Tıkanıp Kaldığında Hayat..

Sevgili Can Dündar’ı severim ben. Yazılarını, kelimeleri o kadar güzel ve şiirsel birleştirerek yazdığı nostalji kokan,  hasret kokan, bazen sitem kokan, öğreten, öğretmeyen ya da sadece fikir beyan ettiği yazılarını severim. Bende 3 tane kitabı ve çeşitli köşe yazılarını toplayıp ara ara bana gönderen bir arkadaşım sayesinde oluşturduğum bir de klasörüm var ona ait..

Birkaç gündür bir arkadaşım bende kalıyor, Naz. İş için burada ve kendisini misafir etme sırası bana geldi. (Her İstanbul’a gittiğimde Naz’larda kalırım ben zira) Önce yemek yaptım.. (Bu aralar gururluyum, evde yemek yapıyorum. Tamam kabul, bazen yine sadece ısıtılacak ya da hazır şeyler oluyor bunlar; ama yine de içimi rahatlatmama yetiyor:)) Sonra biraz Türkiye-Almanya Basketbol maçını seyredip kahroldum. Ardından da Naz’la beraber evdeki filmlerden birini seçip seyrettik: She is So Lovely. Sean Penn, Robin Wright Penn ve John Trovolta’nın başrollerinde oynadığı hoş bir filmdi.. Tavsiye ederim. Büyük aşkın, çok sevmenin insanlara neler yapabildiğine ilişkin bir filmdi. Daha sonra da artık ben odama okumalarımın, Naz’da diz üstü bilgisayarının başına geçerek çalışmaya başladık..

Çalışmaktan yorgun düştüğüm bir vakit, elime aldığım Can Dündar kitabından bir kağıt parçası çıktı. Klasörümde sakladığım bir yazısını basmış ve kitabının arasına koymuşum. Yazının başlığı: Tıkanıp Kaldığında Hayat.. Bu aralar ki ruh halime uygun görüp başlığı, kitabı bırakıp yazıyı okumaya başladım gecenin on ikisinde.

Diyordu ki Can Dündar, eğer bir yerlerde hayatın tıkanırsa… Nefes almak zor gelmeye başlar, kalbin sesini keser de mantığın sürüklemeye başlarsa seni.. O zaman yapılacak şey yüzünü dağlara dönmek, yeni patikalar yeni yollar keşfetmek; yani yeni insanlar tanımak, yeni keşifler yapmaktır. Eğer ertelediğin bir şeyler varsa sonra yaparım dediğin, onlara geri dönmek ve yapmak için çaba sarfetmektir.

Eğer diyor Dündar, her gün aynı şeyleri yaptığını, hayatının monoton bir noktaya geldiğini fark etmeye başlıyorsan lüçük şeylerle de olsa hayatını değiştirmeye başlamalısın.! Örneğin dolmuştan ya da otobüsten birkaç durak önce inip, yürümelisin.. (Ben bunu yapabilirim mesela..) Ya da bir güle eline batan dikenleri için hesap sormak yerine, kokusunu derin derin içine çekip hapsetmelisin.. (Yapmaktan en keyif aldığım şeylerden biridir çiçek koklamak.)

Bir de diyor ki, ne kendini düşünmekten başkalarını; ne de başkalarını düşünmekten kendini ihmal etmemelisin!

Okudum, hoşuma gitti.. Bu aralar hayatımın tıkanıp kaldığını düşünmeye başlıyorum çünkü.. Belki tekrar bir şeylere sarılmamda faydası olur, ne dersiniz?

Tıkanıp Kaldığında Hayat..” hakkında 2 yorum bulunuyor:

  1. Bezen Hindistan

    canimcim
    hayatinda degisiklikler yapiyorsun aslinda, yeniden okumaya, ders calisip odev hazirlamaya basladin mesela:) bu program cok sey degistirecek hayatinda inaniyorum, sadece biraz sabir. ama toefl kitabina sarilabilirsin (siki siki saril hatta) bu ara bak:))

    Cevapla
  2. dilayra

    Canımsın Bezen’cim..
    Biliyorum bazen huysuzluk ediyorum böyle. Ama ne yapabilirim? İnsanız işte.!
    TOEFL kitabına da çok yakında sarılacağım. Kendisi yaklaşık 6 aydır kitaplıkta bekliyor..Soğumuş bayağı, ısıtmak lazım haklısın:))

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir