~ Sabah kahvaltısını böyle içinden şırıl şırıl akan bir derenin geçtiği parkta yapabilme şansına sahip olmak. Bu derede yüzen kırmızı renkli balıklara bakabilmek, dere kenarındaki çiçekleri koklayabilmek..
~ Yesil kalmis alanlarda vakit gecirebilmek ve bu alanlarin azalmasi yerine artmasi icin caba gosterenler oldugunu bilebilmek.. Biraz daha umutlanmak gelecek guzel gunler adina..
~ Isil isil engin denize seyre dalabilmek; hayal kurabilmek ve tam da yanibasinizdaki sokak kuruyemiscisinden sekerli leblebi almak koca bir paket dolusu, nostalji yapabilmek. Yanina da bir sise buzz bira:)
~ Havalarin guzellesmesi ile birlikte denize acilan teknelerin bolluguna sasirip kalmak ve onlardan birinde olmak bir gun, bir aksamustu gunes batarken..
~ Sabahin kor kokunde sakiyan bir serce ailesine konuk olmak ve onlari fotograflamak.. Tabi sessizce yaklasmamissaniz anca boyle biriyle karsi karsiya kalmak:)) Kim bilir birbirlerine ne diyorlardi diye dusunmek..
~ Sevdiginiz sehrin sokaklarinda dolasmak oylesine ve bir kapi araligindan gorduklerinizi dikizlemek biraz korku ile:)
~ Gordugunuz seylerden hoslanmak ve orada olmayi hayal etmek:) Ya da orada kimlerin olacagini belki de birkac saat sonra:)
~ Gezileriniz sirasinda sizi eslik eden israrli, ufak ve sevimli yaratiklarla kacamak anlar paylasmak, size poz verdikleri zaman -el mahkum- onlari olumsuzlestirmek:)
~ Sokak aralarinda kaybolup boyle ilginc evlere denk gelmek, dami olmayan tepesinde ve kendi evinizi dusundugunuzde sukretmek tanriya..
~ Ama bardagin dolu tarafindan baktiginizda da gulumsemek bu sirinlige.. Ne ikilem ama:))
Velhasil guzel dostlarim guzel seyler de var cevremizde, guzel seyler de olup bitiyor ve guzel insanlar da var aslinda. Sadece birazcik umut, birazcik bireysel gayret ve yasama tutunmusluk, inanc bizi bu guzellikleri hep gormeye ve yarinlarimiz icin devam ettirmeye motive edecek..
Eva Cassidy dinleyin; Everytime we say goodbye.. Yazdiklarimla alakasiz, ama bana cok iyi geldi su an:) (Saat 23:15)
Hep ne diyorum ben: SUPERR bir hafta sonu gecirin:)))
kuzum ne olacak bizim bu halimiz 🙂 ruhum iyi – mutluyum da..ama bişi eksik yahuuu
bak adaşcım fal baktırmıs – kralicelerde dugun var demis, biz elifle dusunduk tasındık, dugun sana..ona gore : hazır ol..gelip folklor oynayacagım dugununde 🙂
cumartesi gecesi hıdırellez..kırmızı giy..mum yak…dilek dile.öperim.
Ruha iyi geldi hakkaten resimler ve soylenenler….
Hamam keyfiniz bol olsun…Soyle guzel de bir kese atin, ohhhh….:))
Yanaklar pembe pembe cikarsiniz artik:))
canimsin zeynep’im:)
biri ya da bir sey hep eksik olacak.. ben bunu bilirim:)
ama yine de umudu kesmemek lazim, ben cumartesi hidrellezin gereklerini yerine getireyim bir bakalim:)
ah nerde ben de dugun…. o cesarette bir adam cikamadi henuz:( belki sesimi bir duyan olur:)
ben de operim, keyifli bir hafta sonu sekerim..
elif’im,
yanaklar pembe oluyor vallaha.. sonrasina da bir mukellef kahvalti sofrasi plani var ki ne sen sor ne ben soyleyeyim:)
Bu haftasonu esya topluyorum ben. Ama zevkli bir telas gibi.
Kara kediyi gorunce, kucumlugunden kalma, sacimin bir tutamini tutup, “kara kedi bir ki uc” diyesim geldi. 🙂
harikasın Tuğçe’cim:)
ben o dediğini her daim yapıyorum halen kara kedi gördükçe.. nasıl yerleşmişse zihnimize artık çocukluktan uğursuzluğu bu kara kedilerin:)) halbuki baksanıza suna pek şeker zavallım..
Ah dedim şimdi, ne yapıyoruz biz bu denizsiz şehirde Dilara? Bir gemi görsem sanki her şey düzelecek, güzelleşecek şu an..
Ankara’ya bahar geldi diye ben de atıyorum kendimi dışarıya. Tunalı, Arjantin, Kale, derken dönüyorum evime. bu şehir pek çabuk mu küçüldü yoksa biz mi büyüdük bilmiyorum.. keşke yakınlarda deniz olsaydı…
sevgiler
gorki
Ayşe’cim,
ağlaya ağlaya geldiğim bu şehirde 14. senemi doldurdum; bir türlü tam anlamıyla gidemiyorum.. yani hiç sorma o konuyu?
Eymir’de hafta sonu mini-yelkenliler çıkar gibi geliyor bana.. onlarla mı idare etsek artık, ne dersin?? 🙂
gezicini:)
hiç sorma diyorum daha ne diyeyim.. bir de evet, büyüdüğümüzü kabul etsek iyi olacak:) ama bedence, fizik olarak yani.. bana sorsan hala elimde kova-kürek kumlardan kaleler yapasım var:))
siyah kediye bayildim!!! cok severim siyah kedileri… harika cekmissin… gercekten hem yazi yazmakta hem de fotograf cekmekte cok yeteneklisin… umarim bir gün hayatini yalnizca, ama yalnizca zevk aldigin seylerle gecirirsin:)
dilaracim,sende ruha iyi gelenler arasindasin her zaman…antalya cok guzel bir sehir,siir gibi cidden…yeniden gitmeliyim…
Ben de yapiyorum 😀
Ama bugun ilk defa yapmadim. Tam kediyi gordum, elim sacima gitti. Sonra aklima senin blogun geldi ve de fotograf. Dedim, yapmayacagim bu sefer 😀
sevgili s.dilara:)) benim de adasim oldu heheheh..
vallahi ne diyeyim, agzindan bal damlamis bal:)) AMIN
sibel’cim,
cok teskkur ederim:) birilerinin ruhuna iyi gelmek, hizlerine ve kalplerine dokunmak kadar guzel bir sey olamaz bence..
Tugce’cim,
:)) ben de aksam eve gelirken gordum ve yine I did it:)))
bu seri coook güzel.Ara ara bakiyorum, cok iyi geliyor insana.
Bence bunu devam ettir, garibi sevindir 🙂
Güzel bir haftasini Dilaracigim,iyice dinlen de kirikligini üzerinden ativer.Bahar geldi artik,yolculuk vakti 🙂
TD’cim sagolasin. hep sen mi yapicaksin seriler-diziler:)) cok icimden geldi, Antalya gunlerimi boyle anlatayim dedim:))
haklisin, yolculuk vakti:))
Amanın ne kadar güzel fotoğraflar, gözüm, gönlüm açıldı. Bir de seninle o duyguları yaşamak… Güzel geldi bu sabaha!
sagolasin Berceste’cim:)
daha iyisi sizlere olsun:) guzel bir hafta sonu diliyorum..