Şu “hayat” denen tek bir kelime ne kadar çok şey ifade ediyor insanlara. Oysaki 5 haften oluşan bu basit kelime; nasıl da göründüğünden daha derin, daha geniş, hatta sonsuz bir anlam içeriyor. Kimi için 35, kimi için 45, kimi içinse 70 yılın toplamı bu “hayat” denen kelime tek başına! Şaka gibi değil mi? Bazen nasıl oluyorda saatlerce konuşup anlatmak istediğimizi anlatamamamıza rağmen, sadece “İşte Hayat!” dediğimizde herkesler ne kadar çok şey anlamış gibi davranıyor ve ne kadar derin iç çekiyor şaşıp kalıyorum..
Hep dediğim bir şey var, sevdiğim: “Hayat Güzeldir!”.. Ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın güzeldir.. Eskilerde de “Gelecek Güzel Günlere İnanıyorum Ben” derdim! Ve de “Herşey Çok Güzel Olacak!”… Şimdilerde ise artık kendimle özdeşleştirdiğim “Bir Hayatın Var, Yaşa Gitsin!” cümlesi var… Cümlelerin içerisindeki kelimeler değişmiş yıllar içinde, ama anlamları hep aynı kapıya çıkıyor. Hep güzellik istiyoruz yaşadıkça.. Ve bir tek hayatımız olduğunu biliyoruz yaşayabileceğimiz; dolayısıyla da “ertelememek lazım hiç birşeyi” diyoruz. İnanç var ayrıca söylemlerimiz içinde. İnanmak istiyoruz, farkında olduğumuz bir tek hayatımızı güzel yaşamamız gerekliliğine! Ve bunu başarabilmek için de sesli sesli tekrarlıyoruz çokça. Eğer dillendirip, yüksek sesle söylersek, biliyoruz ki o kadar çok duyacak ve inanacağız duyduklarımıza. Çünkü nedense iç sesimizden çok bazen, dışarıdan gelen seslere karşı daha duyarlıyız.. Nedense “bir başkası” söylerse daha da anlamlı oluyor düşündüklerimiz, ya da daha kabul görüyor tarafımızdan o her neyse eğer; onun olabilirliği, gerçekleşebilirliği daha bir baskın çıkıyor diğerine..
En sevdiğim filmlerden birinin adıdır “Hayat Güzeldir“. Hep herkeslere ve dahi kendime en çok tekrarladığım 2 kelimedir.. En çok inandığım, kendimi sıkıntılı hissettiğim her an sarıldığım 2 can simidi kelimedir.. Bir tane hayatımız var, kanlı canlı yaşayabileceğimiz. Bu 2 kelime öyle derin ki, öyle sağlam ve anlamlı ki.. Söylemiş olmak için değil, hissederek, bir parçamızmışçasına sahiplenerek söyleyelim, HAYAT GÜZELDİR diyelim ve bunun ardını doldurmak için her gün elimizde ne var diye bakalım. Hayatın güzel olduğunu biliyor ve inanıyorum. Ama herkeslerin ona katacağı bir şey, ona ekleyeceği bir güzellik olmadığı sürece; bu iki kelimenin içi günbegün dolmadıkça ne anlamı var ki çıkıp ta “Hayat Güzeldir” demenin?
Böyle güzel çocuklar geliyor bu “hayata”.. Onlar henüz yolun başındalar, pek bir şeylerden haberleri yok gibi. İleride, zaman geçtikçe “hayat” onlar için anlam kazanmaya başlayacak. Nasıl?.. Ailesinin bu hayata onun için kattığı güzel şeylerle.. Benim, Ayşe’nin, Mehmet’in değişik şekilde, değişik yerlerden eklediği envaye çeşit, renkli, ama turuncusu, pembesi, mavisi bol şeylerle.. O da bir gün çıkıp “Hayat Güzeldir Be!” dediğinde, şimdikinden farklı olmalı ama. Değil mi?
yazıyı okudum, yazdıklarını uzunca düşündüm ve akşamda düşünmek istiyorum ve gözlerimi bu çocuktan alamadım…nedeni belki o masumca bakışı, belki minik elleri, belki de o kocaman yüreği ve belki de seninde dediğin gibi dilayra’cım “hayatın güzelliği”…
tek 1 hayatımız var ise, guzel yasayalım ve yasatalım…
hayatın güzelliğine…
cok guzel yazmissin,inan ki iki gundur kotu olan moduma,sorusturmalarima,benim cevaplamalarimdan sonra,cok guzel bir onaylama oldu..tek bir hayatimiz var cidden,bazen okadar kiziyorum ki kendime gereksiz seylere o kadar takildigim,cevreme ve kendime ruhen rahatsizlik verdigim icin,ama engel olamiyorum,degisemiyorum..ama kendimi hep toparlayip,senin gibi bende sariliyorum,cok sevdigim iki filmin adlarina..kimi zaman aglayarak da olsa,inanaraktan,diyorum hersey cok guzel olucak ve hayat guzeldir…hayati guzellestiren kedilerimiz,cocuklarimiz var etrafimizda,inadina sarilin hayata diyen…
cok yazdim,minikciginin adina gelince dun yorum birakmadim cunku karar veremedim inan ki,cunku hepsi cok orjinal.ilk once zeytin dedim cok tatli olur,super babadaki seker kiz gibi,sonra uzum,mia,lou lou..yardimci olamiycam dilaracim cunku ben karar veremiyorum,hepsini cok sevdim,hatta bunlari okuyunca adonise haksizlik mi ettim dedim bu kadar buyuk bir isimle:)hala dusunuyorum karar veremiyorum,iclerinden biri oluncaksa zaten bence hepsi harika uyucak minige..hepsini koysak olmaz mi?ispanyol hanfendileri gibi..
mail yazsaymisim da olurmus:)sonsuz sevgiler,minikcin ugur getiricek sana buna inan:)
Gerçekten de ” HAYAT GÜZELDİR ” ama bakmasına, yaşamak isteyene. Kimi insanlar vardır her şeyi kötü tarafından görür,olumsuzdur hep. İşte onlardan uzak duracaksın. Sen iyi tarafından alırsan herşeyi
o da senin canını sıkmayacaktır ! Üstelik her zaman herşey kötü gidecek değil ya mutlaka her inişin bir çıkışı da olacaktır. Hem ben mucizelere inanırım hiç olmadık zamanda karşımıza çıkıverirler öyle değil mi??
herşeye rağmen ,inadına,ne olduysa,oluyorsa,olacaksa da güzeldir,yaşamaya değerdir bu namussuz hayat !
dilara !
hâni ben senin hocan değilim bi şeyin değilim. böyle hüküm (ahkâm)kesmek bana da düşmez bilirim ama :
işte bu. bu kadar basit. düşünüp yazmak zordur bilirim. belki her gün böyle yazamazsın zordur. hem de çok zordur.hepimizin bir iş hayatı var.ancak hiç değilse haftada bir, onbeş de bir böyle yaz olur mu ?
…olur olur:))
öyle övgü olsun diye değil söylediklerim. vurucu tespitlerin olduğu cümleler var çünkü…Montaigne tadı var yazdığında.
tebrik ederim seni.
zeynep’cim,
işte buna içilir:)) aman be, bana neden olsun değil mi ya içmeye:))
sibel’ciğim,
insanız biz, bunlar normal.. ağlayacağız da, üzüleceğiz de.. ama önemli olan bunu hayatımın bir parçası yapmamak. her zaman herşey sadece bizim başımıza gelmiyor. bunu unutmayalım. eğer ki yaşananlar olmasa, sen sen olur muydun? ya da ben şimdiki ben olabilir miydim. çektiğim onca yalnızlığa, sıkıntıya ve olumsuzluklara rağmen ben hayatımı sevmeyi öğrendim. beni ben yaptılar bunlar. biliyorum ki kimse beni eğip, bükemez bu hayatta, acılar geçer zamanla, herşey yoluna girer bir süre sonra..
kocaman sevgilerimi gönderiyorum sana, kelosh’una ve adonis’e…
Yeşim’cim,
çok haklısın. öğrendiklerimden biri de, devamlı hayatının kötü yanlarını görüp, şikayet eden, sızlanan insanlardan uzak durmak oldu. insanların seçimleri böyleyse, ben de onlardan uzak olma hakkımı kullanmayı tercih ediyorum. 1 tane hayatım var, sızlanarak kendi kendini ve çevresindekileri bunalıma sokan bir insana faydam olamayacağını tecrübelerimle anladım. sen ne dersen de, ne yaparsan yap o yine yapacağını yapıyor zira. sen zamanını boşa harcamış oluyorsun. ama hiç olmazsa yaşama biraz daha pozitif bakabilen, ya da bu konuda cidden iyi niyetli olup biraz cesaretlendirilmeye ihtiyacı olanların ise hep yanında olmakta kar var. arada sen de kendi kendini motive ediyorsun bu sayede:)
nes,
vur kadehime bakayım: BU NAMUSSUZ HAYATA:))
b a v e r,
teşekkür ediyorum söylediklerin için. yazmayı ben de seviyorum ve yazmaya da devam edeceğim. on beş günde bir az be! haftada bir tamam:))