Tam 10 gün İstanbul’da..
Bir bakalım:
Fevziye ile birbirimizi sanırım 4-5 yıldır tanıyoruz. JTB sayesinde hayatımda. Her görüştüğümüzde sanki 40 yıllık arkadaşlar gibiyiz. Kızı serpildi, kocaman oldu. Minicikti biz annesi ile tanış olduğumuzda. Rituel gerçekleşti. Reasürans AşşK Kahve’de bir öğle yemeği için buluştuk.
Ardından tam 13 yıl önce nikahında son defa yüz yüze geldiğim, sonra birbirimizi kaybedip facebook sayesinde tekrar görüşmeye başladığım, ortaokuldaki en yakın arkadaşım Mutlu ile buluştuk Kanyon’da. 13 yılın acısı 5 koca saatte çıktı mı bilinmez. Ama aramızda hiç kaybolmayan o bağ, o enerji gerçek dostlukların, iyi kalpleri hiç bırakmayacağı gerçeğini gösterdi bir defa daha bana. Yemek öncesi Verona Blush ile başlayıp, güzel bir kaç kadeh kırmızı ile devam ettik yemeğe. Bitişi biralarla yaptık ki, sanırım en çok alkol aldığım akşam o akşam oldu!
Ve Zeynebim. Ayşegül Sultanımla birlikte Zeynebimle buluştuk, hoş bir kaç saat geçirdik. Naif, hassas, şeker mi şekerdir Zeynep. JTB sayesinde tanıştım onunla da. İyi ki tanıyorum böyle bir kadın. Onun gözünden gördüğüm her yüz, her yeni yer büyülüyor beni. Onun da bu dünyaya ait olmadığını düşünüyorum.
Ve Rana. Rana ile tanışıklığımız da bir nevi JTB sayesinde oldu. NYC2IST için yazılar yazmamı istemişti benden. O zamanlar kendisi NYC’de yaşıyordu, artık İstanbul’da. Sonunda tanıştık. İnanılmaz bir elektrik! İkimizde akrep olduğumuz için mi bilinmez:) Hayatımda olmasından mutluluk duyacağım ve görmek, sohbet etmek, fikir alış verişinde bulunmak; kısaca bir şeyleri paylaşmak isteyeceğim bir kadın Rana. Harika bir öğle kahvesi muhabbeti gerçekleştirdik. Ve ikimizin de emin olduğu bir şey varsa, o da o günün sadece bir başlangıç olduğuydu:)
Bir akşamüstü AlıpBaşınıGidenKadın‘la beraberdik. Onunla da bloglarımız sayesinde tanışmış, yazışmıştık. Kendisiyle inanılmaz paralel bir müzik zevkimiz olduğu için, birbirimize CD’ler bile yapıp göndermişliğimiz var. Çok tatlı, kıpır kıpır, enerjik bir kadın o da. Sıraselviler KiKi’de kocaman bir Elmalı Mohito içtik. (KiKi:Mohitoları gayet başarılı, söylemeden geçmeyelim!)
Ayşegül Sultanımla da elimizden geldiğince birlikteydik. Noodle yaptım bir akşam ona evinde. Amma velakin o akşam içki içmeyen Sultanım sebebiyle bir şişe Verona Blush’ı kendim içmek durumunda kaldım. Pek üzüldüğümü söyleyemeyeceğim hani:) Sonrasında eve dönüşüm harikaydı fakat:) Çok eğlendim uyuyana dek:)
Geçtiğimiz hafta sonu Tolu ve Natali de geldiler, bize katıldılar İstanbul’da. Voltran’ı oluşturduk:) Birlikte önce karşıda Beylerbeyi İskele Balıkçısında felekten bir gece çaldık. Sonraki gün Taksim’den Tünel’e, oradan da Karaköy’e, Sultanahmet’e dek uzanan bir gezinti yaptık. Akşamına Ali Baba’ya köfte yemeğe gittik Arnavutköy’e. Pazar oldu Adalar sefası yaptık. Büyük Ada’da o kadar gezinti sonrası üzerine içtiğimiz 2 bira ile çakır olduk Natali ile:) Vapurda martıları besledik, fotoğrafladık. Çok güldük, çok eğlendik ve şükrettik. İyi ki birbirimizin yanındayız, dostuz diye.
İstanbul’da neler yaptım diye baktığımda en çok arkadaşlarımla, dostlarımla vakit geçirmişim. Çok da iyi ettim. Daha göremediğim, bir şekilde programlarımızı uyduramadığımız o kadar insan oldu ki!! Bir daha ki sefere demekten başka elden bir şey gelmiyor. Çünkü biliyorum ki nasılsa, bir şekilde “bir daha ki sefer” oluyor işte:)
Dilara’cım hoşgeldin;
Hergün bloguna bir kaç kez bakıp artık gelsin diyordum kendime ve nihayet yeni haberlerini aldık 🙂 ne iyi etmişsin.
Bu aralar benim de o kadar çok ihtiyacım var ki yeni yerlere ve fakat beni bilen ve seven eski dostlara …
Sevgiler
Gamze B.
Kürkçü dükkanına hoşgeldin Dilara. Biz seninle buluşamayanlardan olduk 🙁 olsun buluşucaz bir gün:)
Hosgeldin 🙂 Ozlettin kendini 🙂
Bir dahakine ikincileri de rahat rahat içmeye :))
sevgili Gamze B.
umarım sen de zaman yaratabilir ve eski dostlarınla vakit geçirebilirsin en kısa zamanda:)
*
sema’cım öyle oldu hakkaten. daha sonra diyelim ne yapalım:)
*
elifim hoşbulduk:)
*
kesinlikle:) ben 1 mohitoyla kalacak kadın mıyım:))