Ankara Günlüğü

party-01

Bluzum: OffNeGiysem by Mija

Kolyem: Iconjane by Mija

Saçlar: O güne özel afro 🙂

Alçı ayağımdan çıkar çıkmaz soluğu Ankara’da aldım! Ankara’nın bana hediyesi birbirinden özel dost ve arkadaşlarımı görmek için sabırsızlanıyordum zira. Her gittiğimiz yerde sevdiğimiz insanlarla çevrili olarak hayatımızı sürdürebilmek, bizim sevgili kocamla en büyük hayalimiz. Ankara’da olduğum dört gün boyunca da özlediklerimle bir arada olabilmek adına yoğun bir sosyal trafik yaşadığım doğrudur.

Ankara denince, benim gibi bir çok arkadaşım da bana katılacaktır, Kıtır‘ın yeri ayrıdır. Ankara’da yaşadığım on sekiz yıl boyunca kah müdavimi oldum, kah ara verdim hiç uğramadım; ama Kıtır hep hayatımda oldu. Kıtır’da bir buluşma esnasında bizim masamızı görmeniz lazım. “Işığı gören geliyor” misali 🙂 Ki buna, bu spontan sosyalleşme anlarına bayılıyorum! Sonra ÜstKat var mesela, Kıtır‘ın hemen üstü. Orada özellikle son birkaç yılımın hayal kırıklıklarını, kalp ağrılarını, mutluluklarını, hatunca yapılan dedikodularını, kutlamalarını bırakmışımdır kesin. Arada her uğradığımda ne çok şey hatırlıyorum son yıllarda değişen hayatımın akışına ilişkin burada, inanılmaz!

Sonra başka bir ekip ile özellikle müziklerine, ortamına ve kokteyllerine tav olduğum “güzel insanların mekanı” Gaga Manjero‘da minik bir buluşma gerçekleştirildi. Kız arkadaşlarımla ayrı bir Tunalı Balıkçıköy seansı yapıldı. Neredeyse aylardan sonra ilk defa üçüncü dubleyi gördüm rakı içerken! O kadar azaltmışım ki alkolü OneLifeBeFit diyeli 🙂 Benim için yeni bir mekan olan Beymen’in alt katında açılmış La Gioia ve eskiden dostlarımla birlikte zamanımızın uzunca bir kısmını geçirmekten hep keyif aldığımız Cafe Linsin GOP’taki yeni şubesi de bu dört güne sığdırdığım mekanlardan oldular.

Hatırlayanlarınız olacaktır, ben son beş yıldır sevgili arkadaşlarımın organize ettikleri, bu yıl itibariyle 13.sünü gerçekleştirdikleri “Geleneksel Şapka Partisi“ne katılıyor ve burada da paylaşıyorum. 2009 yılında katıldığım partiyi detaylı yazmıştım. Buradan okuyabilirsiniz. Bu yıl yine hem uzaklarda yaşayan sevdiğim insanları görmek, dans etmek, erkenden yeni yıl ruhunu yaşamak, hem de şapkaları puanlarken eğlenmek için yanıma Ankara’mda bıraktığıma en çok sızlandığım iki can dostumu; Nato ve Tolu’yu da alarak katıldım. Her ne kadar katılım biraz düşük olsa da geçmiş yıllara göre, otuz beş kişiydik. Parti sonrası kısa bir Manhattan ve Farabi Sokağın köşesindeki meşhur köfteci ziyareti de gerçekleştirerek  “Özlenen Mekanlar“ı tavaf sürecini başarıyla tamamlayıp evime döndüm, sevgilimin yanına.

Bu seyahatimin Ankara mekanlarına ilişkin yorumlarımı, ilgileniyorsanız tabi, sağ sütunda yer alan YELP profilimde takip edebilirsiniz 🙂

Döner dönmez ayağımın tozu ile güzel bir etkinliğe katıldım bu arada. Benim vazgeçilmez terapi, meditasyon aracım olan yemek yapma eylemini gerçekleştirdiğimiz bir etkinlik düzenlendi  Mutfak Sanatları Akademisinde. Yarın yazıp paylaşıyor olacağım tecrübelerimi ve yaptığımız yemeklerin tariflerini 🙂

 

Ankara Günlüğü” hakkında 4 yorum bulunuyor:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir