Doğum Günün Kutlu Olsun Duygu’cum:))

Bugün sevgili Duygu’nun doğum günü.. Ama, biz dün hep beraber ufak bir kutlama partisi yaptık kendisi için Liva’da.. Böylece de Duygu, hayatında ilk defa bir doğum gününü “brunch” yaparak kutlamış oldu:)) Uzun zamandır Farabi Sok.da bulunan Liva’ya gitmiyorduk. Daha önce de bahsetmiştim, bir zamanlar orası bizim favori kahvaltı mekanımızdı.. Ama, uzun zaman gitmeyişimizin aslında ufak tefek de olsa sebepleri vardı. Dün bir defa daha gördük ki, servis ve hizmet anlayışları ile garsonlarının asık suratlı hallerini değiştirmezlerse bir daha da zor gideceğiz oraya!!

Neyse, sevgli Duygu’cum ömrünün en güzel yaşına girdi bizce. Hep mutlu olsun.. Hep dostlarıyla olsun.. Bu yıl tüm iyi dilekleri gerçekleşsin..

Dün sabah Duygu’nun brunch’ına gitmeden önce, Japonya’daki (Suzuka) F1 yarışını seyrettim. Herhalde sezonun en sıkı, en heyecanlı yarışlarından biriydi. Finli pilot Kimi Raikkonen bu yarışın galibiydi.. Ama nasıl?? Bir gün önceki sıralama turlarında aşırı yağmur ve kaygan pist sebebiyle Raikkonen 17., Fernando Alonso ise (ki şu an 2005 yılı dünyanın en iyi pilotu kendisi) 16. sırada yarışa başlamaya hak kazandılar. Am dünkü yarışta ard arda muhteşem geçişlerle Kimi Raikkonen, 17. sırada başladığı yarışı 1. olarak bitirmeyi bildi. Son tura kadar birinciliğini koruyan Renault pilotu Fisichella, son turda kendisini geçen Raikonnen yüzünden nereyse ağlayacaktı basın toplantısında. Alonso’da 16. başladığı yarışı 3. olarak tamamladı. Kalbim yine küt küt attı durdu.

Duygu’nun doğum günü kutlamasının ardından yine bizimkilerin basketbol maçına gidip, tribünlere karıştık. Amma velakin bu defa yenildik:(( Aradaki farkı söylemeyeceğim Selam kızabilir!!

Doğum Günün Kutlu Olsun Duygu’cum:))” hakkında 2 yorum bulunuyor:

  1. anyone

    hayati bole dolu dolu yasamana hayran kaldim. bana eski gunlerimi hatirlatti. Hele ki su stresli ve depresyonlu zamanlarda…

    Cevapla
  2. Dilayra

    Herhaba “isimsiz”:))
    Stres ve depresyon hepimizin belli aralıklarla karşı karşıya kaldığımız 2 olgu ne yazık ki.. Ama, pozitif olabilmek, gelecek güzel günlere inanmak ve en önemlisi kendine inanmakla yapılamayacak şey olmadığına inanıyorum.
    Eski günleri hatırlamak güzel, ama önümüze bakarak, daha da iyisini yapabileceğimize inanmak gerekiyor sanırım.. En güzel günler daha yaşanmamış olanlardır:))
    Sevgiler.

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir