O kadar hizli gitmekteydim ki son zamanlarda.. Bu son aylarda, son haftalarda.. Kosusturma, heyecan, bir telas bir telas, uykusuz geceler.. Aslinda tam da hepimizin zaman zaman hayatinda basina geldigi gibi.. Hayat, akip giden bir nehir; elimizde tek kurek rafting yapar gibiyiz dalgalarla bogusarak! Iste boyleyken hersey, tam da Kizilderili reisin soyledigi gibi “Bulundugumuz yere cokup, sakin sakin oturup, arkada kalan ruhumuzun bize katilmasini beklemek gerekiyor” 🙂 Oyle yaptim: Istanbul’da ben, ruhumun bana katilmasini bekledim.
Ben sabirsiz bir kadinim, ruhumun bana katilmasini beklerken yine de biraz hareket yaptim; ama sinirlar dahilinde:) Brumendiuss‘umla bir yemek yedim mesela:) Cok memnun oldum onu tanidigima. Siz de tanisaniz ayni seyi dusunurdunuz inanin bana.. Sonra Zeynep‘cigimle dertlestim House Cafe’de; bir sise sarap ve peynir tabagi esliginde:) Sokaklarda fazla telas etmeden yuruduk, guzel fotograflar cektik beraber..
Hava da misler gibiydi Istanbul’da. Ruhum Pazar aksamustu saatlerinde kavusturdu kendisini ben’le:) Biz de beraberce bindik ucagimiza, vardik evimize. Dedi ki bana ruhum “Cok yoruyorsun kendini, benligini: bir tane hayatin ve bir tane ruhun var! Hayat, sen kostursan da nefes nefese, ayni.. O yuzden kendin icin, beni cok sik kaybetmemeye calis olur mu?”
Harikulade ifade etmişsin yaşadıklarını,duygularını,ruhunun düşüncelerini:)
Umarım artık,kısa sürede olsa, ‘relax’ bir döneme girersin ve ruhun vuslatın tadını çıkarır…
hosgittin ,hosgeldin 😀
Bize de güze güzel fotolar,anilar getirmissin ellerine saglik.Blog alemenin iki devi ile de bulusmussun, daha ne ister insan 😀
Bizim arkadaslar görevini yerine getirmisler anlasilan, ben de onlari 10.000km kanat bakimana alayim,ödüllendirme icin 😀
Tekrar hosgeldin,
buralara da bekleriz 🙂
slmlar
TD
Ercan, selam..
bundan sonra artık daha rahat bir döneme girdiğimi itiraf etmem lazım.. ruhum da bu durumdan payına düşeni alacak, merak etme:)
Mr.TD,
iyi oldu gerçekten de bu buluşma..
arada yapmak lazım:)
ya ben ne olacagim bu resimleri gorunce, Istanbul hasretim depresince… ahhh ahh sabah 7 ve is yerine kutuphaneye gitmem lazim, ama bir cikiye ihtiyacim olacak bu resimleri gordukten sonra …
ah muhtarcım,
üzülme ne olur.. az kaldı bak, sen gelince hep beraber içeceğiz şarapları günün en güzel saatine denk getirip:)söz vallaha..
Herkes arkada kalan ruhunu beklemekte .
İyi de nerde bu ruhlar , nerdelerse biz de oraya takılsak 🙂
ciceklere bayildim..guzel haftalar.
o ruhunu birde buralara getirip gezdirsen iyi olacak ama nerde …….
anladin sen onu anladin sen :PPP
Timur,
ruhlarımızdan önce gidiyoruz diyorum, bir miktar yavaşlasak bizim takıldığımız yerlerde kalacaklar ama:))
sevgili Tuğçe’cim,
Zeynep’cim de bayıldı o çiçeklere:) sana da süperr bir hafta diliyorum:)
Ufaklığım, kıymetlim:)
anladım ben onu anladım:)
Dilaraaaauuusss…
Ne iyi ettinde geldin İstanbul’a. karşımda, yıllardan beri tanıdığım bir dost gibi duruyordun…Umarım bir dahaki İstanbul seferinde Zeyneplede tanışırım… Çiçekler çok güzelmiş… Bende fotoğraf çekmek istiyordum ama kısacık zamana yetiştiremedim herşeyi…:-))) sevgiler…
Brumendiuss’um,
kesinlikle bir dahaki sefer olacak, ve kesinlikle bu sefer daha uzun tutulacak:)
😀
tesekkürler
XX
T:D
Ben bu atlas dergisinin projesine bayildim…ne guzel fotograflar oyle sokaklarda…harika olmus gercekten…
hosgeldin bu arada dilayrusum…:)
sayın TD,
you r wellcome:)
elif’im,
gerçekten görülmeye değer fotolar, istiklal caddesinin üzerinde uçuşuyorlardı:))
hoş buldum da, sana ne diyeceğim.. neden bloğunla ilgilenmiyorsun a şekerim??
dilayrusum….blog geliyor…cok yakinda…insallah yeni bir sayfada:)
Ben niyeyse artık buraya yorum bırakamaz oldum. Deniyorum hala azimle ama 🙂
Nefis fotoğraflar Dilara, ellerine ve gözlerine sağlık. İyi ki gelmişsin İstanbul’a kısacık da olsa…
Sevgiler
elif’cim’
hadi bakalim.. haber et, merakta birakma.. yeni canon’unda geldi bak:))
sevgili Sndrfknella,
cozemedim gitti bu olayi:(( neyse, tesekkur ederim.. evet ne iyi etmisim de gelmisim.. bu arada ayni zamanlarda Bagdat Caddesinde gezinmis olabiliriz:))belki de birbirimizin yanindan gecip gitmisizdir..
Kim bilir? Herşey mümkün. Bak senin “…belki de birbirimizin yanından geçip gitmişizdir”in bana Murathan Mungan’ın Makas öyküsünün ilk cümlelerini anımsattı. Kırk Oda’nın 5. öyküsüdür Makas, ve şöyle bir girişi vardır: “Ayrı iki kalkış yerinden aynı anda hareket ederek birbirine doğru-saatte şu kadar hızla hareket eden iki tren ne kadar sonra karşılaşırlar?” Asıl sorun: ne kadar sonra karşılaşırlar, ilk karşılaştıklarından? 🙂
İstanbul’dan sevgiler
sevgiler Sndrfknella:))
süperr bir hafta sonu sana ailenele beraber:)