Çarşıya Uymadı dostlar. Hafta sonu tüm yeni blog dostlarımı ayağa kaldırmıştım ben geliyorum İstanbul’a diye.. Perşembe gecesi rahatsızlandım: Önce “Yediğim balıktan zehirlendim” oldum.. Sonra da “Yok ya, balık olamaz, orası hep gittiğimiz temiz bir mekan. Kesin şu yeni başladığım ilaçlardan olmuştur” dedim.. Hastanede çalışıyoruz ya, kalktık gittik bilir kişilere danıştık. Zaten yaklaşık bir 10 gündür şiddetli başağrılarım vardı. Birkaç defa da tansiyon problemi yaşadım. En son tuz biber ekeni de Perşembe gecesi kusarak içimdekileri dışıma çıkarmak oldu.. Beni bilenler şaşırabilir, zira benim bu yaşıma kadar -Allah’a çok şükür- bir sağlık problemim olmamıştır. Başım, karnım ağrımaz öyle aklına estikçe. Bazen ciddi eklem ağrıları yaşarım, e o da normal. (Spor yapıyoruz, uzunca bir hatunuz fazla ayakta durduğumuz zaman belimize şiddetli baskı hissediyoruz falan..) Danışılan bilir kişiler problemimin Migren denen illet olabileceğini söylediler. (Gözlere baskı yapan şiddetli baş ağrısı, görmede bulanıklık, istifra etme, vs..) Tansiyon 9/6 çıktı. Bugün birkaç tetkik daha yaptıracağım. Bakalım asıl sorun ne ola? Bu sebeple hafta sonu İstanbul’umu erteledim; ama umuyorum ki haftaya beni kimse tutamayacak:)
E bu hafta sonu da Ankara’da kalınca rutinlere döndük yine: Cumartesi-Pazar çok yorulmadan sabah sporu. Ardından İncek’in yeni yapılan yollarında kahvaltı edecek yer ararken bulunan ÇARDAK-Cennet Bahçesi adlı mekan.. Ballı-kaymaklı-cevizli-bol peynirli güzel kahvaltılar. Eski dost, Moldovya fatihi Tunç ile hasret giderme, bol kahkaha.. Eve gelip duş almaca, gazete okumaca, ardından ders çalışmaca.. Pazar akşamüstü de klasik ABK Basketbol Klubü ile Marmaris Belediye Spor arasında geçen maçı izlemece ve yenilgi üzerine hüsrana uğramaca. Ardından stres atmak için kendini Konyalı Pide’ye atmaca..
Hava bu hafta sonu Ankara’da oldukça güzeldi, yalnız dün öğlen saatlerinde bir bulut kümesi kapladı ki ufku, onu da arabada anca bu kadar görüntüleyebildim. Sağ alt köşedeki ağaç dallarını kaldırmadım:)) Komik duruyor biliyorum:))
Bu arada dün gazete haberlerine göz atarken “Depresyon Modasında Son Trend” adlı bir yazı ilgimi çekti.. Artık depresyon hastalarının avuç avuç içtiği anti-depresanlara elveda zamanı yaklaşmaktaymış.. Yeni trende göre artık “Depresyon bandı” diye tanıtılan “Emsam” isimli ilaç onaylanmış ve kullanıma sunulmuş. Kanser hastalarının kullandığı ağrı bantları, sigara bırakmak için kullanılan nikotin bantları derken şimdi de depresyon bantları. Patlama yapar diye düşünmekteyim Türkiye’de. Hele de Türkiye’nin starları (!) çıkıp TV’ye “Ben depresyona girdim falanca kişi ya da haber yüzünden” demekteyken:)
Güzel bir hafta diliyorum. Cıvıl cıvıl, SAĞLIKLI, verimli ve dostlarla beraber.. Güzel müzikler dinleyin, keşfedin.. Yeni kitaplara göz atın.. İstanbul’lular.. Bu yıl 25.si düzenlenen İstanbul Film Festivali‘ni sakın ha kaçırmayın..
*Kendime Not I: Yeni başladığım kitap Torsten’ın bana bıraktığı ve “Çok iyi bir kitap” dediği, Amerikan’ın en iyi yazarlarından sayılan William Faulkner’ın bir kitabı.. Ama dili çok ağır geldi, okumak için zorla, ama baktın sıkıldın diğer kitaba geç, hiç kendini üzme!
*Kendime Not II: Uzun zamandır sinemaya gitmiyorsun. Şu V for Vendetta ilginç geldi. Ona bu hafta gidile! Evdeki Geyşa da senden ilgi bekler, araya sıkıştır!
canim cok cok gecmis olsun, sen uzulme, biz seni bekleriz 🙂 insallah en kisa zamanda gelirsin buralara ( preferably bu hafta!! )
geysayi izlemedin mi hala!!! aaaa, cok ayip :))
mukemmel bir hafta dilerim, sifalar, mutluluklar, sevgiler, surprizler seninle olsun.
dilayra’cım tekrardan çok geçmiş olsun umarım çok ciddi bir problem yoktur…Bu hafta gidemesen de olsun sen iyi olda sonraları daha iyi ve keyifle gidersin hem havalarda daha çok ısınır…:))
çok güzel 1 hafta dilerim herkese…
sevgiler.
