Serin Bir Hafta sonundan…

 

Özledim JTB’yi..

Yok yok, burası benim sığınağım. Burada olmazsam rahata eremiyorum ben. Hoş şimdi, sığınak denen yer genelde çok kişinin bilmemesi tercih edilen, kendimizi dışarıdan gelebilecek ya da gelmiş bulunan her türlü olumsuzluk ya da korkutucu, can sıkıcı olaya karşı isole ettiğimiz ya da sadece kafa dinlediğimiz bir yerdir ama.. Benim sığınağımı herkesler biliyor, o ayrı:))

Geçtiğimiz hafta sığınağıma kaçma fırsatı pek bulamadım.. Buna çok ihtiyaç hissettim ama, olmadı. Önemli bir hafta geçirdik iş yerinde. Akşamları da çoğu zaman geç saatte evde oldum. Hatta MIA bile akşam yemeklerini geç bir satte yemek zorunda kaldı bundan sebep. (Küstü bile bana 1-2 gün bu yüzden yaramaz böcüm benim..)

Cumartesi günü saat 15:30 itibariyle ise herşey duruluverdi.. Sanki dalgalı, fırtınalı bir havada yelkenliyle boğuşup boğuşup, bir anda güneşi bulutların ardından gördüğün ve denizin sakinleşerek huzurlu bir uykuya dalması gibi oldu.. Sakinleştim ben de.. Evime gittim, evimin keyfini çıkardım. Yaramazımla boğuştum. Günlerdir ucundan sonunu anca yakalayabildiğim Fransa Açık Tenis Turnuvası Bayanlar Final Maçı‘nı izledim.. (Favorim aldı: Justine Henin-Hardenne) Sonra Ayşegül Sultan’la benim bahçede güveç-salata-rakı üçlemesi yaptık. (Ayşegül Sultan’ı rakıdan hariç tutun, araba kullanıyorum diye 1 kadeh bile içiremedim..) Üzerine bir de film izledim: The Eyes of Laura Mars!!!

Pazar günü danışmanlarımızdan Helen ile buluşacaktım öğle yemeği için. İlk geldiği gün onu götürdüğüm Schnitzel Restoran’a gittik yine, çok beğenmişti.. Ona yıllar önce Beyoğlu’nun arka sokaklarında bir antikacıyı talan ederken bulduğum, üzerinde 1907 tarihi olan eski İstanbul kartpostallarımdan birini çerçeveleterek hediye ettim. Galata Köprüsü’nün ve arka fonda Sultanahmet Cami’inin yer aldığı bir kartpostaldı.. Sonra Selam’ın geçmiş doğum günü için ona hediye seçtim, biraz alış-veriş yaptım ve yaklaşık 1 kg. gelen gazetelerim ile eve dönerek tüm serin Pazar’ımı evde geçirdim.. TV’den uzak bir Pazardı, daha çok müzik dinledim; Patricia’nın bu albümü ve çok sevgili Dany’ciğimin şu albümünü.. Dinlendim sanırım..

Artık enerjik olmam lazım.. Bu hafta JTB’yi ihmal etmemem ve gece geç saatte bitirip uykuya dalmamdan sebep geçtiğimiz Cuma gününe yetiştiremediğim Cuma Hikayesi’ni paylaşmam lazım:) Biraz yediklerime dikkat etmem ve spor da yapmam lazım tabi.. (Her ne kadar geçtiğimiz hafta 2 kilo vermiş de olsam!) Sonra ödevlerden birini Minnesota’ya göndermem, bu yılki kayıt formunu yollamam, uçak biletimi ayırtmam, sonraki ödeve başlamam lazım!! Cumartesi günü danışmanlarımızla birlikte yaptığımız aksiyon planları için çalışma programı yapmam lazım.. Canımın içi Aydın’a upuzun bir mail yazmam, annemi aramam lazım! Hafta sonu için aklımın bir köşesindeki planın uygulanabilirliği açısından biraz araştırma yapmam lazım!

E bu kadar şeyin üzerine “Benim kızgın kumlardan Serin sulara atlamam lazım”!!!! :)))

Serin Bir Hafta sonundan…” hakkında 3 yorum bulunuyor:

  1. zyn₪p

    atla atla dilayra’cım…tam havalar ısındı derken yine soğudu ama olsun güney güzeldir şimdi değil mi….;)
    fotoğraf çok güzel ee nede olsa sardunyalar var;)şimdi böyle 1 yerde güneşe karşı buz gibi 1 şeyler içmek istiyorum ben, sonra çantamı, havlumu alıp kızgın kumlarda güneşlenmek…
    çok güzel 1 hafta diliyorum sana, kucak dolusu sevgiler:=)

    Cevapla
  2. zeynep

    ben dilarayi denize atacagımmm, kendime de bir tane kugulu simit aldımmm onunla ben de dilaranın ardından denize girecegim.cup cup. 🙂
    hava da bulutlu, fingers crossed..hadi bakalım sekerim.
    guzel haftalar olsun!!!!!

    Cevapla
  3. dilayra

    zeynep’ler..
    sanırım fena halde tatilimiz gelmiş bizim!!!
    size de güzel ve bulutsuz hafta sonları..

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir