Sevgili Ayşem sormuş, “2009 neden iyi geçti? İlk 5’inde neler var” diye:) İlk önce düşününce çok da iyi bir yıl değildi dedim kendi kendime. Zira çok sıkıntı doluydu benim adıma. Çok karmaşık ruh hallerinde ve ikilemlerde geçirmiştim. Ama birden birşey hatırladım gülümsedim. Sonra başka bir şey.. Derken aslında çok da kötü bir yıl olmamış, hatta hiç unutamayacağım güzelliklerde barındırmış içerisinde benim için dedim. Neler mi onlar?
Buyrunuz:
1- Radyo programlarına konuk oldum ben 2009 yılında. Hem de 2 defa, ikisi de Selim‘in programıydı. İlkinde 5 konuktuk yanlış hatırlamıyorsam. Blogları, blog sahibi olmayı, blog dostluğunu falan anlatmıştık. (TRT Ankara Kent Radyosu’nda “Haftaya Paydos” programı) İkinci defa da Sevgili arkadaşım Selim beni 1 saat boyunca (TRT Ankara Radyosu’nda “Bize Göre” programı) tek başıma konuk etmişti. Çok eğlendiğim bir program bana yadigar kaldı 2009 yılından. Tam kaydına hala şuradan ulaşabilirsiniz:)
2- Çok güzel gezmişim ben yine. Her zamanki gibi:) Yaz tatilinde KOS Adası, Bodrum, Kaş, Fethiye ve “o hep merak ettiğim” Kelebekler Vadisi’ni de içine alan 2 haftalık bir tatil. Hem de motorsiklet üzerinde. Daha sonra da İspanya’da Madrid-Barselona seyahatine annekuşum, kardeşim ve can dostum Tolu ile çıkmışız:) Bir de yine motorsikletlerle hafta sonu Nevşehir-Ürgüp yapmıştık. Genel olarak yine bayağı gezmişim anlayacağınız:)
3- Canım Tubi’ye harika bir Bekarlığa Veda Partisi organize etmişim geçtiğimiz yıl. Fotoğraflara her baktığımda hala beni o anki gibi gülümseten bir gece yaşadık bir sürü hatun kişi. Hazırlık aşamasında en eğlendiğim işlerden biriydi:) Ayrıca evlendirdik kendisini ve çok mutlu şimdi:) Bu ayrıntı da benim geçtiğimiz yıla ait mutlu hissettiğim anlardan biridir.
4- Hala olacağım haberini aldım bir de:) O kadar heyecanla bekliyorum ki minik kızımızı. Sanırsınız ben doğuracağım:) Bir sürü minik minik şey alıyorum Nisan’da gidince vermek üzere. En büyüğü 1 karış:) Kardeşimle her konuştuğumda karşımda inanılmaz olgun ve heyecanla bebeğini bekleyen bir baba hissediyorum. Halbuki o benim ufaklığım hala:( Geçtiğimiz yılın benim aklımda kalan en mutlu anlarından bir diğeri de bu haberi aldığım ana ait.
5- Sonuncu olarak da yeni bir evim oldu benim 2009 yılının sonlarına doğru:) İçerisinde kendimi güvende, mutlu ve keyifte hissettiğim, sıfırdan tek başıma yarattığım, taşındığımdan beri dostlarla dolup dolup taşan, pozitif enerjinin hiç eksik olmadığı çok güzel bir evim oldu benim:)
**
Sevgili Burcu ise Yaratıcı Bloglar Kategorisinde kendisine verilen ödülün bir parçasını da bana uzatmış:) Ve hakkımda 7 bilinmeyeni yazmamı istemiş. Daha önce (E 5 yıl blog yazarsan:) buna benzer 2 mim cevabı yayınlamıştım JTB’de ben. Onlara bir daha link vermektense, aralarından seçtiğim 7 tanesini aşağıya ekliyorum:)
Buyrunuz hakkımdaki 7 bilinmeyen (artık bazılarınız tarafından bilinen) ya da ilginç şeye:
1- Hapşırığımı tutarım. Her ne kadar bunun sağlığıma oldukça zararlı olduğu söylense de, bu alışkanlığımdan bir türlü vaz geçemedim.!
2-Takıntı yaptığım müzik CD’lerimi yerinden hiç çıkarmadan 1 ay dinleyebilirim.
3-Tatlı sosları çok severim. Et ve tavukla yemeğe bayılırım.
4- Günde 3 litreye yakın su içerim. Bu sebeple gün içinde tuvalete taşınmaktan sebep egzersiz yapmaya gerek görmüyorum. Öğlene kadar neredeyse 4-5 defa gider gelirim:) Bazen tuvalete gitmekten bitap düşerim!
5- Kuaförlerde vakit geçirmekten her zaman nefret ettim. Her daim rapunzel gibi uzun saçlarla dolaşınca kuaförde geçirdiğim vakit de takdir edersiniz ki hiç kısa sürmüyor! Nefret ederek saç boyatmaya gidiyorum şimdilerde. Artık bioform yaptırdığımdan beri saçlarıma şekil vermek ya da fön çektirmek için kuaförlere ihtiyacım kalmadı:)
6- İçki içerken bir limitim yok! Açılmış şişeler bitmek zorunda diye bir kural varmışcasına şişeyi bitirmeden yatamıyorum! Birçok erkek arkadaşıma göre iyi içerim.