Merhaba Dilayracığım
Bende haftasonu korkunç bir boğazağrısı, şiddetli bir burun akıntısı ve adım atacak enerji bulamayan bir bedenle eve tıkıldım kaldım. Güya bu haftasonu evi tamamen toplayacaktık. Maya yapabildiğini yaptı o arada bana baktı ve diğer işlerde haftarasına sarktı.
Migren mi? Sunthing de aynı illetten çok çekiyor. Yazılarındada bahsetti biliyorsundur. Ço kgeçmiş olsun canım. Tıp dünyası ile içiçe bir insan olarak biliyorsundur ama ben genede söyliyeyim: beterin beteri var. Seni pek çok öpüyorum gribime rağmen:)
Günaydın,
Çok geçmiş olsun diyorum, umarım çok ciddi bir rahatsızlığın yoktur.
Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmen dileğiyle… selamlar…
Günaydin Dilayra ,sanirim seni “zehirlenme” olayin benimde bir süre yakalandigim mikropsal bir durum.Önceleri mide bulantisi ve ishal gibi basliyor,bir kac yataga düsürüyür.Yedigin bir seyden yada birisinden de bulasmis olabilir yani.
Bu arda 9/6 tanisyonum var demissin, ama sanirm tansiyonum yok demek istemissin,aman dikkat et.
Geysa filmine gelince,cok basarili bir sinama kritikcisinin sayfasina bir göz at,süper bir adamdir 🙂
http://cafewien.blogspot.com/2006/01/memoirs-of-geisha.html
slmlar ve tekrar gecmis olsun.
TD
Geçmiş olsun Dilara,
Cumartesi akşamki Burhan Öçal konserini kaçırdığına üzüldüm doğrusu.
Kendine iyi bak,
Yıldız
Dilara çok geçmiş olsun,şu incekteki yeri merak ettim doğrusu, tarif edebilirmisin? bir haftasonu gitmek isterim, iyi haftalar:)
yeşim & neva ( 23 nisana az kaldı)
Tüm “geçmiş olsun” dileklerinize toptan teşekkür ederim. son durumu bildireceğim, söz!
Yeşim’cim,
ÇARDAK-Cennet Bahçesi adlı mekan Ahlatlıbel tarafından İncek’e doğru girdiğinizde neredeyse yolun sonunda, sol tarafta kalan İncek Tenis Klubü’nün karşısında. (Karacaoğlu’nu, Marul Cafe’yi bayağı geçiyorsunuz.) Amerikan Villaları olarak da bilinen 3-4 villanın hemen yanıbaşında sağ tarafta kalıyor.
Yıldız’cım,
aslında mail atarım demiştin, ya da bilet kesinleşince ararım. senden de ses çıkmayınca, kendimi iyi hissetmemem de tuz-biber olunca kaçırmışım haliyle. nasıldı? yaz bloğunda..
MR. TD,
Geyşa olayına bu akşam girmeyen ne olsun:))
geysa olsun 🙂
geçmiş olsun, ciddi bir şey olmasın da….anne gibi konuşacağım ama herşeyin başı sağlık. O iyi olsun daha ne festivaller ne konserler görürüz.
sevgiler
Meral..
teşekkür ederim. ben de ciddi birşey olmadığını umuyorum şimdilik:(
MR.TD,
Olsun be.. kim korkar Hain MR. TD.’den:)) Namın aldı yürüdü, ben ne yapayım:)
Dilaracim,
Gecmis olsun, bahar falan derken fena hasta olabiliyor insan biz de gecen hafta yatak dosektik yuksek ates, oksuruk, tiksirik, bas agrisi ne ararsan vardi neyse ki atlattik…
Geysayi ben de hala izleyemedim:( Hain sinemalar OV gosteren o kadar az sinema var ki bu Dusseldorfta, belki DVDsi cikar bile yakinda…
Cok gecmis olsun Dilayra’cim, dikkat etmelisin kendine… Yine de hafta sonun cok guzel gecmis, su balli-kaymakli kahvalti ozellikle mest etti beni:)
Geysa filmi icinde minik bir not::) Mumkunse subtitle mutlaka ekle de izle, cunku tum Cinli-Japon aktorler aksanli ingilizceleriyle konusuyor, gerci ben sinemada izlemistim, birazda ondan sanirim hic birsey anlayamadan boyle kostumlere filan bakip bakip gelmistim:)
Gulucuklerle dolu bir hafta dilerim sana ve kendime..
Banu
Gecmis olsun fistik. Bu hafta sonu bizde balik yedik ama sushi cinsi 🙂 Bezen hanim all-you-can-eat-sushi icin bir yer kesfetmis, bolca gittigi Korean Market civarinda. NJ kabilesini toplayip gittik. Ciktik ki karinlar sis. Ben 3-4 saat sonra yine aciktim gerci ama masaallah herkes nasil tikinmissa kimseden gic cikmadi; maalesef steak-house planlarini erteledik.
