Yine EBELENDİM!

Zeynep ebelemiş beni.. Cevaplarım aşağıdadır efendim:))

* YAPTIĞIM 4 İŞ:

* Hazırlık sonrası 3 ay boyunca Antalya LEVIS Mağazasında tezgahtar olarak çalıştım.. Aynı dönem akşamları bir arkadaşımın barında barmaidlik yaptım..

* Üniversitede son yıl çok tatlı ama hiperaktif, ilkokul birinci sınıftaki bir çocuğa haftada 2 gün yarım gün baktım. (Annesi Perşembe-Cuma akşam saatlerine kadar özel ders alıyordu bir üniversitede..)

* 1 sene boyunca sağlık sektörüne ilişkin eğitim ve seminer raporlarının Türkçe-İngilizce çevirisini yaptım.

* Gilan Mücevher‘de hem satıcı hem de Müşteri İlişkileri Sorumlusu olarak 23 ay çalıştım.

DEFALARCA İZLEYEBİLECEĞİM 4 FİLM:

* Amelie, Life is Beatiful, Mar Adentro, Nothing Hill (Aklıma ilk gelenler.. Bu sayıdan fazladır kesin.)

YAŞADIĞIM 4 YER:

* Fiili olarak 11 yıl İstanbul,  1 yıl Antalya, son 13 yıldır Ankara ve üniversite sonrası 3,5 ay Brüksel. (Dil öğrenmeye gitmiştim)

İZLEDİĞİM 4 TV PROGRAMI:

* CNBC-E’de olmak koşulu ile dizi takip ederim. Öyle sürekli seyrettiğim başka program yok. (Eğlence, haber, vs.. gibi..) TRT-1’de CSI Las Vegas ve Ters Köşe, Seinfeild, Sex&City.

TATİL İÇİN GİTTİĞİM 4 YER:

* Üniversite hayatım boyunca Bodrum.

* Son 4 yıldır her yaz Kaş.

* Prag

* Paris

EN SEVDİĞİM 4 YİYECEK:

* Her zaman ızgara balık

* Yeşil salata (Kendi yaptıklarım tercih edilir.)

* Dondurma

* Peynir.. Her çeşidi ile her daim!

HER GÜN ZİYARET ETTİĞİM 4 BLOG:

* Yan taraftaki tüm blogları ziyaret etmeye çalışıyorum. Ama iki elim kanda da olsa mutlaka Jen Gray’i, Hindistan Cevizlerini, Zeynep’i ve Portakal Ağacını tıklıyorum:))

HEMEN ŞİMDİ OLMAK İSTEDİĞİM 4 YER:

* Annemin kucağı.

* Okyanusta herhangi bir noktada bir teknede.

* Heidi misali Alp Dağların’da samanlardan yapılmış bir yatakta.

* Picasso Sergisi’nde.

EBELEDİĞİM 4 BLOGGER:

* Kaldı mı ki?? Peki bir bakalım… Hindistan Cevizleri (Hem Bezen, hem Adil:)), Meral, Simi ve Huysuz ve Tatlı

Oh be.. 15 dakikada bitirdim..!

** Fotoğraf, evimdeki tablodur. Üzerindeki post-it 2 yıldır düşmeden durmayı başarıyor tepesi fotoğraf makinama sığdırılamadığı için eksik kalmış Eiffel Kulesi’nin yanıbaşında:))**

Yine EBELENDİM!” hakkında 5 yorum bulunuyor:

  1. M

    dilara kusura bakma, benim o isimsiz commentlerin sahibi, çok özür diliyorum senden, verdiğim sahte isimlerin dışında hıncal ve serenat adıyla yazan da bendim, bu gece yaptığım şeyin ne kadar anlamsız olduğunu, bunları yapmamam gerektiğini anlamış bulunmaktayım, korktuğum çekindiğim veya başka birşey için değil, gerçekten anlamsız şeyler bunlar, başkada bir açıklama yapamayacağım, gerçekten çok özür diliyorum senden,umarım affedersin beni,psikolojisi bozuk bir insanım ona ver olayı,umarım hayatın çok mutlu ve umutlu geçer ve yapmak istediğin herşeyi gerçekleştirirsin.

    Cevapla
  2. zyn₪p

    Dilayra’cım post-ite bayıldım ve tamda eifellin dibinde:))
    tek 1 hayat var yaşanacak ve umarım geriye dönüp baktığımızda iyi şeyler bırakırız ….
    sevgiler:))

    Cevapla
  3. zeynep

    Dilayracigim, ne guzel seninle ilgili bir suru sey ogrendik 🙂 peyniri ben de cok severim. yanina kirmizi sarap da olsun 🙂 fotografi ben de cok begendim adascim gibi, ellerine, yuregine saglik, sevgiyle.

