Allah aşkına biri bana bu haberin sadece bir “ŞAKA”dan ibaret olduğunu söylesin!
Gerekçesi Toplum Gerçeğiymiş. Yesinler sizin gerçeğinizi! Acayip sinirliyim.
Allah aşkına biri bana bu haberin sadece bir “ŞAKA”dan ibaret olduğunu söylesin!
Gerekçesi Toplum Gerçeğiymiş. Yesinler sizin gerçeğinizi! Acayip sinirliyim.
Ben de defalarca okudum nasıl olabileceğine dair mantıklı birşey bulabilirim umuduyla. Okurken utancımdan yerine girdim, şaşırdım, öfkelendim, hırslandım 🙁
her defasında burada yasadıgım icin tiksinti duymaya basladım gene koyun gibi seyredicez… ben nasıl bi yerde bebegimi buyutucem?
Ağzım açık kaldı. Millet nasıl bu kadar sapıkça düşünebiliyor?!!! Hepsi hasta, bu öneriyi getirenleri tedavi etmeliler..
bu ve benzeri kararlar, dayatmalar aşağıda ekleyeceğim gazete haberlerinin çoğalmasına neden olacak gibi geliyor bana.. çok acı… çok feci..
**
Fatma Korkmaz’ın fotoğrafını gördünüz mü gazetelerde?
Kocaman gözleri var; meraklı, şaşkın, ümitvar…
Gözlerin üstünü çizen kalın kaşlar, yanaklarında Allah vergisi allıklar…
“Bir çocuk kadar masum” tanımına denk düşen sıcak bakışlar…
Kahramanmaraş’ın Saygılı köyündenmiş Fatma…
15 yaşındaymış.
Ailesi onu bu yaşta evlendirmeye karar vermiş.
Dozer operatörü olan kocası İsa kendisinden 10 yaş büyükmüş.
Geçen pazar düğün yapmışlar.
Ertesi sabah eve dönmüş Fatma… iki gözü iki çeşme…
“Bakire değilsin” demiş kocası… baba evine geri yollamış.
Yemin billah etmiş Fatma, “Kimseyle ilişkim olmadı benim” diye… “İsterseniz doktora götürün” demiş.
İnandıramamış ailesini…
Bunun üzerine, inandırmanın en korkunç yolunu seçmiş:
Yan odaya geçmiş, babasının av tüfeğini almış, karnına sıkmış.
Sonrası, en az buraya kadar olanlarca korkunç:
Genç kıza otopsi yapmışlar, ailesinin isteği üzerine…
“Bakalım bakire mi, değil mi?” diye…
Bakire çıkmış Fatma…
“Namusu”, musalla taşında tescillenmiş.
**
Yazı, 20 Ekim tarihli Milliyet Gazetsinden başka bir haberin girişi olarak Can Dündar tarafından yazılmıştır!
Umarim yazilanlar sadece sozde kalir. Bu Turkiye’de ne zaman dogru kararlar alinacak merak ediyorum. Hic umut yok gibi gozukuyor…
Ebruli,
sözde bile kalmasa.. hatta hiç akla bile gelmese. yurdumun meclisine taşınacak konu olmasa. niye daha akıllı işlerle uğraşmazlar bilmem ki? 70 yıl geriye gideceğimize, 20 yıl ileride olurduk belki:(