Bezen de eve geldi, midem bir tuhaf dedi ve bir sey yiyemedi. Erkenden yatti ama sabah kalkamamis. 9:30’a kadar donup durmus zavallim, gunduz de bir sey yiyememis. Hepimiz ayni seyi yedik bir tek ona dokundu.
Tekrar gecmis olsun.
Eee , nasil di Geysa?Yoksa sana mi Geysa diyecegiz artik?
🙂
TD
Adil’cim merhaba..
Bezen’cime çok geçmiş olsun, ben bir yoklayayım onu bakayım maille..
MR. TD..
heh heh heh.. Geyşa değilim ne yazık ki, azmettim seyrettim dün gece.. En çok Sayouri’nin dans ettiği sahne etkiledi beni.. tepesinden karlar yağarken, mavi bir kimono ile.. (mavi:)) bir de, bu nasıl aşkmış be kardeşim dedim ve son sahnede gözlerimden ne arada birikttiklerini anlamadığım yaşlar bırakıverdi kendilerini..
bir de sayfanda okuduğumdan, şu ağaçtaki çiçekleri göreyim dedim durdum elle tek tek dikilen.. set tasarımcılarını tebrik ettim.
hani yine az farkka “YIRTTIN”, yoksa adin geysa die kalacakti valla,hemen bir kampanya baslatirdim 🙂
Bilmem mi:)))
Ne hainsindir sen:))
V for Vendetta’yı nasıl buldun ? 🙂
Benim aklımda tek kalan sahne adamımızın ilk ortaya çıktığında V ile başlayan kelimelerden oluşan tiradı oldu.
Uykusuz,
henüz gitmedim. kendime not koydum “bu hafta gidile” şeklinde.. seyreder seyretmez cevap yazarım:)
sen ne hallerdesin? umarım iyisindir!
dilayra cooookkk gecmis olsun, takip ettigim kadariyla toparlamissin biraz :), haftasonu Cardak kahvaltisi da en az benimki kadar keyifli gecmise benziyo;) Artik uzan bi Istanbul’a bu hafta, bak bu sehir baharda tadindan yenmez oluyo :))
geysa’da ayni sekilde agladim bende filmin sonunda, bahar demisken bahar en guzel japonya’da sanirim kiraz agaclari minik minik, rengarenk cicek acmisken, o ne guzel bi bulusmaydi oyle:'(.
Sevgili Dilara,
Ben komsunun arkadasi Figen. Sana da gecmis olsun. Bu siralar migren, basagrisi pek yaygin. Ah bu bahar… Hem vazgecilmeyecek kadar guzel,ozel hep beklenen, ozlenen, hem de geldiginde bizi serseme ceviren.
Kendine iyi bak, sevgiler.
canimcim naber. ikimiz de rahatsizliktan nasibimizi almisiz bu hafta desene:) migren degildir umarim sorun, isyerinde bizim grupta var migreni olan biri, en cok onu goruyorum o halde, haftanin yarisini ilaclarla geciriyor:( tetkiklerin belli olunca haberdar et beni. optum
Dilaracım, geçmiş olsun. Ben de migrenli bir kişiyim, umarım migren değildir rahatsızlığın ama migren çıkarsa üzülme. Kanser flan değil diye şükrediyorum ben, varsın migren olsun. Düzenli uyku, düzenli yemek ve tetikleyicilerden kaçınmak migren ataklarının arasını oldukça açıyor. Regl dönemlerine yakın da atak gelebilir. Atak geldiğinde ilaç alma, bazı migren ilaçları var atağın yaklaştığı hissedilince alınmalı, onlardan ben fayda gördüm ama bazıları rebaund etkisi yapıyor. 3 gün sonra tekrar ağrı olabiliyor. Atağın en iyi tedavisi ılık bir duşun ardından karanlık ve serince bir ortamda vurup kafayı yatmak. Neyse ben en iyisi bu konuda bir post yazayım vaktim olunca. Sevgiler.
Chido,
teşekkür ederim. baş ağrılarım azalırken, gribal enfeksiyon sebebiyle bugün bir hoş durumdayım. İstanbul’dayım bu hafta sonu. dönmek yok vallaha, hasta da olsam sağlam da geliyorum:)
FB, komşumun arkadaşı:))
sana da çok teşekkür ederim. bahar çarpıyor herhalde. hemen güneşi görür görmez cıbıldak moda geçiyoruz ya:)
Bezen’cim,
yarın haber alırsın diye tahmin ediyorum, merak etme. bu arada gribal durumlar için Theraflu’ya başladım bile!
K.İ.S.D,
düzenli uyku ve düzenli yemek olayından sınıfta kalıyorum ben herkesler biliyor artık. bünyem zayıf düşüyor sık sık. ne yapayım? yalnız yaşayınca evde yemek yapıp yemek içimden gelmiyor:(( senden haberdar ettiğin için bizleri, teşekkür ederim.