7- Spora ve müziğe oldukça kabiliyetliyimdir. Eğer ufakken beni yönlendirselermiş iyi bir sporcu ya da müzisyen olabilirmişim.
**
Ve son olarak sevgili K.I.S.D‘in mimine cevap vermem gerekiyor sanirim:) Evden bir köşe demiş, gösterin, anlatın; bir de müziğinizi lütfen ekleyin demiş:)
Evde en sevdigim iki kose var. Birincisi Aysegulum Sultanimla birlikte yer aldigimiz fotografin onunde duran meleklerim:)
Bir digeri de tabi ki uzun saatleri uzerinde kitap okuyup, not alarak gecirdigim oranj-krem kanapem:)
Ekledigim muzikse iki turkce parca olsun. Goksel’den biri, biri de Manga’dan: Mektubumu Buldun mu? ve Cevapsiz Sorular.
Canim Dilosummm,
Guzel evinin, guzel kanepesini cook ozleyecegim…
En yakin zamanda Moldovadaki evimde bizim fotolardan olusan kosemizi yapmayi planliyorum…
Hatta Mayis ayinda sende gelsende beraber yasak bu koseyi diyorummmmm…
Ohh.. Pek huzurlandım. Giriş kısmında biraz tedirginleşmiştim ama sonra oldukça geniş bir gülümseme ile okudum bütün mimleri… Teşekkür ederim. Sıcacık sevgilerimle…
İLginçlikler de 4. maddeyi ben de yaşıyorum Dİlara:) o koridoru arşınlamaktan günlük spor limitini dolduruyoruz bence
2. ve 5. maddelerde bende de mevcut ve daha aşırısı sanırım ki özel bir gün veye gece için kuaföre gidiyorum ancak kesmek ve boyamak bana kalıyor bu durumda :))
2010 neden iyi geçti de dilerim ki maddelerin sınırsız olsun karar vereme :))
Sultanım..
beni beklemeden yap sen o koseyi hemen. ki sana iyi gelsin, eksikligimizi biraz olsun azaltsin.
ben zaten hadi Istanbul bir derece gideriz olmadi atlar 4 saatlik yol derken. Moldova’da yasayacagini ogrenince pek fena oldum:( gerci sen iyi ve mutlu olacaksin, bunu bilmek bana iyi gelecek ama:(( burada yanimizda ama mutsuz olmandansa. uzakya ama mutlu olmani tercih ediyorum. seni cook seviyorum.
*
sevgili aysem:)
ben tesekkur ederim asil. sayende guzellikleri hatirladim, ne iyi ettim:)
*
hahahah semacim yalniz degilmisim:)
*
sevgili el*ff,
ne tatlisin:) ne guzel bir dilek:) amin diyorum tum kalbimle, amin:)
Dilaracım, eğer ben mimlenmiş olsayım emin ol benim de listemde kesinlikle yer alırdı “Dilara&Selim’in şeker gibi sohbeti”… Adı bile yeter!:) İyi ki gelmişsin, iyi ki yazıdan söze terfi edebilmişiz seninle;)
selimcim senin de bu şekilde düşünmene çok mutlu oldum:)
hani diyorum ara verdik bayağı biz o terfi ettiğimiz söz’lere:)
anladın sen:)
Selamlar,
Evin çok hoş görünüyor. Huzur, sağlık ve mutllukla oturmanı dilerim.
Sevgiler
Gmze B.
sevgili dilara,
merhaba blogunuz vakit buldukca takip etmekten buyuk bir zevk alıyorum.
resimdeki melekler cok guzeller 🙂
nerden aldiniz acaba??
sevgili gamze teşekkürler:)
*
tuba, merhaba.
sağlı sollu melekler Limango’da JOY adlı kampanyadan kaptıklarım. arkadaki tombiş melek eminemin hediyesi. öndekini de ben Prag’dan almıştım.
merhaba dilaracığım 🙂
ben de bayıldım meleklerine 🙂 aslında herşeye rağmen 2009 senin acından çok çok dolu geçti…
güzel anılar kötüleri çok çok bastırdı en güzelleri bu yıl olsun inşallah…eee malum senin aylarına az kaldı 🙂
sevgiyle kal iyi haftalar
öpüldün :))
sevgili burcu,
bu yılın güzel geçmesi bana bağlı tabi. olumsuzluk ve hayal kırıklıkları da olacaktır elbet, ama az olsunlar artık. gittikçe azala azala yok olsunlar hatta bir gün:)
Köşelerin çok tatlı. Kanepede zevklerimiz benziyor. Kitap okumak için tekli bir koltuğa gömülmeyi tercih etsem de bu kanepe oldukça çekici geldi.
Teşekkür ederim.
Bu arada Kaan Sezyum beni de dağıttı dün. ağla ağla ağla oldum okuyunca. Fena oldum. İnsan geride bıraktıklarını hatırlıyor.. Neyse..
Sevgiler çok bahar gelmiş Gabar’dan 🙂
Canım benim,
böyle güzel bir yazı yazdırabilmişse bir kadın bir adama.. böyle kendini ortada kalakalmış hissettiriyorsa.. ne kadınmış diyorum. bunları yazacak kadar çok sevmişse o adam da o kadını. ne adammış!
allah rahmet eylesin:(
sevgiler bir tanem sana da sabah sabah kar yağan Ankara’dan!