Sukunet icerisinde gecen bir bayram, tatil, vs. daha bitti sonunda! Aman Tanrim!
Fazlasiyla sukunet icerisinde gecmesinin en bariz ilk sebebi ise arife gununden bir gun once sabah saatlerinde ise gitmeden hemen once sol kolumu ayna karsisinda sacimi toplamak icin kaldirisim sonrasi, derinlerden ve taa icimden gelen bir catirti neticesinde buyuk bir aci ile kalakalmam; neredeyse aglayarak ise vardigimda (isinizin bir hastanede olmasinin “tek” guzel tarafi) kendimi gosterdigim doktor arkadaslarimizin bana ” Siddetli Kas Spazmi” teshisi koymasi ile kendimi uzun surecek bir nekahat donemine atmis olmamdir.
Ilk gunlerde nefes bile alirken agridan gozlerim yasariyordu. Hareket edemedim, oturamadim, ilk 2 gece uyuyamadim; cunku yatakta pozisyon alamadim! En iyi dostlarim 3 cesit kas gevseticim, agri kesicim ve Tolunay oldu. Tolu’cum dayanilmaz agrilarim sonrasi artik “imdat” diyerek kendisini aradigimda elinde super kas gevsetici kremi, utusu ve havlusuyla evimde belirdiginde, sagolsun, o andan itibaren benim icin Super Women oldu kendisi:) Her ne kadar fizik tedavi icin pazartesi sabahini beklemem, bu sure zarfina kadar sadece ilaclarimi almam ve sirtimi sicak tutmam gerekliligi soylenmis olsa da, 5 gun bu aciyla yasamak dusuncesi bile zaten moralimi yeterince bozmus oldugundan ilac ve sicak tutma onerileri disinda isini iyi bilen ellerden de yardim almanin sakincasi olmaz diye dusundum! Aci dolu 2 tam gun sonrasi alinmis dogru bir kararmis!
Acilarimla basbasa iken dolayisiyla pek birsey yapamadim son gunlerde. Evimin tadini cikarttim, ki ben evini seven bir hatunum bilindigi uzere. Kanapemle butunlesik bir halde kitabim, Magnum cikolatalarim (Ben ve cikolata, evet, inanmasi zor!) ve kahve-sigara eslenikleriyle gunler gecti.
DVD’ler izlendi. Son aldigim iki film disinda (Irina Palm ve Shoot Em Up) bir de yeniden “kendini iyi hissetmek istediginde seyredilecek romantik komediler”den listemde ilk 3’te yer alan Must Love Dogs ve Peter Sellers’li Pempe Panter Serisinden 3. ve 4. filmleri izledim:) Bayram programi adi altindaki hicbir programi seyretmedim!
Sabahlari gec kalktim, kahvaltimi tost ve kahve ile yaptim. (Yeni bir filtre kahve makinasi edindim de:)
Bir gun Panora Alisveris Merkezini ziyaret ettik arkadaslarla, oturup Gloria Jeans’de kahve ictik. (Turkiyedeki bir numarali kahve pazarini elinde bulunduran her ne kadar Starbucks olsa da, biz Gloria’nin kahvelerini daha icilebilir buluyoruz!) Ben begendim Panorayi. Oldukca ferah, genis, restoranlar sokagi ile farkli, KIPA ile oldukca makul gorundu gozume. Ayrica gundelik giyim tarzima, tabir yerindeyse “cuk” oturan magazalar kesfettim diger alisveris merkezlerinde yer almayan. Biri buydu: Bershka! Sonra bir baktim bu da INDITEX catisi altinda. (Begendigim ve siklikla tercih ettigim diger magazalari da ZARA mesela, kan cekti sanirsam:) Genc Giyim markasi olarak lanse edilmis, ama ben bunlardan giyiyorum hala!!
Yemek niyetine cogunlukla, anne kusumun Antalya’dan kargo ile her sezon duzenli gonderdigi avakadolari tercih ettim. Avakado, mozerella peyniri, bol domates-salatalik ve yesillik ile yapilan salatalar.. Hazir corbalar.. Ve en nihayetinde bayramin 2. gunu ancak bitirebildigim erken yilbasi yemeginden kalan bir iki meze.. Sifir et! Mutluyum:) Ayrica sanirim kilo da verdim ben..
Iste boyle oldu, vucudum bana itaat etmeyince ceneme vurdu bu bayram, tatil, vs. muhabbeti! Yaz yaz bitiremedim!!
Neyse bir bakalim: Yukaridaki kitap bitti. Bir kongre icin hazirlanmasi gereken abstract tasarlandi, yazildi. Yine hic ders basina oturulmadi:( Benden gecmis. 33 yasinda oturup akademik paper yazmasi bir hayli guc arkadaslar, ozellikle de okumaya tam 8 yil ara vermis ve zamaninda bitirilmesi gereken odevleri teslim etmeyi geciktirmis; bunun karsliginda sevecen Minnesota’li profesorlerinizden bir de uzatma almissaniz! Oteledikce oteleniyor:(( Imdat!
