1,5 Gün İçin İstanbul!

 

Istanbul

Hakikaten yoruldum sayın seyirciler.

Yol adamı yorarmış.

Sarartıp soldururmuş.

Test edermiş sabrınızı.

Yani yol, sen nelere kadirmişsin be ya:) Sanırım ben uzunca zamandır uzunca yollara gitmediğimden sebep dayanma gücüm kaybolmuş da benim haberim olmamış! Beni çok yordu bu defa bu kısacık hafta sonu seyahati. Ya da ben hakikaten de yaşlanmışım artık:(

2 araba 8 kişi çıktık Cumartesi sabahı yola ŞehR-i İstanbul’a doğru. Zaten ben Cuma gecesi Jazz Klüp etkinliğindeymişim, eve gelip yatmam Cumartesi sabahı 03:00 civarlarını bulmuş; bir de yattığım sabahın güne dönen saatlerinde 6 saate yakın arabada olmak iyi gelemedi bana.

İstanbul’a sebebi ziyaretimiz bir arkadaşımızın nikah törenine katılmaktı aslen. Kendisini pek mutlu gördük, pek sevindik haliyle.

İstanbul’un bizi sağanak yağışlı kucağına buyur etmesinin ardından, köprüden karşı tarafa geçerken kar’a dönüşen yağış neticesinde 2,5 saatlik bir rötarla, normal şartlarda ertesi sabah 5 dakikada katettiğimiz yolu arşınlayıp Taksim merkeze ulaştık!

Önce otele eşyalar bırakıldı, ardından sulu kar altında Taksim’den Nevizade dolaylarına bir yürüyüş. Önceden ayırtılan yerimiz olduğu için şanslıydık İmroz’da, zira bu ne kalabalıktır allahım?

Mezeler, rakılar, kalamarlar derken haliyle yine doydum ben:) Ekibin yarısı uyukluyor, yarısı cin gibi. Ne yapsak derken Zeynepcan atılıyor “Sibel Köse var bu gece, hadi var mısınız NARDİS’e” diye. Olmaz mıyım? Son dönem jazz ve ben eski günlerdeki gibi sıkı dostluk yaşıyoruz. Gerçi evdeki diğer albümlerim kendilerini aldatıyorum diye jazz albümlerime küsmüşler! Olsun varsın, bu ara bana en iyi jazz geliyor.

Gittik güle oynaya 4 kişi Nardis’e, kalanları otele yolladıktan hemen sonra. Özlemişim mekanı. Kaç yıl olmuş gelmeyeli? Hesaplayınca utandım kendimden:( Bar kısmına seğirtiş, biralar söylendi ve anında Kamil Erdem ve Önder Focan ile sohbette bulduk kendimizi. Kamil Erdem, Hayri’nin akrabası. Sibel Köse’de katıldı bize. Süper düper oldu:) Sonra sahneye geçtiler. Parçaların biri gidiyor, soloların biri geliyor.. Piyanoda Kürşat Deniz diye bir çocuk. O eller nasıl eller yarabbim ince uzun parmaklı? Nasıl yakışıyor piyanoya o eller? Tamamiyle konsantre olmuş tadından yenmez haldeyiz hepimiz:)

Ne zaman bitti program biz nasıl kendimizi önce dışarıda, sonra da Saray Tatlıcısında bulduk saat sabaha karşı 03:00’de bir fikrim yok açıkçası:) Yattığımda saatim 04:00’ü gösteriyordu!

Ertesi sabah Beykoz dolaylarında martılara simit atıp, çay içtik sahilde bir yerde:) Sonra Tolu’cumu Sabiha Gökçen’den İzmir’e uğurlayıp Ankara’ya dönüş yoluna çıktık. Bir kısa İstanbul macerası da bu şekilde son buldu.

..

Hafta başından beridir bol bol kitap okuyorum geceleri. Harika müzikler dinliyorum. Çeşit çeşit salatalar yiyorum afiyetle. Pazartesi buğdaylı-ton balıklı yaptım mesela Num-Num usulü. Annekuşun yolladığı avakadolarla domatesli, gravyer peynirli yaptım geçen gün. Biraz da fesleğen kıydım içine. “Aman tanrım” dedim, sonra “Ben masterımı salatalar üzerine yapmalıymışım!” dedim.

..

Evde çalışma odasında, loş ışığımın altında kitabımı okurken gecenin bir saatinde dün mutlu mutlu gülümsedim ve dedim ki “Teşekkür ederim tanrım. Bana bu kadar iyi ve güvende hissettirdiğin için teşekkür ederim.”

🙂

1,5 Gün İçin İstanbul!” hakkında 6 yorum bulunuyor:

  1. Gamze B.

    Selamlar Dilara,
    Yorgunlukların sebepleri güzel olunca insan yorgunluğu unutuyor 🙂
    Seninki de öyle oldu sanırım.
    Sevgiler
    Gamze B.

    Cevapla
  2. Burcu

    yorucu ama güzel bir kaçamak olmuş desene :)) uzun süreli gelişlerde bana da ses et olur mu? bu arada şu salata olayı ilgimi çekti haberin olsun. son olarak sana bir şey var benim blogda :))

    Cevapla
  3. dlayra

    sevgili gamze,
    bu aralar biraz bahardan mı sebep bilmiyorum, ya da çok hareketsizlikten bir haller var üzerimde ya hayırlısı:)
    *
    sorma burcu:)
    mim için teşekkür ederim.
    sanırım artık oturup adam gibi hem K.İ.S.D’in, hem senin, hem de sevgili Ayşem’in mimlerine cevap versem iyi olacak daha fazla tembellik etmeden:)

    Cevapla
  4. burcu

    ilk defa aynı şehirde bulunduk ama sebebi ziyaretler belli olduğu için
    görüşmek kısmet olamadı…gerçi benim şartlar malum 🙁
    ama senin iyi olman çevrendekilere bunu hissettirmen o kadar iyi geliyor ki özellikle de bana 🙂
    huzur veriyorsun ya şu şartlarda bana çok teşekkürler tatlım sana
    öpüldün iyi hafta sonları 🙂

    Cevapla
  5. The Kitchen of Oz

    ODTÜ yılları da dahil 5 yılımı geçirdiğim Ankara’dan haftasonları İstanbul’a gelmek benim de en keyif aldığım şeylerden biriydi. İstanbul’da yaşayan birinin bir ay boyunca haftasonları yapabileceği tüm aktiviteleri bir güne sığdırır dönerdim Pazar gecesi. Yazını okuyunca o günler geldi gözümün önüne. bu arada, salata çılgınlığına yeni bir katkı yapacağım bugün gireceğim post’la. Asmalımescit’te her hafta bir kaç kez gittiğim Boncuk’tan bir salata tarifi bu. Muhakkak denemelisin 🙂
    Sevgiler…

    Cevapla
  6. dlayra

    merhaba Oz:)
    ben seni bulali cok olmadi, ama oncelikle fotograflarina daha sonra da anlatimina bayildim.
    heyecanla yeni bir salata tarifi bulacagim ani kollayacagim sayfandan:)
    hemen denemek icin sabirsizlaniyorum, tesekkurler:)

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir