Nasıl geçtiğini anlayamadığım bir yıl, nasıl geçtiğini anlayamadığım bir yaz mevsiminin daha sonuna geldik sayın izleyiciler. Eylül de geldi çattı nihayetinde!
İstanbul’da karşıladım bu yeni ayı ben, en sevdiğim aylardan ikincisini. Kah serin, rüzgarlı; kah sıcak ve nemli günlerin sonunda sonbahara da merhaba dedim burada.
Yıllar yıllar önce ben küçük bir kız çocuğu iken, biz İstanbul’da yaşar iken, ailecek sevdiğim şeylerden biri de İstanbul Boğazı’nı turlamaktı seyahat vapurları üzerinde. Nereden başladığımızı hatırlamıyorum, ama mutlaka bir Kanlıca’ya uğrardı o seyahat vapuru. Sonra Emirgan’a da. Varmak için hedeflenen noktalar Rumeli ya da Anadolu Kavağı olurdu. Ben çok severdim o gezileri. Kanlıca’da pudra şekerli yoğurt yenir, Emirgan’a gelince de tavşan kanı çay içilirdi vapurda. Ve nihai noktada da tabi ki midye tava! O zamanlar bira içemezdim ben, ama midye tava için delirdiğimi hatırlıyorum:)
Bir süredir aklımdaydı yine böyle bir mini Boğaz seyahati yapmak. Bu bayram tatiline denk getirdim ve keyifli bir “anılara yolculuk” yapıldı. Bu defa heyecanla beklediğim şey midye tava eşliğinde buzz bira idi. Emirgan’dan alınan yoğurdun tadı ise nedense pek bir matah gelmedi bana. Çocuk aklımla ne kadar da özel bir lezzet haline getirmiş ve o şekilde korutmuşum belleğime bu yoğurdu ben:)
Martılar, yanımızdan geçen tekne ve diğer vapurların yarattığı dalgalar, ışıl ışıl parıldayan güneş, denizin o kendine has kokusuyla sarhoş olduk ve çok güzel bir kaç saat geçirdik biz dün.
Yine çektim bilmem ne kaç Boğaz Köprüsü fotoğrafı daha. Yine bir parça simidin peşine düşmüş martı fotoğraflamaya çalıştım. Yine uzattığım ayaklarımı çektim.
Boğaz havası çarptı lakin bizi, akşam bir baş ağrısıyla uyuyakaldık:)
Her zaman denizin kıyısında olmayı sevdim, içinde, üzerinde.. Biliyorsunuz artık. Yakınlarında olmadığım her zaman aralığı gittikçe daha da üzüyor beni. Yaşım ilerledikçe kapanmak, izole olmak bir karanlık şehirde biraz daha koyuyor. Deniz kıyısına gitmem lazım. Biran önce. Bu yılı bitirmeden belki de?
Dilocuğum,
İçime doğuyor az kaldı komşu olmamıza….