Boyle 2 cilgin gezgin gormemistir herhalde bagrinda:)
Istanbul.. Yillarca yasadigim sehir.. Bogazina, hisarlarina, adalarina hayran oldugum.. Vapurlarinda aksamladigim, martilari besledigim:)) Yedi tepeli, karmasik, ama bir o kadar da beni mutlu eden sehir.. Hala bilmedigim yerlerini kesfettigim, her defasinda “bir arti” ile dondugum sehir.. Zeynep‘in sehri:))
Gittik, yeni yila girdik Nisantasi sokaklarinda elde sicak sarap, tam da Beymen Brasserie onunde, tam da rengarenk havai fiseklerin altinda.. Oncesi guzel bir yemek, guzel sarap, guzel muzik. Ceyda sagolsun, beni Astor Piazzola’nin Oblivion’u ile tanistirdi; bir de guzel caldi ki piyonaya gecip:)
Bir suru yer gezdik yine, ayaklarimiza kara sular indi, yeni yerler kesfettik, bogazda tekne turuna katildik, Ortakoy’u atlamak ne mumkun? Incikci-boncukculari.. Istiklal’i, Taksim’i ve Tunel’i…
Sonra… Tanrim, o kadar cok yere gittik ve o kadar cok sey yaptik ki!! Hepsini yazsam tum gun okumaniz gerekecek:)) Ama ilk defa kesfe ciktigimiz yerler oldu; Balat, Fener, Galata ve Pera gibi.. Halic Koprusu’nu yuruyerek gectik.. Balikci amcalari seyrettik.. Ne guzeldi, cogu oglen saat 3 civarlarinda hem balik tutuyorlardi, hem de evde muhtemelen hatun kisilere hazirlattiklari bir parca barbunya, 3 zeytin, 1 dilim peynir, 1 adet pastirma ve kuru ekmek esliginde rakilarini da iciyorlardi:))
O kadar yil Istanbul’da yasayip Galata Kulesi’ne cikmamisim ben iyi mi? Bu sefer onuda yaptim:) Once Enginar‘da yemek yemegi tercih ettigimiz icin super gece goruntulerim oldu Istanbul’a dair Galata’nin tepesinden cektigim.. Birazcik soguktu ve birazcik da usudum acikcasi.. Ama sapasaglam ayaktayim, gorduklerim yanima kar kaldi.. Galata’dan sonra Tunel’e gidip yorgunluk kahvesi ictik burada Aysegul Sultan’la beraber, yaninda da kocaman bir porsiyon Tiramisu paylastik..
Yine bogazimiza hakim olamadik, aman zaten olmak isteyen kim?? Ciftehavuzlar’da kaldigimiz icin de bol bol Cadde’de takildik.. Kahve Dunyasi‘nin enfes otesi ve bir daha muhtemelen hicbir yerde bu kadar ucuza icemeyecegimiz Turk Kahvesini kesfettik.. Sicacik, rahat, servisi cok guzel bir ortamdi.. Bilmeyen varsa kesfe deger derim. Yilbasina birkac gun kala her aksam akordiyon calan biri vardi hem iceride hem disarida aksam ustu saatlerinde.. Kendimi Paris’de sanmadim dersem yalan olur:)
Sultanahmet’e bile gittik, Yerebatan Sarnici’ni da gordum!! Yoruldunuz degil mi okurken:) Bugun sabah itibariyle evime dondum yagmurlardan gecerek, yagmurlu Ankara’ma kavustum.. Hava, biz Istanbul’da bulundugumuz sure boyunca hep bize guzel yuzunu gosterdi cok sukur.. Evimdeyim, yarin isimin basinda olacagim.. Bu tatil bana bir sure daha yetecek gibi gorunuyor:)
Sevgili ev sahibimiz, guzel arkadasimiz Ceyda‘ya cok tesekkur bizi misafir ettigi icin.. Bize guzel parcalar caldigi, ruhumuzu besledigi, ayriyetten enfes chinese yemekleriyle ve yasemin kokulu pilavlariyla midemize de bayram ettirdigi icin:) Simdi it’s our turn! Biz de Ceyda’yi bekliyoruz iade-i ziyareti icin..
