Sarı Sonbahar’da Renk Cümbüşü:)

Spring Time in London

Küçük kız çocukları gibiyimdir ben bazen. Bir süslü, şımarık böyle, bir hop hop yerinde duramayan. Deli dolu, komik.

Ya da kocaman sorumluluk sahibi her kadın gibi böyle bir ağlak, bir -gereksiz- endişeli, pireleri DEV yapan, çokca kızgın. (Hayata, kocaya, çocuğa, patrona, sokaktaki adama, dolmuştaki şöföre..)

Hem pireleri DEV yaparım, hem ufacık şeylerden KOCAMAN mutluluklar yaratırım kendime. Bir demet kır papatyasından taç yapar, eve gelen çelenklere burun kıvırırım! Salaş balıkçıda 2 duble rakıyı Bebek Balıkçısı’nda en lüks balık ızgaraya tercih ederim.

Optimistin allahıyım, ama bazen en pessimistlerle bile boyuma posuma bakmadan yarışırım!

Sevecen, sakin, hani DERVİŞ ya da PEYGAMBER denen insanları bile çileden çıkarabilir, boğabilir; en gergin, sert ve asabi insanları anında yatıştırabilirm. Prozac gibiyimdir bazen:)

Biraz renkliyim sanırım ben. Şimdi yukarıdaki anlattıklarıma bakınca. Böyle siyahlar, sarılar, kırmızlar, pembeler geldi gözümün önüne.

Deli dolu ruhuma bazen “dur” demek çok zor oluyor, alıp başını gitmek isteyince böyle “şşşttt, sakin ol” demem lazım geliyor. İçimde fırtınalar koparken, sakin bir Ölüdeniz edasıyla arz-ı endam etmem, Dev’lerle boğuşurken Pamuk Prenses masumluğunda gülümsemem, kirpiklerimi hızlı hızlı kırpıştırarak elim belimde kırıtmam gerekiyor. “Her şey Yolunda Anne” demem gerekiyor bazen aslında yolunda gitmese de bir şeyler.

En önemlisi ise zamanla artık tüm bu lazım gelenleri benimsemiş, bir özümsemiş, başka alternatifler olamayacağını artık daha bir kabul ederek YAŞIYOR buluyorum kendimi. “Daha iyiye gidebilirim, iyiye götürebilirim hayatımı bu mevcut dönence içinde” diye telkinlerde bulunuyorum kendime de, anneme de!

Bildiğim tek şey yaşamıma sıkı sıkıya bağlı olduğum. Kendi rızamla buradan ayrılmak niyetinde değilim, her ne kadar üniversitede bunu düşünmüş olsam bile! (Ah Durkheim ah! Neydi o dersimizin konusu kitabının adı: Suicide mıydı??)

Sanıyorum ki bana benzeyen bir sürü kadın var bu dünyada. Bu bizim tipimizdeki kadınlara ya “Zor Kadın” deniyor, ya da DELİ:)

Hayatımı paylaştığım adam bana “KOMİKSİN SEN!” diyor. Böyle rollercoaster gibiymişim. “Seninle hayatın ne getireceği hiç belli olmuyor, hiç sıkılmayacağız sanırım” diyor. Geçenlerde “5 tane çocuk yapacağız, hepsi de süper olacaklar” dedi. Ama sadece “gözleri ve dudakları sana benzesin” demeyi de ihmal etmedi:(

Bu söylemden acaba nasıl bir çıkarım yapmam gerekiyor dersiniz? Hangi ben olarak ele alsam acaba bu cevabı: Optimist pamuk prenses olarak mı yoksa pessimist deli kadın olarak mı:)

Sarı Sonbahar’da Renk Cümbüşü:)” hakkında 6 yorum bulunuyor:

  1. mine

    “optimist pamuk prenses” oldugun hallerin beni de motive ediyor ,dilara…
    ama delilik olmadan da cikmaz ki hayatin tadi.ne guzel sen hepsini barindiriyorsun.
    5 cocuk,hııı ??? e hadi o zaman 🙂

    Cevapla
  2. haydins

    Merhaba, super bir tanimlama olmus..
    Bende bir uctan diger uca savrulurum cogu zaman..Bazen arkadasinizin soyledigi gibi etrafimdakiler hic sikilinmaz seninle diyor bazende ne dengesizsin diyorlar.. 🙂 Dengesiz filan yuvarlanip gidiyorum ne yapayim 🙂

    Cevapla
  3. mr.td

    Dokturcuguma laf yok 🙂 10 Numara o.
    Rollercoaster güzel bir örnek, ama yolculuk boyunca yaninda korkuyu, heyecani, coskuyu paylasacagin biri oldukca 😉
    sevgiler,
    TD

    Cevapla
  4. The dreamer

    Bence ve kesinlikle, optimist tarafın ile ele almalısın. Neden mi?.. 5 çocuk yapmak isteyen bir adam icin 2 neden çok az..;) 5 olay da yalnız iki tutma şansı çok düşük.. Ayrıca bence güzel bir kompliman.. Yani cok çocuk yapmak isteyecek talepte bulunulacak biri olmak.. Fakat simarmayasınz diye sonuna ufak bir latife eklenmis..Akıllıca..
    Renk ve kişilikle ilgili bu konuya küçük bir ekleme yapmak istiyorum.. müsadenizle.. Jung un insights testinde insanların özelliklerini renklerle belirtmişler.. Test sonuçları kişliğinizi %90 doğrulukla veriyor..?!.. kesinlikle çarpıcı sonuçları var.. beni bile şaşırtmıştı..ben yeşil çıkmıştım.. tabi her insan aslında başka karakterleri de barındırıyor..4 ana renk var;(mavi, yeşil, kırmızı, sarı) en fazla 3 baskın karakteri sergileyebiliyor -an olarak baskın yaşıyabiliyor- insan.. 4 ana grubu baskın yaşayanlar şizofren olarak tanımlanıyor..:) vs. vs.. neysemm..
    Sevgi ile kalın..
    TOA

    Cevapla
  5. dlayra

    Muhtarcım, öyle düşünüyorsan ne güzel:)
    sana da mutluluklar, keyifler dilerim:)
    *
    sevgili Mine,
    5 çocuk işi yaş biraz, kendisine de söyledim. en son adam gibi makul bir sayıda anlaştık:)
    seni motive edip yazmana yardım edeceksem bu aralar optimist pamuk prenses dilayra modundayım:)
    *
    sevgili haydins,
    dengesizlik iyidir. ama ben ikizler burcunun dengesizliğinden bahis etmiyorum. zira bizim tarzımızdaki hatun dengesizlikleri öyle değil bence:)
    bizimki güzel, kışkırtıcı, yaratıcı, teşvik edici, eğlenceli.. değil mi?
    *
    TD’cim, tatlım kıymetlim.
    sağolasın 10 numara falan. utandırma beni. yok değiliz o kadar. olmakta istemem zaten. beklentileri çok olur o zaman insanların. ben beklentilere karşılık verebilmek için çırpınamam bu dev dalgaların içinde. daha çocuk yapıcam ayol:)
    *
    The dreamer:)
    kompliman olarak aldım tabi, hani adam benden çocuk istiyor diye. ama benim bu konuya şımarmayacak biri olduğumu da kesin anlamıştır diye tahmin ediyorum:)
    şizofren olmadığımı biliyorum, azıcık deliyim ben. ama şu testi de not aldım, bakacağım, yapacağım:) sevgiler,

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir