Listen!
Do you hear it?
I do.
I can feel it.
I expect a miracle is coming.
It has set loose this retlessness inside of me.
Expect it.
Dream about it.
Give birth to it in your being.
Know! Something good is coming down the line.
Finding its way to you like all things find their way to god’s children.
Listen!
~ Poems by Jewel “A Night Without Armor”
** Dayanamadim yine:)) Bu aralar hislerime tercuman zira bu siir..
ben geldim
siiri(msiyi) cok begendim.
gayret edip okuyup bitirmek isteyecegin bir romana basladim. bitirince soylicem, simdi soylemem.
hoşgeldin parizyenim:))
tamam, ama söyle mutlaka.. bu aralar okuyamasam da alır, ileride bir gün okumak üzere kütüphaneme saklarım onu:)
dilayracımmm bu çok güzelmişşş, devamlarını bekliyoruz 😉
ayrıca fotografla da çokk uyumlu olmuş…güzel şeyler daima seninle olsun, cok güzel 1 haftasonu diliyorum:)
Dilayracım içime güzel şeyler doğuyor. Herkese söylüyorum bu ay herkese olan olacak 🙂 Anlaşılan yağmurlar bereketiyle geliyor her anlamda. Ruhun hep böyle mucizelerle beslensin 🙂
dilara hayirdir 🙂 bilmedigimiz seyler mi var? yoksam dugun falam :))bak varsa soyle de kiyafet diktirmeye baslayayim. oki dok.
zynep’cim,
devamı gelecek merak etme.. artık somurtık, depresif olmak yok. tamamen strateji değiştiriyorum:)
sana da süperr hafta sonu dilerim:)
nuray,
hoş geldin:) aynı içe doğma meselesi bende de var, inan bana..
mucizeler her iyi yürekli, güzel yüzlü, güzel gülüşlü insana gitsin bu ay:) tabi sonraki aylarda da..
ah didem’cim,
bu ara tek kıyafetimizi sevgili chıdo’nun düğünü için hazırlatacağız sanırım.
ama ben inanıyorum beni de bulacak bir şeyler bu ara:))
ruhumuz güzel olsun, hayat güzel olsun gerisi hikaye…
her zaman, güzellikler bulsun dilayra’yı;) dido’cum alemsin sen yaa.:P
ve “seen cikip gelseeen” diyor yuregimin derinliklerinde sarkilar…
Dilaracik, insan susayinca suyu nasil ozlerse, oyle ozledim sende olmayi bu aralar…sonbahar yapraklarini Preneler’de doktu bu mevsim..saclarim yagmurlarinda uzadi prenelerin, gozlerim aydinlandi kaynak sularinda…dagdan donen zerdust gibiyim bu sehre.. simdilerde her sey bana lal…
ne kadar korurum bu halimi bilemiyorum…
ama istiyorum ki degmesin sehrin bu kirli havasi uzerimdeki dag kokusuna…
ve gelip icimi isiga bogan senin mavi denizlerin sularina siginiyorummm:))
ve fotograf yuregime su misralari fisildiyor..
ne gorsem otelerde haseret cektigim diyar
kavusmak neden olmasin madem ki ayrilik var…
😉
Dilarauuussssssss..
Yazını okuyunca bugün birşey diledim, senin için ve kendim için…
Sır vereyim dilekten sonra gözümün içinde bir yıldız parladı…:-))
Gerçekleşecek midir nedir?
arzu’cum,
ne diyorsun:))))
evet, evet.. kesin gerçekleşecek:))
zaten bu ay susan miller’in ağzından bal damlamış, okuyunca benim de gözümde ışıklar parladı:) hihihih
buğra,
şimdi pirenelerde olmak vardı harbiden.. eskiden de en özendiğim karakter Heidi’di:)
ben dağ, toprak kokusuna aralık sonu gibi bulanmayı düşünüyorum:) pireneler mi olur, alp dağları mı bilemem artık:)
zynep’cim,
hepimizi bulsun hepimize yeter:)
I read it
I felt it
I dreamt about it
Then I made a wish
Now I am expecting it.
Does it work that way?
Kısaca, there is a light at the end of the tunnel diyelim mi ?
elif,
yes.. absolutely yes!
but while you are waiting, please try to be positive.
have a wonderful weekend:)
ubp,
aynen öyle.. uzun lafın kısası, senin yazdığın oluyor:) ama geyikten, klişeden öte daha bir inançlı söyleyince aynı etkiyi yaratıyor benim şiirimle:))
Off çok kötü klişesin lafı yedik ama neyse, attık içimize artık 🙂
hahaha.. askol ubp..
kiyamam sana. atma icine, atma:)
..
simdidien iyi yolculuklar sana.. sagsalim ulas evine:)
Sağolun sağoluun 🙂
Çorbamı da içtim ya gözüm arkada çıkmıyorum yola. Bir dahaki sefere görüşmek üzere efendim. Sağlıcakla kalınız 🙂
Ey kalbımı kurtaran
paslı bır morg bıcagından…
Ey mustu sarabim
dirilis irmagindan…
hadi bir goz kirp
islansin dudaklarim…
aralik sularinda
dag ve toprak kokalim….
Dilayracik bir pazar dinginliginde yine siirle caldim kapini…ve yapraklari butun sehrin savruldu can havliyle yuregimde…
kurak bu cografyaya inat, sabirla, askla, merhametle yaziyoruz romanimizi…
Artik cicegi burnunda bir ODA miz var…Dun ODA Edebiyat ve Sanat vakfı olarak sehr-i Amsterdam’da Türk göçmenlik tarihinin bir ilkine imza attik. Bir felsefe kafesi kurduk. Felsefe ağır terim. Fikir yongalama kulübü dememiz daha uygun.John Gray, Slavoj Zizek, Richard Falk, Noam Chomsky vb. gibi ünlü düşünürlerin, eserlerini birlikte yorumlayacağız. Fikir yongacısı olmak biraz iş istiyor. Her iki haftada bir ortalama 25 sayfa metin okumanız gerekecek. Hepsi bu.
Kuzey denizi onarimcilari olarak daha yasanir bir dunyayi mumkun kilabilmek icin elimizden gelen gayreti gosteriyoruz gordugun gibi:))
canim insan sana neler yazmak gelmiyor ki icimden…
ama en guzel sozu
“goz goze soyler”
diyor ic sesim…
ve ben
susuyorummmm;)))
Sevgili Dilayra ,
Ben maçı evde seyretmeyi tercih ettim .
Türk Telekom haketti diye düşünüyorum .
Çekişmeli maçlar her zaman zevklidir .
Tebrikler !
Posta gelince ,
Jewel yine kalplere dokunmayı başarmış .
Olabildiğince saf ve temiz .
Ugly Girl’üm benim ))
Bi kere Türkiye’ye gelsen nolur sanki !
Timur,
kesinlikle salonda olmalıydın. 5 maçına da gittim Telekom’un, en kalabalığı bu maçtı. Atmosfer muhteşemdi.. Ayrıca söylemeden edemeyeceğim. Efes Pilsen taraftarı neredeyse Telekom taraftarından da fazlaydı.. Tuttku’nun tutukluğu dışında bence de haketti Telekom:)
Bu arada, “Jewel’i isteriz” kampanyası başlatalım.. ben mail attım birkaç defa şiiir kitabı ile ilgili çok güzel cevaplarla geri döndü bana. Türkiye’ye gel diyelim bakalım ne diyecek:)
buğra,
gurbet ellerde Türk’lerin düşünce ve gelişime ilişkin yaptığı herşey hoşuma gitmiştir. yolunuz açık olsun..
ubp,
çorbamı da içtim deme.. çorbalarımı da içtim de, ayıp:) tabi gözün arkada gitmez:)) millet 1 kase bulamazken sen 2’sini de götürdün:)))
tesekkurler canim insan…
tesekkurler…
her sey evrensel kardeslik icin…