*İstanbul*

Bosphorous

*Fotoğraf HTC HD2 ile çekilmiş, tarafımdan editlenmiştir.*

“Uzundur uzak kalmanın acısını çıkartıyorum son zamanlarda senden Sevgili İstanbul. Zira oldukça sık seyahat ettim kucağına, bağrına:)

Sana her gelişim mutlulukla, heyecanla oldu. Son 2 aydır sanırım 4-5 defa buluştuk seninle. Seninle kucaklaştığımın ertesinde bir de araya şimdiye kadar hiç gitmediğim Bursa’yı bile sıkıştırmayı başardım. Hem de 2 defa!

Feribota bindim, yeni bir mekan keşfettim. Orada farklı bir hoşluk yaşıyorum her gittiğimde. Eğleniyorum çok. Yorucu, ama bir o kadar da keyifli oluyor bu seyahatlerim Bursa’ya senden sonra.

Hep sevdiğim, olmaktan memnuniyet duyduğum semtlerinde dolaştım yine içinde barındırdığın: Bebek sahilinde sabah yürüyüşleri yaptım. Ortaköy’de incik-boncuk pazarında dolaştım. Taksim’de Tünel’de keyfe keder rakı içtim, sohbetler ettim. Fazla bilmediğim Kadıköy’e bile gittim bu son defa mesela. Gümüşçülerde dolaştım, küpeler aldım kendime. Sonra Barlar Sokağında oturup midye tava eşliğinde 2 kocaman bardak buzz birayı hüplettim sıcak ve nemli akşam üstü saatlerinden birinde.

Little Manhattan

*Fotoğraf HTC HD2 ile çekilmiş, tarafımdan editlenmiştir.*

Vapura bindim:) Senin kucağına yolculuklarım hep bir vapur seyahatiyle pekişiyor Sevgili İstanbul. Nedendir bilinmez, çoğu İstanbullunun kafasını kaldırıp bakmadığı boğazda bir yakadan diğerine geçmek için sabırsızlıkla atıyorum kendimi bir vapur iskelesine. Martılar yine eşlikçim oluyor. Bense artık siluetini yavaş yavaş Manhattan’a benzetmeye başladığın yakaya doğru yarı hüzün yarı huzurla bakıyorum, dalıyorum.

En yakın dostumu ziyaret ettim sonunda yeni evinde, yeni hayatında:) Kendine yıllar sonra kurduğu küçük ve düzenli yuvasının ona beklediği, istediği, hak ettiği huzuru ve mutluluğu getirmesini diledim en içimden, en samimi hislerimle. Elleriyle hazırladığı leziz mi leziz irmik tatlısını -sıvı diyetinde olmama rağmen- yedim gitti vallahi azıcık suçluluk duygusuyla karışık:)

Mosque

*Fotoğraf HTC HD2 ile çekilmiş, tarafımdan editlenmiştir.*

Bilmem ki ne diyebilirim sana?

Hani belki de yıllar yıllar sonra.. Sen.. Ben.. “

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir