Keşif…

Dün birkaç arkadaşım, havanın yumuşamasını da fırsat bilerek biraz yürüdük Tunalı’da. Bir yerde oturup, sıcak bir şeyler içelim derken de ben birini keşfettim: “MAYAKOVSKİ“yi.. Ünlü Rus şairini yani.. Oturduğumuz yerde masanın üzerindeki, artık hepimizin her yerde görmeye alıştığı, reklam kartpostallarının bir tanesinin üzerinde okudum bir şiirini. Şiirin adı “Liliciğim”. Şiirin tamamı yoktu, ama okuduğum kısmı şöyleydi:

… Senin aşkından başka güneş yok bana.

Bilmiyorum şimdi nerdesin ve kiminlesin..

Eğer başka bir şair olsaydı böylesine hırpaladığın,

Onarırdı acısını parayla ve ünle.

Fakat sevinç vermiyor bana hiçbir çınıltı

Senin sevgili adının çınıltısından başka…

Sonra şiirin tamamına ulaştım. Sevgili Ataol Behramoğlu’nun çevirisiymiş. Çok sevdiği bu kadına aşkından, Sovyet rejimine yabancılaşmaya başladığından ve basının onu ağır eleştirmesine artık dayanamadığından 37 yaşında intihar etmiş. İntihar mektubundan bir satır da şöyleymiş: ” Anne, kardeşlerim, arkadaşlarım… Beni affedin. Bu yol, her ne kadar diğerlerine önerebileceğim bir yol olmasa da, benim için kaçınılmaz yoldur. Lilly, sev beni.”

Böylece keşfettim kendisini.. Bir kadına bu kadar aşık..

Keşif…” hakkında 1 yorum bulunuyor:

  1. cem

    kati sovyet rejimiylede insanlar buyuse o soguk kati gorunuslerinin altinda bir kalp tasidiklarini gosteriyor, ilginctir sovyetler bale’de olsun, operada olsun, hikaye/siir’de olsun hep unlu kisiler cikarmistir iclerinden.

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir