“Tanrıların içkisi” olarak bilinen şaraba ilişkin bilgilerim 1998 yılından itibaren okumaya başladığım kitaplar, makaleler, araştırmalara dayanır. Tadım konusunda da kendimi pek fena görmem. Amma velakin bir “Şarap Semineri”ne katılma isteğimi bir türlü hayata geçirememişimdir şimdiye kadar.! Neyseki şeytanın bacağını kırmama neden olacak mailli almamla gerçekleştirdiğim bir hamle sonunda Cumartesi günü seminerin ilk hafta programına dahil oldum. Seminer, bizim son dönem favori restorantımız olan Midas‘da verilecekti. Ayşegül Sultan ve Tolu’yu da ekibe dahil ettim ve keyifli bir 2,5 saat geçirdik.. 2 haftada bir düzenlenecek 4 ayrı programdan oluşacakmış bu seminer. Bu linkten ilgilenenler bilgi alabilir. Midas Restorant Şefi İlker Öktem zaten çok kibar, işinin ehli ve bilgili biri. Şarap tadımı sonrası bize ufak da olsa yemekler konusunda biraz tüyo verdi.. Yakında, hafta içi 14:00-16:00 saatleri arasında düzenlenecek yemek kurslarından da bahsetti bize. Sanırım çalışmayan ev hanımları için ideal bir alternatif olacak..
Sonunda…
23 Ocak 2006
Merhaba,
yazidaki linkden kursla ilgili siteye baktim,anlatilan saraplar arasinda Avusturya saraplarinin olmamasina sasirdim dogrusu,Sarap kültürü ve Avusturya bence ayrilmaz bir ikili,astari yüzüdnen pahaliya gelmese Türkiye ye birkac sise yollayayim diyecegim.
Ilerde olurda yolunuz buralara düserse Tükiye dönüste birkac sise sarap almayi ihmal etmeyin,
Viyana dan selamlar
TD
Şarapla ilgilenmen şarap kültürü, disiplini, felsefesi ile mi ilgili yoksa öylesine “şaraptan anlarım” cılardan mısın,yani; degustator müsün, tadımcı koklayıcı ve “anlayıcı” mısın, yoksa “şef iyi dedi , ortamda iyi zaten kesin anlıyodur bu zaten, boşver içelim, iyi şarap bu” cu musun?? Cevabına göre tavsiyelerim olacak veya olmayacak..
Sevgili Hıncal,
Şarap ile ilgimi şöyle anlatabilirim:
1- Özellikle kırmızı şaraplarla ilgileniyorum. Gittiğim her yerden değişik kırmızı şaraplar almaya gayret ederim. Hangi yemekle hangi şarabın daha uyumlu olabileceği konusunda okuduklarım ve kendi denemelerim sonunda vardığım bazı kararlar olur; bunları evde yemek verdiğimde uygularım.
2- Degüstatör değilim, ama koku-tad ve renklerinden o şarabın Cabarnet’mi, Shiraz mı yoksa Öküzgözü-Boğazkere kupaj mı olduğunu anlayabilirim. (Özellikle buna ilişkin komik bir anım mevcut)
3- Damak tadıma güvenirim, kimse çok iyidir dediği için ne bir şey yerim, ne içerim. Önerilenler arasından tercihimi kendim yaparım. Şarapla ilgili yazmış olduğum diğer yazılarda belirtmişimdir belli başlı çeşitlerim vardır, onlardan vazgeçmem.
Tüm bunlara rağmen yine de tavsiyelerine açığım. Paylaştıkça artmaz mı herşey?
Ve Sevgili TD,
Gerçekten Avusturya Şarabı denemişliğim yok. Ağırlıklı California, Fransız, Moldovya ve Chili Şarapları denedim (Türk Üretimleri hariç tabi) Ama sayende artık “aklımda” :))
Şu annenin ördüğü şapka ile ünlü bir ressamın bir tablosuna benziyorsun, o resmi mutlaka göndermem lazım, mail adresin falan yok mu senin bu sayfada ya ?
Sevgili Dilayra,
Peki, şarap bu söylediklerinle (ki bunlar sadece 1000’de 5 ini oluşturuyor, üstelik cins değil,çeşitli markaların üretimleri söylediklerin) “Cabarnet’mi, Shiraz mı yoksa Öküzgözü-Boğazkere kupaj mı” anlarım demendeki sevimlilik çok hoştu , bu yüzden bilgilerimi senin tam bir “degustator” olman yönünde paylaşacağım, şarap hakında benimde senden öğreneceğim pek çok şey olacaktır gibi geliyor bana…web sayfası kuruyorum,ulaşacağım sana, sevgiler.