2002 yılından bu tarafa Joint Commision on the Accreditation of Healthcare Organization‘ın ~ JCAHO (Jeyko diye okunabilir..) başlattığı bir kampanya var Amerika’da: SPEAK UP! Yani AÇIKÇA KONUŞ!
Hastanelerde, hastaların aldıkları hizmetin her aşamasında başlarına gelebilecek her türlü ilaç ve tanı-tedavi hatalarının azaltılmasına yönelik bu kampanya ile hedeflenen; hastanın aktif ve bilgilendirilmiş bir şekilde kendileri ile ilgilenen tıbbi ekibin bir parçası olmalarının sağlanabilmesi. Bir nevi, hastaların bilinçlendirilmesi ve uyandırılması kampanyası..
SPEAK UP’ı biraz açalım:
Speak up if you have questions or concerns. (Endişe duyarsan, ya da bir sorun varsa açıkça konuş.)
Pay attention to the care you are receiving. (Almakta olduğun sağlık hizmetine dikkat et.)
Educate yourself about your diagnosis, test and treatment. (Sana konulan teşhis-tedavi, ve sana uygulanan testler hakkında kendini eğit.)
Ask someone you trust to be your advocate. (Güvendiğin birinden senin “avukatın” olmasını iste.)
Know what medications you take and why you take them. (Hangi ilaçları niçin aldığın konusunda bilgi sahibi ol.)
Use healthcare organizations that have been evaluated against established standards. (Belirlenmiş standartlar doğrultusunda değerlendirilen sağlık kurumlarını tercih et.)
Participate in all decisions about your treatment. (Tedavinin her aşamasındaki her türlü karar katıl.)
JCAHO’nun bu kampanya ile yapmak istediği halkın farkındalığını arttırmak. Zira 1999 yılında Institute of Medicine ~ IOM tarafından yayınlanan “To Err is Human” ~ Hata İnsana Özgüdür adındaki rapora göre yılda 44.000 ila 98.000 önlenebilir ölüm meydana geliyor Amerikadaki hastanelerde!. Hastaları, tedavi süreçlerine katmakla tıbbi ve ilaç hatalarını azaltabileceklerini düşünüyorlar.
Hastalara haklarını aramaları, ve sağlık ekibi ile koordineli çalışmaları konusunda bir sürü seminer veriliyor; hastanelerde bu konulara dikkat çekici posterler ve el ilanları dağıtılıyor. Zira hasta güvenliğini sağlamak, sağlık kurumları ve hastanelerin en önemli sorumluluklarından biri artık. Ama burada bize, yani hastaların üzerine de düşen bir çok sorumluluk var.
Biz de ülkemizdeki hastanelerde artık yavaş yavaş bu sorumluluğu almaya başladık gibi.. Türkiye’de Akredite olan hastanelerde bu tür çalışmalar yapılıyor, Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri olarak biz de Hasta Güvenliği konusunda ciddi ve özenli çalışmalar yapıyoruz hastanemizde.. Yakında umuyorum ki burada da SPEAK UP’ı uygulayan hastalarımız olur. Burası “TÜRKİYE” demeyin. Siz demeyin, ben demeyeyim, onlar da demesinler. Böyle böyle belki bir şeylerin düzelmesine yardımımız olur.
…
(Dersimiz bu günlük bu kadar:)))
Hocam,
cok güzel anlatmissiniz,
bunlar güzel haberler,ümitlendirici seyler.Biraz bilincsiz hastayiz sanirim ,hem tedavide hem de ilac kullaniminda.
Ama ilginctir herkesin evi ufak bir ezcahane deposu,herkes de bir “doktor” ,bir recete yazamiyorlar o kadar .
p.S
SPEAKUP kisaltmasinin acilimi imtehana gelecek mi 😀
sitedeki saat 1 saat ilerde!
dilayracım ben bu speak up konusunu çok tuttum, sadece sağlık sektöründe değil bilişim sektöründe de çok faydalı olacağını düşünüyorum…bilgilerini paylaşmk gibi 1 şey….
😉
TD’cim,
estafurullah.. hoca yok! naçizane bilgi paylaşımı durumları:)
ne yazık ki hastaların haklarından hiç bir haberleri yok, işin kötüsü sağlık çalışanları da birhaber hastanın haklarından.. tümü değil tabi, yavaş yavaş istisnalar artacak diye umud ediyoruz..
speakup’ın açılımı çok basit be, yazarsın yazarsın:))
karabela,
düzelttim.. hala yaz saatindeymıiş, farkında değildim.