    Cevapla
  4. bugra yagmur

    Zaman dusuncedir dilayra…hurriyet dusunceden ozgurluk…
    ben seni tanimiyorum diyeceksin…haklisin…
    davetsiz misafir gibi sayfanda geindim, biraz, yarin din kafayla biraz daha gezinirim her halde…
    peki canim insan tanimak nedir?…
    tanidigimiz butun insanlari imgelerimizle oldurmeyiz mi? dikkat et! butun tanidiklarimiz bizim icin yasayan olulerdir adeta? Butun cekiciliklerini, butun guzelliklerini, butun canliliklarini yitiriverirler birer birer.Tanimak nedir?.Tanidigin, bildigin bir sey artik yasayan bir sey midir? Yoksa hayallerimizde sekillere , formlara, tanimlara sokup, oldurmus muyuzdur onlari?
    Mesela en yakin dairen olan ailene bak Babana mesala, yillarin tortusu zihninde bir baba imaji yaratmistir ve sen asil babani birdaha asla gorememissin demektir bu. Ne aci, ne hazin… Annen, kardesin icin, arkadasin icin de bu boyledir..ilk gordugumuzde olusturdugumuz imaj ve fotograflarla bakariz bir birimize….Dusunce herseyi boyle kendini emniyet ve guvene almak icin bir mekanik sistem gelistirmis, kilitlemisizdir canliligimzi boylece..sen annenin gozunde hala buyumeyen kucuk bebeksindir…halbuki bize hayat her an kendi tazeligini gorememiz icin adeta cirpiniyor, varlik sonsuz bir degisim icin taptaze akip duruyor…iste butun mesele o akisa karsi durmamak..hatiralardan, anilardan, gecmisin imajlarindan kurtulup piripiril her anin tertemiz sularinda yikanip esyayi ve ertafimizdakileri her an yeniden saf bir zihinle tanimak..belki de hergun yeniden kesfetmektir herseyi…
    Bakiver cevrene…tanidgin butun insanlari gozden gecir…Coktan katagorilere sokmus, yargilamis, onlari kitaplar gibi tasnif etmis, eskitmisizdir. Butunlugu paramparca etmis, sonra o parcalarda butun aramaya kalkmisizdir. Dunyayi, imgeler, simgeler, milletler, dinler diye parcalara ayirmis her gunku tazeligi ve canliligi coktan sonsuz bir catisma ve yarismlar arenasina sokmusuzdur…
    Bu dusuncenin bize yaptigi en buyuk oyun ve zulum. Simdi beni hangi kataogariye koyacaksin derdin o. Daha dogrusu senin degil, dusuncenin derdi o. Ben butun bunlarin disinda bir sey soruyorum. Bir cicege, bir guzellige, bir manzaraya bakan zihnimizin tazeligini bilirsin, saskinlik ve hayret icinde adeta yutulu verir. iste butun mesele bu canim insan. Dikkat et, her hangi bir buyuk mabede girdiginde ordaki o lahuti bosluk yutar zihnimizi..yada tabiatta dolastiginda, guzel bir deniz ve dag manzarasinda adeta insan dusunceleriinden arini verir bir an, dagin ve denizin guzelligi bizi adeta yutar..ve oyle bir halde bakariz ki dunyaya, esyaya, sonsuz bir huzur ve dinginlik vardir bu halde..iste bu mutlak teslimiyettir…
    Kayt etmeden sadece bakar, yorum yapmadan sadce izler, orda tam dikkat ve butunsel bir zihin hurriyeti vardir..Egonun fisiltilari ebediyyen susmus…artik varolusun tum dikkatiyle hersey hayat kesilmistir…orda olu hic bir sey yoktur…Zihin butunuyle dinginlestiginde orada derin sulara degme olanagi vardir…evet seninle tanismiyoruz klasik manada…bence cokta bir sey ifade etmemeli…Muhim olan entellektuel birlikelikten de ote…sonsuzun birlikteliginde hem hal olmak…orda sen ben olayi yoktur…orda sevginin ta kendisi vardir…
    kisaca canim insan bende ,yada bir otekinde takilip kalma..kendine bak,kendi icine yonel, orada ne oldugunu arastir,onu anla ve onun otesine gec…
    Evet gelelim saadete , gece cagdas Lawrenc’lerin cirit attigi bir gece, newroz oncesi bir hazirlik yemegi, konular, irak, iran, Fahriye Erdal, AB din ozgurlugu, ve bolumde yapilacak newruz programi…ordan Amsterdamin karli sokaklari, kanal ve kaldirim kenarlari derken kulaklari patlatan bir muzik soleni…eve nasil geldim butun bunlari nasil yazdim ve oda ayri bir bilmece…
    yazinin muhatabi baskasi olsada, dolayisiyla sende oldun biraz…kendimizi anlama yolunda bugra yagmur denen bir imgeden sizin payiniza dusen de bunlar olsun…nedersiniz…
    merakinizi gidermek icin bana dair hazir bir kac imge, Hollanda da yasiyorum, turkoloji okumuslugum var, oryantalizmin celik dislileri arasinda donuyorum, bir okulda cagdas kolelik yapiyorum…
    ve adam akilli sarhosum…
    biraz uyuyayim artik…
    sukunetle…
    bugra yagmur

    Cevapla
  5. zeynep

    bugra yagmur’un yazisini cok begendim, cok guzel olmus acikcasi. zaman gercekten dusuncedir, boyle guzel yazilari okumak ne guzel di mi dilayracigim?

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir