İlkinde Prag‘dı yolculuğumuzun hedef noktası. Annekuşumun ilk yurt dışı tecrübesi idi. Çok mutlu, fazlasıyla (maşallah) sağlıklı, keyifli idi kendisi.
Geçtiğimiz yıl hayatıma bir adam girmesinden sebep, itiraf ediyorum, annekuşum ile ikinci tatil planımızı gerçekleştirememiştik. Geçti gitti koca yıl bir şey yapamadan annişkomla.
Bu senenin de hareketsiz geçip gitmesine göz yumamazdım. Zamanı uydurduk, paraları toparladık, hazırlıkları yaptık ve İspanya’ya doğru yola çıktık. İlk hedef MADRİD, sonrası ise BARSELONA oldu. Arada birde ZARAGOZA’da bir mola verdik soluklanmak ve yemek yemek için.
Bu İspanya’ya benim de ilk gidişimdi. İzlenimlerim olumlu olmakla birlikte, İTALYA’yı burada da tek geçmek durumundayım açıkça söylüyorum.
…
Şu an çok yorgunum. Öyle yorgunum ki, gözlerimi açamıyorum, şişler.. Yüreğim pır pır durumda, taşikardim deli gibi beni esir almış, göğsümün ortasında kocaman bir taş oturuyor. Tatilden değil, öncesinden fiziksel ve ruhsal durumum pek iyi değil. Kalbim acıyor benim.
…
O’nu tekrar normal ritminde atmaya hazır hale getireyim.. Gözlerimin ferini tekrar yakabileyim.. Gülümsemeye başlayabileyim.. İspanya’da gördüğüm herşeye dair ne varsa hepsini anlatacağım merak etmeyin.