Oblivion çok güzelmiş, Berklee’de okumuş birinin tavsiyelerine kulak vermek lazım tabi 🙂 Zümrüt’ ü de en az oblivion kadar beğendim ben 🙂
canım fırsat olmadı seni aramaya,ama sen de her anını dolu geçirmişsin bakıyorum, nişantaşına çıkmayı planlayıp son anda rotayı boğaza çevirdim ben, bu seferlik affet nolur.
dilayrusum,
Ay pek bir guzel bir yazmissin…boyle guzel bir ozlem duydum oralara…iyi baslamis 2007…canim benim…daha cok istanbul fotografi istesem?
sevgili onur,
astor piazzola’nin albumu gercekten cok guzel.. onerimi begendigine sevindim.. ayrica soylemekten her zaman gurur duyuyorum; ZUMRUT, CEYDA’nin Asik Veysel Temali Halici Midi Muzik Yarismasinda 2.lik aldigi bestesi:)) Benim de favorimdir.. Sonrasinda evde guzel bir parti yapmistik, deliler gibi eglenmistik..
Nes’cigim,
askol.. affetmek ne demek? yaza dogru ben yine gelecegim, o zaman gorusuruz.. keyifler yerinde olsun yeter:)
elif’im..
fotograf cok.. ama benim blog 3 sutuna ayrildigi icin yaya yaya soyle gonlumce paylasamiyorum tumunu.. bir de ne yalan soyleyeyim kolaj konusunda da pek bir basarisizim:) ama Flickr’a koyacagim. vaktin oldugunda oradan da takip et derim.. operim:))
Ah Dilaracım ne güzel bir yılbaşı, ne güzel bir tatil geçirmişsin.. Öyle özledim ki İstanbul’u, sen de tuz biber ektin şimdi 🙂 Yakın zamanda gitmek gerek. Ankara’da yaşayıp da arada bir İstanbul’a gitmeden olmuyor.. Oblivion’u ben de çok severim hatta geçenlerde fon müziği o olan bir video hazırlamıştım; gel gör ki hiç oturup da bana çalacak bir arkadaşım olmadı 🙁 Hoşgeldin Ankara’ya.
ee tabi sen git gez gor de birileri(yani benim) İstanbul’um geldi iyi mi:) daha neler yapmışssındır kimbilir, anlat anlat:)
dilayracım güzel 1 haftasonu diliyorum sana ama bence yine anlat sen:P hihihi
tevekkeli istanbulun butun tiramisuları bitti diye bir yazı vardı gecen gun gazetede 🙂 ben de neden acaba diyordum 🙂
istanbul ne guzel degil mi 🙂
Hosgeldin..Ben Yere Batan Sarnicina orta 3deyken gitmistim.. Ilk Istanbul turum o zaman olmustu zaten..Her yil 1haftaligina gidiyorum zaten. Bu yaz staj yaparken orda, gormedigim yerlerini kesfetmek istiyorum. 😉
Ne güzel yazmışsın.Burada koşturmaca içinde yaşarken güzelliklerini unutuyor insan.Resimlere de bayıldım.Bir daha ki gelişinde bende seni Polenezköy de pikniğe götüreyim.Sucuk ekmek yer şarap içeriz..Film tavsiyen için teşekkürler haftaya kesin seyredeceğim..
Bengü
Fotoğraflar çok güzel. Sanki hiç görmediğim yerlere gitmiş gibi oldum 🙂
Dilocuğum,
İyi ki İstanbul kaçamağı yapmışız…
Bana çok iyi geldi…
Mart sonu İstanbul bizi bekler….
ayşe’cim,
gayet haklısın, İstanbul 2-3 ayda bir gidip keşfe çıkmak, eğlenmek, yemek-içmek, gülmek için harika.. ama yaşam zor olur sanıyorum. tanrı para-sağlık versin, gider gider geliriz biz:)
Ceyda, benim geç tanıyıp çok sevdiğim arkadaşlarımdan biridir. İncesaz’la konserlere çıkar, reklam jingleları ve film müzikleri yapar.. hatta evde benim piyano çalmama bile izin verir:))
hoşgeldim:))
zynep’cim,
anlatacağım merak etme.. fotoğraf da çok bu defa. paylaşmak istiyorum.. sen de en kısa zamanda “kalbinin mimarını” kandır derim:))
aşkol zeynep ya!!
bence asıl çikolatalar bitti haberinin faillleri biz olabiliriz gibi geliyor bana.. ben ki bir paket çikolata ile aynı evde 6 ay yaşayıp ruhum bile duymazken.. vallaha fena oldu fena.. alıştırdılar beni. imdatttt!!
