olduğunu farkediyorsun… bi şekilde… yıllar sonra…
öyledir umarım, gülümsemekten vazgeçme…
KABUS OLDUĞUNU ANLADIĞIN ANDA KABUS SONA ERİYOR DİLAYRA…
SEN DE ANLADIĞINA GÖRE KISA SÜREDE ATLATIRSIN.
GÜÇLÜ BİR İNSAN OLDUĞUN BELLİ…NEDENSE EN BÜYÜK SIKINTILAR HEP GÜÇLÜ KİŞİLİKLERE BULAŞIR.SANIRIM TANRININ ADALETİ DE BÖYLE BİR ŞEY..KALDIRABİLECEĞİ KADAR YÜKÜ SIRTLANIYOR İNSAN…KALBİ KOCAMAN OLANLARIN YÜKÜ DE HEP AĞIRDIR…KENDİNİ TANIYAN İNSANLAR DAHA ÇOK HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYOR HER ZAMAN…
AYNA OLMAYA DEVAM ET.BAŞKA ÇEHRELERDE KENDİNİ GÖRECEĞİNE İNANIYORUM BEN…
EN KÖTÜ KABUSUN BİLE ARKASI AYDINLIK NASILSA…
CEHALETİN MUTLULUĞU SENİ TATMİN ETMEYECEĞİNE GÖRE , O BİZE BAHŞEDİLEN BİR TANECİK HAYATIMIZI BİLGELİĞİNLE YAŞA…
GÖZYAŞLARININ SONA ERMESİ VE KABUSUNUN SONUNDA SANA HAK ETTİĞİN MUTLULUĞU GETİRMESİ DİLEKLERİMLE….
selim,
biliyorum o sözün aslını, ama bilmemezlikten gelmek istiyorum:))
her yaşanılan an, gün, acı-tatlı her bir zaman dilimi tecrübe tabi ki.. ve ben kazandığımı biliyorum: HAYATIMI kazandım. çünkü aksi olsaydı muhtemelen bir süre sonra çok pişman olacaktım:) merak etme, hala gülebiliyorum..teşekkürler..
“kalbi kocaman olanların yükü de ağırdır”
ne güzelmiş:))
çok içten yazmışsın satırlarını nesli, teşekkür ederim paylaştığın için..
iyi ve içten dilekler yerini buluyor:)