zynep’cim,
sen de bilişim sektöründe kullan, sonra tecrübelerini paylaş:)
Dilayracım bahsettiğin programın benzerini burdaki en iyi (!) özel hastane yürütüyor. Yalnız tuhaf bir şekilde acil serviste sen ağrıdan kıvranırken sana yapılacakları uzun uzun anlatıyorlar. Sonrasında da yine sana konulan tanının tedavisini, hastalığın ne olduğu, defalarca anlatıp sana bilgilendirildiğine dair bi kağıt imzalatıyorlar. Tabi bu aşama devam ederken sen hala ağrıdan kıvranıyorsun.Ve en son akıllarına senin hasta olduğun geliyor ve bir ağrı kesici yaparak seni çıldırmaktan kurtarıyorlar. Şaka yapmıyorum cidden resmen yarım saat sonra artık ağrıdan bayılmak üzereyken bana hemşirenin biri “Nuray hanım ağrınıza 10 üzerinden kaç puan verirsiniz dediğinde 10 üzerinden 100 veririm” diye bağırınca hemen damar yolumu açıp ağrı kesici verdiler serumla.Güzel ve çok doğru bir çalışma canım yalnız bir ara buraya yolunuz düştüğünde bu özel hastaneyi de durumdan haberdar etseniz çok iyi olur 🙂
Sevgili Dilara,
Guzel bir post koymussun. Ancak pratikte hasta olarak seni baglayici o kadar cok legal isler de var ki bir yandan da. Yeni doktora gittiginde hemen sigorta dokumanlariyla birlikte bir ton kagit imzaliyorsun, ameliyata gireceksen, bu dokuman sayisi kalin bir deste oluyor. Ve Allah gostermesin herhangi bir sey yanlis giderse de aksini ispatlayincaya kadar calmadigin kapi, gitmedigin baska doktorlar, avukatlar kalmiyor. Cogunlukla doktorlar kendi uzmanliklari dahilinde bakiyorlar ve asla baska konuyu ilgilendiren durumlarda fikir yurutmuyorlar, baska doktor bile tavsiye etmiyorlar. Mehmet Oz’un bir kitabi cikti “Be a Smart Patient” diye. Basina gelen ne olursa olsun, sadece saglik konusunda degil, her konuda COK BILINCLI olman lazim. Gerekli sorulari sorman, gerekli tahlilleri istemen ve hatta israr etmen lazim. Daha gecen hafta burada 73 yasindaki bir tanidigimin kemik olcumu sonuclari 53 yasindaki menopozlu bir hastanin sonuclariyla karismis. Cok doluyum cok !!
Sevgiler
PS:Iznin olursa seni linklerime eklemek istiyorum.
Nuray,
bahsettiğin hastaneyi biliyorum.. ve şunu da biliyorum ki en iyi kalite belgesini almış, dizi dizi sıralamış bir hastanenin bile hala alacak çok yolu, yapacak çook işi olabiliyor.. acil servisler her yerde en sıkıntılı ve iyileşmeye hep ihtiyacı olan yerler.. bir sürü aksaklıklığın tabi ki bir sürü de sebebi var: eleman eksikliği, eğitim eksikliği, iyi tasarlanmamış süreçler, parasızlık(!!!), devlet politikaları, daha önce alışık olunmadık yeni uygulamalara başlanması.. say say bitmez.. ve pek tabi bunların hiç biri hiçbir hastanın sorunu değil.. ama işler o kadar da kolay yürümüyor. bence benim burada söylemek istediğim iyi bir başlangıç olabilir. biz kendimizi eğitirsek belki bilinçli bireyler olarak bazı politikaların değiştirilmesine, bazı şeylerin önemsenmesine de faydamız olur.. çook geçmiş olsun. hep söylüyorum. “Tanrı kimseyi hastaneye düşürmesin”!
Figen’cim, linklerine eklemen beni mutlu eder..
sizin başınıza gelen tam bir “medical error”-tıbbi hata örneği.. düşün ki yıllardır bu konuda çalışma yapan, bizden fersah fersah önde giden Amerika’da bile hala insanların başına geliyor. haklısın tabi, hepimizin bence başımıza gelecek her konu hakkında çok bilinçli, bilgili olmamız lazım..
imzalanan kağıtlara gelince… onamlar ve bilgilendirme formlarıyla hem hastanın bilgilenmesi, başına gelecekleri bilmesi sağlanıyor; hem de hastane bazı konularda yasalar önünde kendini koruyor.bunda bir sakınca yok. sadece hastaneye gelen herkes sadece doktorlar ve hemşireler kendisiyle ilgilensin, ilaç versin, ona baksın istiyor:) kimse bir sürü kağıt doldurmak ve sayfa sayfa form okumak sitemiyor.. ama onlar da bu işin gerekliliklerinden.
bir biyolog arkadaşımın annesine bir hastanemizde bir sürü tahlil istemişler. arkadaşım gerekliliklerini sorgulamış ve 7 tahlil inmiş 3’e:)
bilgili olmak lazım. bu bizim hayatımız..
yani illa soracaksin ,ben ne olur ne olmaz ufak notlar aliyim bari 🙂
Dilaraaaaaaaaaauuusss…
Know what medications you take and why you take them. (Hangi ilaçları niçin aldığın konusunda bilgi sahibi ol.)
bunu yapmış olsaydım 6 gün boyunca yaşadığım korkunç durumu yaşamazdım ve hastalıktan ölmzedim….:-(( ama yapmadım… normalde bilinçli davranırım. Aslında hiç ilaçda kullanmam ama kazaya geldi…:-(((
Umarım hastanelerimiz ve hastalarımız kendilerine bu standartı layık görürler ve biryerlderden birşeyler düzelmeye başla…
Sigorta ve hastane işbirliği içinde hastlar kendilerine binlerce anlamsız neler yaptırıyor ….
arzucum.. çok geçmiş olsun:((
ilaçları kullanırken gerçekten de çok dikkatli olmamız lazım… güzel bir hafta sonu diliyorum canım..
super…belki de yavas yavas duzeliriz..
Dilayracım,
Sanırım bu post özellikle benim işime yaradı…:))
Eline sağlık!!…;)
tugce,
tabi ki bir seyler duzelecek; zaman alacak ama olsun. gec olsun guc olmasin!
ezgi:))
Sadece saglik degil vatandaslik ve insallik dahil butun evrensel haklarimiz konusunda daha bilincli, bilgili ve proaktif olup S.P.E.A.K.U.P. yapmamiz lazim. Bilgisiz, bilincsiz, korkak, pisirik insanlar somuruluyorlar. Haklarin bile hakkedilmesi gerekiyor.
– yolcu
🙂
dogru soze ne gerek….