İyi ki Varsın!

Fery-friend

Dilara

Tolu-Firend

Bir Yerlerde

Yalniz Basima Kalsam da

Sen Yanimdasin

Bir Golge, Bir Cilginlik Belki

Iyi ki Varsin Sen

Bekliyor Bir Ask, Bir Yalnizlik Belki

Iyi ki Varsin Sen

Sensin Son Sozum

Sensin Gercek Yuzum

Gercekleri Gordugum…

Even If I’am Left alone

Somewhere

You’ll Be Always There With Me

Maybe You Are a Shadow or Madness

Thank God I have You

Love is Lying Ahead or Solitude (Let It Be)

Thank God I have You

You Are My Last Phrase

My True Face

Making Me See The Truth..

Music&Lyricks by Bulent Seref Senyurek (By MARA)

İyi ki Varsın!” hakkında 6 yorum bulunuyor:

  1. prometeus

    Yüreği İstanbul’da yaşam alanı Ankara’da olan gizemli bayan Dilayra, Son iki günde etkilendiğim ikinci fotoğraf kareleri ile karşı karşıyayım. Dün sabahın erken saatlerinde henüz yapraklarda çiğ varken düştüm İstanbul yollarına…Hani senin özlediğin sokaklar var ya Ortaköyden Tophaneye,Haydarpaşa’dan Fenerbahçe parkına kadar işte o sokaklarda gezindim avare…Sonra ver elini İstanbul Modern’in ferah buz gibi salonlarına.. Senin ballandıra ballandıra anlattığın kahvaltılarına inat bende bir kahvaltı yaptım bin yıllık Sarayburnuna karşı..
    Fotoğraf konusuna gelince; aslında yabancı olduğum tanıdık insanların olmadığı bir sayfaya yazmak yabancı bir ülkede garip boynu bükük gezinmek gibi bir duygu…Ama sayfandaki bu siyah beyaz fotoğrafları görünce yazmak zorunda hissettim kendimi…..Ne hoştur siyah beyaz fotoğraf. Eski bir dostun gülen yüzüdür , geçmişi anımsatrır üzmeden ve sevgiyi taşır bu ana hiç karşılıksız..Işığın gerçek yüzünü yaşamın ak ile karasını yansıtmakta ne kadar ustadır bu iki renk…yukarıda senin siyah beyaz profilini gördüğümde eski filmelerin güzel oyuncusu ve hayran olduğumuz Nebehat Çehre sandım bir an…
    Neyse yine İstanbul Moderne gelelim…Senin bir fotoğrafçı olarak Andreas Gursky görmeni çok isterim…Gursky’ın dev fotoğraflarını seyrederken insan gerçekten içinde kaybolup gidiyor. Gerçi hafif deforme ve düzenleme var ama insan fotoğrafların önünde ne yapacağını şaşırıyor..Bir an için gerçekten ben bu fotoğrafın bir parçasımıyım yoksa dışında mıyım demekten kendinizi alamıyorsunuz…
    Haaa birde aynı katta siyah beyaz bir fotoğraf sergisi var “who are you- kimsin sen” adı altında…1978 Hollanda doğumlu Ahmet Polat isimli genç bir fotoğraf sanatçısının…Nedense siyah beyaza aşık olan ben bu fotoğrafları hiç sevmedim…itici, soğuk ve bizim insanımız ile hiç ilgisi olmayan fotoğraflar…Belki Andreas Gursky ile aynı salonda yer almanın şansızlığına uğramış..olma olasılığı var…Siyah beyaz fotoğrafın kendine özgü gizemi yerine altmışlı yıllarda Rusya’da çekilmiş gerçeküstü fotoğraflar gibi…Ama yinde bir iki fotoğrafı sevdim…Çünkü onlar geröektende altmışlı yılları anımsattı bana…
    Sonuç olarak,evet fotoğraf çekmeyi çok beceremem ama iyi bir sergi izleyicisi olarak derim ki, sen usta bir fotoğrafçısın her karen renkli yada siyah beyaz insanda hayranlık yaratıyor yada bu boyuttan farklı bir boyuta geçmemizi sağlıyor…
    Yazılarını ve hoş fotoğraflarını izlemeye devam edeceğim ama bir yabancı olarak sanırım artık yazmak içimden gelmiyor…Yabancı biri olarak bu kadar uzun yazarsan tanışık olsaydın kesin üç sayfa yazardın diye gülümsemeyiniz lütfen :)))

    Cevapla
  2. Mr. TunaDa camasir yikayan adam

    Kalbi sevgi ile dolu,kalbiyle seven ,kalbi ile gören bir kisinin sözleri.Insanlarin sevgisini,askini degil , icindeki insani seven bir kisinin sözleri.
    Asklar gelir gider,sevgiler yasanir,insanlar hayatimiza girer cikar,ama bence de kalmasi gereken insan sevgisi,o zaman hayatimiza giripte önemli bir yer alan kisilerin hep orda kalmamasi icin hicbir sebep yok.
    “You never lose by loving. You always lose by holding back.”- Barbara De Angelis
    Senin cektigin iki fotograf da cok güzel doktorcugum,özellikle sonuncusuna hayran kaldim,hem model hem de gülüs süper,ne demisler ” Smile – sunshine is good for your teeth”
    sevgiler,
    TD

    Cevapla
  3. dilayra

    Sevgili Prometeus:)
    benim izlerimi takip etmiş olmanız o kadar olası ki İstanbul turunuz sırasında:)
    Istanbul Modern’le ilk tanışmam yaklaşık 3-4 ay önceydi yanılmıyorsam, MAGNUM Fotoğraf Sergisi ile olmuştu. Andreas Gursky’nin yapıtlarını görmeyi ben de çok istiyorum. Yetişebilmeyi umuyorum İstanbul’da sergi bitmeden:)
    Henüz ustalaşmam için 10.000 kare fotoğraf çekmem lazım sanırım:) Ama benim bu konuya ilişkin tek bildiğim GÖNÜL GÖZLERİMİN AÇIK OLDUĞUdur:) İyi ve usta olabilmek için de niyetim var:)
    Buraya yorumlarınızı yazsanız da bunları burada paylaşmamayı seçseniz de diğer tüm JTB Dostları gibi başımın üzerinde yeriniz var:) Çok teşekkür ediyorum inceliklerinize..
    Tuna’da Çamaşır Yıkamaya Deyip Kendisinden Bir Daha Haber Alınamayan Adam:))
    kaptırdın di mi çamaşırların bir kısmını nehre..? ah ahhh. dedim sana ben el işte göz oynaşta olursa bu kadar olur anca:))
    Bu parçanın yazarının gerçekten kalbi sevgi ve iyilikle doludur. Bunu hissedebilmen ne güzel:))

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir