Bazı fotoğraflar beni mutlu eder..
Bazıları hüzünlendirir, üzer..
Bazıları içimi acıtır, damarlarımda akan kanı donduruverir.
Bazıları yüreğimi hoplatır, bir şeyleri ya da birilerini hatırlatır..
Bazı fotoğraflar vardır gördüğüm anda ben de bazı şeyler; derin, gölgeli, sıcacık hisler uyandırır..
İşte aşağıdaki fotoğraflar bana güzel, o sıcak ve derin şeyleri hatırlattı. Çünkü onlar bebek-anne-çocuk-aile-şevkat-samimiyet-duruluk-huzur fotoğraflarıydıJ
Baktıkça içimden blog dostlarımı geçiriverdim. Ve bu Cuma Hikayesini yazamadığım için; Cuma günü JTB’ye uğrayanlara boş bir sayfa bırakmayayaım diye başkalarının fotoğraflarına yazdığım, blog dostlarıma ithaf ettiğim bir yazı yazıverdim aşağıda görüldüğü şekliyle:
Zeynep peri aklıma geldi bu fotoğrafa bakınca. Zeynep küçücükmüş ve kedisi ile beraber en sevdikleri yatak örtüsünün üzerine uzanıvermişler.. “Ohh., ne rahat mırnavcım” diyor Zeynep peri.. Çünkü henüz döndüğü yolculuk sonrası bayağı yorgun hissediyormuş kendini, sık sık gözleri kapanıveriyormuş sevdiği bir müzik duyduğunda burada..
Bu fotoğrafta bana nedense hemen Zeynep perinin adaşını hatırlattıJ Neden acaba?
Bu ve bunun gibi fotoğraflar beni nedense müthiş etkiliyor. Belki kız çocuğu olduğumdan; babaya düşkün olurmuş ya kız çocukları!! Belki de anne ve bebek fotoğraflarına alışkınız fazlasıyla; baba ile bebek fotoğrafları etkileyiveriyor hemen bizi.. Blog dostlarımdan erkek olanlara; Uykusuz ve Hain adam MR TD’ye yakıştırıverdim bu fotoğrafı ben. Onlar henüz böyle bir şeye hazır olmadıklarını söyleyecek olsalar bile, ben ne güzel olurdunuz be dostlar diyorum sadeceJ
Bu şirin bebek eşittir Gülnur oldu bende bakar bakmaz. Sevgili Gülnur neden bilinmez, kalpten midir dersin??
Bu şeker kız çocuğuna ne dersiniz? Ben Simi derim.. Aslen bu harika güzelliğin tırnaklarında kırmızı ojeleri olduğundan eminim ben. Her ne kadar kırmızı gül yaprakları döşeli bir yerde durmuş, o güzel dudaklarını büzmüş ve ellerini bizden saklamış olsa da.. Ben biliyorum, yakışır ama bu kız çocuğuna kırmızı ojeler.. Simi’nin küçüklük hali gibi. Muzır bir gülümseme, dikkatli bakışlar.. J
Bu kızı görür görmez ZeD dedim.. Budur işte. Ama ona benzettiğimden değil, aslen onun Uzakdoğu felsefesi ve öğretilerine olan ilgisi yüzünden. Yakışır çiçekli kimonolar benim arkadaşıma..
Bu güzellik dünyaya geleli henüz olmuş 45 dakika..Annesinin parmağını yakalamış. Biliyorum ne alaka diyecek, ama bu fotoğrafı Bezen’e ithaf ettim. Her ne kadar çekirdek aileyi büyütmek konusunda çook kararsız olsa da, bu ona yakışırdı diye düşünüyorum. Her kadına yakışır bence..Hak eden her kadın umuyorum ki annelik duygusunu tadar ve hayata gelmeyi hak eden her bebek de umarım sağlıklı, temiz ve umut dolu bir dünyaya gözlerini açar.
Canım dostum Cırcırım.. Bu da senin.. Rengarenk top havuzunda öyle mutlu, kayıtsız, endişelerden uzak ve yalın görünüyor ki bu kız çocuğu.. Alegria: ismini de sevdim. Senin ihtiyacın olan da böyle rengarenk yumuşacık toplarla dolu hayat havuzuna kendini bu kadar umarsızca, ama güvenli koyuvermen..
Bu da bana.. Sadece çok şirin, sevimli birer haylaz oldukları için değil.. Sarışın oldukarı için.. Çilleri olduğu için.. Kocaman, iri iri gözlere sahip oldukları için.. Onlar benimJ
Bunun için ne diyebilirm ki? Adını vermediğim her okuyucuyaJ Söyleyecek hiçbir sözüm yok bu fotoğrafa.. İsteyen ve hakeden herkese nasip olsun..
Mutlu ve verimli, ılık ve tatlı bir hafta sonu dilerim sizlere… Antalya’dan güzel izlenimlerle dönmeyi planlıyorum..
Tatlım…tatlım…tatlım…biriciksin sen…Allah o iki ufaklıktan birer tane de sana nasip etsin. Bu iki evlat annelerinin onları yoğurup hayata hazırlamasıyla iki pırlanta, bizlerin de gururu olsun. Bu iki evladın babası da Lulu yu ve çocuklarını ömür boyu sevecek, mutlu edecek, değerini bilecek gerçek bir aile reisi olsun…Bir de bişi daha :bütün bunlar en kısa zamanda olsun:)
dilayra’cım Chloe o kadar güzel yazmış ki…Canım o kadar güzel gülümsemeler bıraktın bizlere ve umarım haftasonun harika geçer;)
o kız çocuğu cidden tıpkı sen iri gözlü ve hayata merakla, aşkla bakan, daima öyle ol;)
bana gelince:) çok güldüm çokkkk, özellikle neden acaba kelimesinde koptum:), hatta ben o resmi alır bloguma bile koyarım ehhee, çok sevimli hepsi, tşkler ve kucak dolusu sevgiler…
Hani bana,ama olmaz boyle yaa beni iyice kiskanc yaptiniz burda :))
canim, biricik dilaram, ne hos bir yazi, ne hos bir olay..gozlerim doldu…
simdi de tuylerim diken diken…
antalya seni bekliyor, gokyuzune ve deniz bakmayi unutma…
antalya dilaraya iyi davran..o bizim birtanemiz..
iyi ki varsin ve iyi ki tanidim seni….
” b o m b a ”
Günaydin Dilayra,
güzel sözlerin ve fotograf icin tessekkürler.Aslinda benim yigenimle cekilmis resimlerim de var yani 🙂 ama yayinlamiyorum,superman-clark kent durumlari,anlarsin.
Dün aksam döndüm,geldigimden beri agliyor gökyüzü resmen.Cok zor biraktim da geldim,bunu baska yerlerde de yazdim ama,öyle gercekten.Gözdemle de kavustuk birbirimize,seni ve Zynep i de az farkla kacirmis oluyorum ama ,kismet iste ,artik bir dahaki sefere büyük bir apartman toplantisi yapariz.
Simdiden iyi,bol günesli bir hafta sana.
TD
merhaba dostlar..
döndüm Antalya’dan.. merak etmeyin cuma günü haricinde Antalya pek bir iyi davrandı hepimize..
güzel sözlerinize teşekkür ederim..
postunu ancak okuyabildim canimcim. resim cok guzel:) kararsizlik olayina bir el atmam gerekiyor galiba yavastan, onun kendi kendine gececegi yok yoksa:)) bakalim dusuneyim biraz daha…
Sevgili Aysin kıyamam sana .. söz sana özel bir tane göndereceğim:))
Bezen’cim..
düşün güzelim.. düşünmeye devam:))