Kahve tuketimi normalin 2 katina cikti, kaldi ki ben normal sartlarda da kahve seven bir kadinim! Hic olmayacak seyler yapildi ve cikolata yendi bayram tatlisi niyetine:) Boylece selilutlerimiz 2-0 one gectiler yine! Hafifi hareket kabiliyeti kazanabildigimiz ender anlarda camasirlar yikandi, utulerse birakildi, her zaman oldugu gibi! Yakinda elimde olacak 8 GB’lik i-pod icin muzik arsivi temizlendi, external Hard disk icin laptopta duzenlemelere gidildi.. Bol bol Vivaldi’den 4 Mevsim dinlendi. Hem de su an itibariyle bende mevcut olan 5 degisik versiyonundan. Ilk dinledigim ve hala en sevdigim klasik muzik harikasidir:) MTV’de Madonna Hafta sonu olmasindan sebep bol bol nostalji yapildi. 80’lerdeki saclarina kendisi de dahil hepimiz gulduk bolcana:)
Boyle gecti Ankara’mda bir bayram. tatil, vs. vaziyetleri..
cok gecmis olsun dilayra! deodorant sIkmak icin hizlica kolunu kaldirinca cigeri yirtilan birini duymustum. okurken ilk basta bi korktum o yuzden.. aman yavas!
ayrica o akademik paperlar yas 25 olunca da yazilamiyor. 🙂 yasa degil de calismaya baslamakla alakali sanki biraz. neyse bi guc gelir de yazariz umarim bi sekilde. erteleye erteleye benim artik ne yuzum kaldi, ne de bahanem prof.a karsi. 🙂 kolay gelsin, iyi haftalar!
cok gecmis olsun arkadasim. buna benzer bir durum bana da olmustu. kendimi sicak tutarak,kas gevsetici kremler kullanarak atlatmistim. saglik her seyden onemli degil mi? kendine dikkat et.
Geçmiş olsun, umarım daha büyük bir felaketten seni korumak için incinmiştir kolun.
Dİlayra cığım geçmiş olsun. Umarım şimdi daha iyisindir. Bu aksiliğe rağmen bayram tatilin iyi geçmiş yine de…İnsanın sevdiği şeyleri yapabiliyor olması büyük lüks aslında. Sağlığı bozulduğunda bunu daha iyi anlıyor insan…Öpüyorum…Sevgiler…
lambda, hadi ya!! ben duymamıştım, enteresanmış!
çalışmak.. haklısın. self-disiplinim zayıf bu konuda. halbuki ders dışı makale okumaya, çiziktirmeye bayılıyorum.. bunu yapabilenlere de saygı duyuyorum..
sana da iyi haftalar:)
*
didem’cim sağol,
bu sabah fizik tedaviye başladık. “sıcak tutun, ilaç alın, belli hareketleri tekrarlayın” dediler.. malum pc basında oturdugumuz için olma olasılığı yüksekmiş! bebiş nasıl bebiş:))
*
k.i.s.d’ciğim,
umarım öyledir. daha beterinden korusun tanrı tabi, haklısın! ne dertler var..
*
Hande,
teşekkür ederim. bence de sağlık en önemlisi! iyi haftalar:)
Dilayra’cim cok gecmis olsun, daha fazla kilo verme lutfen 🙂 kendine ve sagligina cok dikkat et olur mu? opuyorum.
banu’cum ben de optum, merak etme sen.. versek versek en fazla 1-2 kg. bu saatten sonra artik:)
Çok geçmiş olsun Dilayra, benim de boynum düzenli aralıklarla 🙂 tutulduğu için çok iyi anlayabiliyorum çektiğin işkenceyi, en kısa zamanda sağlığına kavuşursun umarım 🙂
cok gecmis olsun, kendine dikkat et..
sevgiler
gorki
Onur’cum sagolasin..
boyun tutulmasi benim icin cok normal ve artik rutin yasadigimiz bir olay. nedenini ise pek sevgili doktorum aciklayiverdi gecenlerde:)) efendim benim boynum uzun oldugu icin problemli olma olasiligim yuksekmis:) sizde durum nedir? boyun yapiniz ince uzun mu onur beycigim:)
*
gezicini’m,
tesekkur ederim. fizik tedaviye de gidiyorum her sabah. daha iyiceyim..
sana da sevgiler:)
Neye göre uzun? Kime göre uzun? :)) Şaka bi yana ben biraz stresle de alakalı olduğunu düşünüyorum tutulmaların. Dikkat et bak stresli olduğun dönemlerde daha sık oluyor sanki…
kesinlikle haklısın. bir de ben çok üşürüm ve kendimi kasıveririm soğuklarda:(
bu boyun hadisesi yuzunden gitmedigim dr kalmadı resmen en sonunda nineler gibi fizik tedavi gordum spor yaptım nafile kesinlikle dr bana da aynı seyi soyledi boyun yapım uzunmus ama ben oyle selvi boylu biri degilim ince kemikliyim tabii narin bi yapım var ama stres hat safhada en onemli unsur bu aslında tam olarak bilinmemekle birlikte tanısı su oldu “fibromiyalji”… ama kronik olarak agrıları devam etmekte…
benim gittigim saatlerde mi boyleydi bilmiyorum ama tontişlerle geçirilen zaman rahatsızlıgımın en komik kısımlarıydı biri torununa benzetir biri kızına “bunlar hep internet yuzunden bizim zamanımızda var mıydı seklinde” devam eden soylemlerrrr… :)) tabii daha neler neler bakalım sen de eglenebilecek misin?
nube,
ben fibromiyalji tanısı koyabilmek için kendime zamanında bayağı bir araştırmıştım:))
illaki bir ad koymak gerekiyor ya, soranlara şuyum var demek için:)
sonra da olmadığına karar verdim:)
..
neyse, tutuk mutuk yaşayıp gidiyoruz artık!