Tuğçe’cim,
aslında çocukken gördüğün yerlere bir daha gitmek lazım. dolmabahçe-topkapı vs.. ben de ortaokul sıralarında görmüştüm. bir dahaki istanbul seyahatine buraları da ekledim bile ben..
bengü’cüm,
çok haklısın.. bir süre sonra “körlük” meydana geliyor. arada bir dışarıdan bakanlara kulak vermek lazım:))
Polonezköy mü dedin?? ilk defa hayatımda orada ata binmiştim ben. çocukken her hafta sonu gider Gülay Otel’de kalırdık..
vallahi yazdım bir yere: hem sucuk, hem ekmek, hem şarap!! direk cennetteyiz söyleyeyim:))
aslı’cım hoş geldin..
fotoğraflara bu defa bayağı özendim. hele birkaç siyah-beyazım var.. yemede yanında yat oldu.. (tabi bana göre:))
ayşegül’üm sultan’ım..
şu mart sonu ne yapacağımızı şaşıracağız ben diyim de sana:))
Zeynep’ten sonra sanirim istanbul hasretimi senin cektigin guzel resimlerle giderecegim… ne guzel bu resimler :-)) baktikca bakasim geliyor.
güzel olmaz mı? istanbuldaymışsınız.. böyle selamsız sabahsız daldım ama çok kıskandım yaaa.. aşk olsun bizi neden götürmedin 🙂
sagol dido’cum..
daha cok firin ekmek yemem lazim ama.. alimden gelen bu oluyor bu ara:))
ela’cim,
askol.. biz once Ankara kesiflerini yapalim beraber de:))
:))
Belki karşılaşmışızdır:)
Ben de Fener, Balat, Zeyrek, Galata, Pera’da-eski İstanbul’un hikayeler fısıldayan sokaklarındaydım…
Hep merakla bekliyorum, hevesle okuyorum yazılarınızı.İlk kez “Merhaba” diyorum-güzelim İstanbulumuz’a hoşgeldiniz,yine bekleriz:)
merhaba meral:)
hosgeldin.. ne guzel, demek begenerek bizi takip eden bir arkadasimiz daha oldu:)) selamini eksik etme sakin, Istanbul’a yine gelinecek merak etme:)onsuz olmak ne mumkun!
Burasi ne guzelmis, onceden ugramamistim.. Istanbul fotograflari gorunce aslinda icim burkuldu. Cok ozlemisim galiba..
Chianti yi sevmene sevindim : ) Ben de severim. Italyan saraplari ile ilgili ogrenmek istedigin birsey varsa seve seve yardimci olurum.
Bir de Salice Salentino ve Corvo yu dene… Farkli tatlar..
B5:)) hoşgeldin..
buraya uğrayan bir daha ayrılamaz bak, baştam söyleyeyim:)
Şarap konusunda konuşacak çok şey olduguna eminim..tavsiyelerin denenecek, teşekkür ederim..
ah dilayra’m, ne yaptin sen bana…
Dilaracim,
Demek sen de 2007yi Istanbulda karsiladin, ne guzel gezmissiniz.
Bize malesef 14 gun yetmedi, planlanan bircok sey yapilamadan, gorulmek istenen bircok yer gorulemeden geri donuldu…
Neyse bir daha ki sefere…
Bu arada bu sene “kar”i da gormedik henuz, kis gelmedi buralara:(
p.s. Karnibahar mutlaka teyzenin tarifi ile de denenecek:)Harika ve surprizlerle dolu bir sene olsun…
parizyencim, elimde degil:((
Istanbul guzel bir sehir..
gulnur’cum,
sansli gelecek bana bu yeni yil Istanbul’da karsiladigim icin:))
tarifi dene, bay-yi-la-cak-sin:))