Saat calmadi, ama ben gozlerimi actigimda 07:00’di Pazar sabahi. Bir gece once gec yatmama ragmen bir seyler durttu ” Hadi kalk artik” diye:) Iyi de etmis. Bir baktim pencereden, neredeyse 1 karis kar var disarida. Disarisi sessiz, sakin, cit cikmiyor. Hemen giyindim, attim kendimi disariya. Uzun zamandir Nikon D200’de cantasinda bekliyordu cani sikkin, kusmus bana. Hakli! Ilgaz’dan beridir elimi surmemistim:( Kulagimda guzel muziklerle Tunali’yi gecip Segmenler Parkina vardim. Kar kiyafetlerini de giymistik, terledik bayagi!
Herkesin actigi yollarin, yuruyus yolunun aksine daldim tertemiz, derin kar kutlesinin oldugu bolumden agaclarin arasina. Cikardim fotograf makinami. Keyfi yerine geldi cantasinin icinden bembeyaz bir sabaha, agaclarla kapli bir mekana ciktigi icin:) Beraberce keyif almaya baktik bu karli Pazar sabahindan. 1 saat boyunca kimsenin yurumedigi yollarda yurudum, battim ciktim; kah usudum, parmaklarim dondu, kah terledim. Nedense Misread‘in bu Pazar sabahina cok iyi gittigini dusundum onlarca parca icerisinden, kendi klibinin aksine..
Cetigim fotograflarin icinden en cok bu banklarla ilgili olanlari begendim. Eve donerken mis gibi kahve istedi canim, Tunali’ya acilan Starbucks’a girip milli oldum! Starbucks’tan kahve icmeyeli ne kadar da uzun olmus onu hatirladim. Klasik tostlu kahvaltimi ettim. Hic bir is yapmak gelmedi icimden, sadece gazete okudum; onu da pek basaramadim. Hala gazete ve TV ile aram bozuk. Iki maymunu oynuyorum, gormuyorum, duymuyorum yasanilanlari gundelik hayatta. Ama konusmaya devam! Torba degil ki agzimiz, buzemiyoruz! Bozuk, curumus, eskimis seylerle ne yapiliyorsa onu yapmak istiyorum bu duzene, yapamiyoruz! Sadece Sweeney Todd‘un yaptigini alkisliyoruz. Seyretmeyenler icin anlatmayayim, ama seyredince ne demek istedigimi anlayacaksiniz!
Hafta sonunun bu kadar cabuk gecip, bitivermesine gicigim. Cuma aksami sicak sarap yaptim yine:) Tam 1.5 sise. Bana misin demiyor. Ben bitirdim artik bu isi, her yaptigim bir oncekinden daha iyi oluyor:)
Puzzle’m bitti:) Cok da guzel oldu. Tuba’nin da son dakika yardimlariyla tabi. Hemen yeni bir tane siparis etmem lazim.
C.tesi gunu basketbol maclarinda gecti. Desarz olmak icin birebir. Ve de dostlarla:) Aktif olmak adina her sabah karar verip, her defasinda da havayi bahane ederek son donemlerimi sporsuz geciriyorum:( Kilo aliyorum! Her tarafimda, ozellikle sirtimda agrilar hic gecmek bilmiyor. Ne kas gevsetici, ne agri kesici fayda etmiyor artik. Vucudum bana ” Acilen Spor Hayatina Don!” diye bagirip duruyor.. Dinlemek lazim.
Guzel bir hafta olsun..
Bembeyaz.. Tertemiz.. Sakin.. Muzik dolu olsun.. Film dolu olsun.. Kahkaha ve sarap da olsun.. Siz istemezseniz benim icin olsun.. Herseyden onemlisi sagliginizin bozulmadigi, sevdiginizle gecireceginiz bir hafta olsun..
Bu aralar cok yazamiyorum, cok da okuyamiyorum arkadaslarimin bloglarini. Is yogun bir donemdeyim. Kafamda bin tilki var. Tilkilerin kuyruklari cozuldukce yeni haberlerimi paylasmak icin yine gelirim:)
Operim..
Ben de gece yaşadım_Ankara’da uzun zamandır görmediğim_o keyfi…O kadar güzeldi ki,kilometrelerce yürümek geldi içimden.
Ankara gercecten harikaaaa,ama benim aldıgım haberler hic harika degil. gecen yılda subat ayında iki cok acı haber aldım ve zor atlattıgımı dusunurken hoppp gene subay ve sanki kısır dongu devam ediyor. neyse dun geceden itibaren ve bugun bana cok iyi geldi karda yururken cıkan sese bayılıyorum beynim reset yapıyor icim umutla doluyorrrrr sonraaaa evet sonrası malum…
Dilaracım, kar süperrr-sonunda İstanbul’da da tuttu iki sene sonra- ama bu salıncak fotoğrafına söylenecek bir şey bulamıyorum, sen de süpersin…
Ercan,
ne güzel işte! fırsat varken yürüseydin kilometrelerce.. bunlar görüp görebileceğimiz son kış manzaraları olabilir.
*
nube,
aldığın haberlere üzüldüm:( ne olursa olsun “life goes on”…
ben de bayılırım o çıtı çıtır sese ayağımın altındaki..
*
Hande,
İstanbul’a daha şiddetli yağıyor sanıyorum.. ama şu an, yani pazartesi sabahı itibariyle burayı bir görsen! sanırım bahçemdeki kar rahat 40 cm. civarında!ODTÜ’de ise dizine kadar kara batıyormuş millet:)
İstanbul da da çok kar var. Eşimle çocuklar gibi şendik o yüzden bu hafta sonu. Lapa lapa kar yağarken çayın kahvenin sıcak kucağına attık kendimizi bol bol…Fİlmlerimizi, kitaplarımızı depolayıp bir güzel keyif çattık…Senin de haftanın iyi geçtiğine çok sevindim…Öpüyorum…
merhabalar, sürekli takip edemesem de yazılarınızı genellikle tatli bi tebessumle okuyorum… fotolar da ayrica cok basarili… su sicak sarap meselesine taklidim, sitede bi arama motoru goremedim, daha onceki yazilarinizda da varmi bilmiyorum. receteyi ya da linkini biyerlere ilistirebilirseniz cok makbule gecer… denenmis ve memnun kalinmis tarifler gibisi yok…
hande’cim harika:)
*
tan_er merhaba,
sıcak şarap tarifimi, berceste’nin bloğundan almıştım. ama ben biraz revize ettim. orjinali şu linkte: http://berceste.blogspot.com/2008/01/scak-arap.html
bu da benimli:
1 şişe şarap, (mümkünse hafif içimli olsun)
1 su bardağı sıcak su,
1 portakal, dilimlenmiş,
1 mandalina, (üzerine 8-10 tane karanfil batırıyoruz)
1 elmanın kabuğu, (kalın doğradım, etli kısmıyla)
2 adet yıldız anason, (aktarlarda var)
2-3 çubuk tarçın, (ben tarçın tadını sevdiğim için arttırıyorum)
8-10 tane kakule. (bu da aktarda var. çekirdek gibi bir şey!)
bu kadar:) hepsini kaynatmadan çok kısık ateşte ısıtacaksın. bir de derin bir kap olsun, alkolün buharlaşıp kaybolmaması için derin ve ağzı dar bir kap daha avantajlı.. yaklaşık 20-25 dakika.
Ne kadar hoş fotoğraflar eşliğinde anlatmışsınız karda gezintinin keyfini,en çok sevdiğim şeydir benim de henüz hiç bozulmamış lapa lapa yağan kar altında yürümek (Tembellik etmediğim nadir zamanlarda gerçekleştirebiliyorum tabii ) Kar tatili yapıp evde bol bol kitap okuyup kahve içmek…sıcak şarap tarifinden sonra bu keyfe bide sıcak şarabı eklemek…
sevgili elff:)
ne güzel sesini duymak. bu aralar herkes o kadar sessiz ve sakin ki! kendi bloglarına bile zor eli gidiyor insanların 2 satır yazmak için. o sebeple beni ziyaret ederken bir “merhaba” diyen birileri olduğunda çok mutlu oluyorum:)
bu tarifi seveceksin.. mutlaka dene. yarım saatini alıyor ve dahası tüm evin misler gibi baharat kokuyor:)
Spor icgudunun sesini dinle derim.
Tum yazida en cok bu cagri hosuma gitti
sevgili dilara uzun zamandir siteni takip ediyorum ve fotograflarini cok begeniyorum.Bu yazında puzzlemi bitirdim yeni bir tane daha siparis vermem lazım demissin bende buaralar puzzle yapiyim diyorum ama cesit cok bulamadim.Sen nereden siparis veriyorsun ögrenebilirmiyim?
sevgili ful,
mail adresine gönderdim,
sevgiler.
Kulaklarım çınladı feci halde 🙂 Sevindim sıcak şarabı sevmene… Su hiç koymayabilirsin de. Susuz daha güzel!
Fotoğrafların içinde ben de o sıra sıra bankları beğendim. Gözlerine sağlık.
berceste’cim,
beğenmez olur muyum hiç? benim gibi şarap sever biri için bulunmaz bir nimet oldu kış akşamlarında.. bir de sususz denerim, tamamdır:)
Dilayra,
Puzzle’ini cok merak ediyorum. fotografini cekip bizlerle paylasir misin? Sevgiyle…
sarıpapatya’cım,
tabi ki paylaşırım. aslına bakarsan fotoğrafını çektim ve şu anda diz üstü pc’min duvar kağıdı kendisi:)