Özlemiş miyiz neyiz?
Hadi itiraf edin, size de iyi gelmedi mi hafif serin, mis gibi toprak kokulu ve birazcık ıslak bu hafta sonu? Siz de benim gibi yağmurla üzerinizden tüm negatif düşüncelerin, bunları yarattığı etkilerin, olumsuzlukların ve sıkıntıların bir an olsun akıp gidiverdiğini düşünmüyor musunuz?
Bazı rutinleri bozmadık yine; sabah sporumuz gibi… Kahvaltımız gibi.. Yalnız bu defa kahvaltımızı sevgili Necla teyzenin (Selam’ın annesi oluyor)evinde yaptık. Tam da “anne kurabiyesi” olarak adlandırdığımız kurabiyelerden yapmış sağolsun.. Afiyetle yedik, kahvelerimizi içtik..
Ben genelde evdeydim.. Cumartesi günü hamaratlık diz boyuydu:) Hafta içi, artık serinleyen havalarla birlikte, işe giyecek bir şey bulamamaya başlayınca alarm zilleri öttü durdu bende. Haliyle Cumartesi neredeyse günümün yarısını kışlık-yazlık kıyafet ayırımını yapmakla veeeee (İşte burası alkış alacağını tahmin ettiğim nokta…..) tüm kışlıklarımı ütüleyerek dolabıma kaldırmakla geçti! Nasıl ama? Gerçekten de tüm kışlık kazak, gömlek, pantolon vs.. ne varsa hepsini ütüledim ve dolabıma o şekilde kaldırdım.. Kendimle gurur duydum duymasına da, ben de bittim! Bu işlem (ayırım ve ütü ve dolaba yerleştirme) toplamda herhalde 4 saat falan sürdü.. Bu arada ben 6 adet sigara, 3 kupa yasemin çayı ve 2 büyük bardak su tükettim!! Ütümü de -buharlı olduğundan sebep-tam 4 defa doldurmak zorunda kaldım vaniltyalı* ütü suyuyla:))
*Bu benim icadım:)) Amerika’dan aldığım alkol derecesi az olan vanilyalı body splash, uygun ölçülerde çeşme suyu ile karıştırılıyor.. Beyazlara yine de dikkat ederek, ama renklilere gözünüz kapalı kullanabilirsiniz:)
Cumartesi günü hamaratlığın bunlarla bitti sanıyorsanız, feci biçimde yanılıyorsunuz:) Ütü ile savaşım bittikten sonra bir mola verip Tolu ile dışarıda buluştuk. Atakule’nin alatında SeVilla diye bir yer var. Tepeden Ankara manzarasına bakaraktan birer bira içtik buzz gibi. Hava serin, bira serin.. Eh, o kadar buharla ve sıcakla haşır neşir olununca insanın da böyle bir serinliğe kendini futursuzca atası geliyor haksız mıyım ama? 🙂
Eve dönüşüm yaklaşık 2 saat içerisinde gerçekleşti. Bendeniz kendimi mutfağa attım. Önce bir bayram klasiği olan, benim de bayıla bayıla yediğim tatlımız Güllaç yapıldı. Ardından fırında tavuk yaptım, patatesli, mantarlı… Bir de pilav. Oh oldu vallaha.. O kadar uzun zamandır evde yemek yapmamıştım ki.. Cumartesi pazar gününümü kendi yaptığım yemekleri yiyerek geçirdim:)
Tabi bu kadar şeyin arasında ders de çalıştım. Bu ayın sonuna kadar göndermem gereken ödevim var 1. seneye ait. Eğer Eylül’ün sonuna kadar teslim etmezsem, 175$ ödeyeceğim her geciktirdiğim ay için!!! Ama konu beni zoladı biraz: Information Systems&Technology… Bu hafta mesai sonrası ofisteyim. En iyi ofiste çalışıyorum, eve gidince mayışıp kalıyorum zira!
Amma konuştum yine.. Küçük dilekler ve notlarla bitirelim o halde:
**Sevgili Zeynep‘e iyi yolculuklar diliyorum tüm kalbimle.. Hayalinin peşine düşecek zira:)
**Herkesin Ramazanını kutluyorum şimdiden. Umuyorum ki dirlik, düzen, birliktelik, hep barış, hep iyi niyet, hep toklukla geçer bu Ramazan da.. (Ve dilerim ki hep böyle kalır herşey.. Ramazanları, bayramları beklemeden..)
**Bu hafta sonu buluşacağımız ve tanışacağımız Ankara’lı blog sahipleri ile biraraya gelmeyi iple çekiyorum:)
**Söylemeyi unuttum: Saçlarım kızıl-kahve oldular:)) Yıllar yıllar önce de kızıl denemiş, acayip memnun kalış, amma velakin sürekli akmasından dolayı mücadele edememiştim:(( Bu boyalar daha iyiymiş artık.. Bakalım ne kadar dayanacak?
Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. Her işiniz yolunda gitsin, her adımınız sizi daha iyi şeylere götürsün….
merhaba:))
ben de haftasonu yazlık kışlık ayrımı yaptım.. ama senin kadar sabredip öyle ütü gibi komplike olaylara giremedim ne yazıkki. sadece bir lokasyon değişikliği ile idare ettim yani:))
yağmur elbette güzel. ama istanbul’da değil. cumartesi günüm arabamı altyapısı olmayan caddelerdeki göllerin içinden kurtarmakla geçti maalesef. ama eve geldiğimde güzeldi yağmuru seyretmesi o ayrı:))
herkese iyi haftalar:))
dilayracım seni haftasonu yaptıklarından ayakta alkışlıyorumm:)
dilayracım öncelikle ne kadar zor bir iştir bu kıyafet ayıklama ve sonrası ütüüüü….
ama zevkli hele de pantolonların içinden para ve yazılar bulunca kihh kihhh…:P
haftasonu ankara buluşması var, iple çekiyorum bende:D
cok guzel 1 hafta olsun dilayracım sana da…
sevgiler
Uzun bir aradan sonra tekrar gelebildim buralara,bu internetsizlik koti bisi valla,bakiyorum bu arada saclar boyanmis;mangallar yapilmis(insan haber verir 🙂 ).
Bu hafta sonu Istanbul da gokyuzu agladi ama bu seferki mutluluk gozyaslari idi sanirim.Bir de bizi sevdi herhalde;ne zaman disarida yurusek hava acti;bir yere girip oturdugumuzda tekrar basladi 🙂
Ya bu hafta sonu ben de bir Ankara mi yapsam acaba 🙂
slmlar
TD
sevgili ece,
İstanbul, bizden kötü durumdaymış yağmur açısından, haklısın.. çok geçmiş olsun, umuyorum ki arabanda büyük bir hasar yoktur,ve de olmaz.. sana da güzel bir hafta:))
Zynep’cim,
teşekkür ediyorum. vallaha ben de kendimi alkışladım, ama ayakta değil. oturarak:))halim kalmamıştı da..
buluşmayı ben de iple çekiyorum.. yağmur yağarken hafif hafif, gelsin sucuklu yumurtalar, gitsin peynirler olacak, oh ohhh:))
Mr. TD,
hoş geldin.. cumartesiye yetişirsen gel katıl diyeceğim kahvaltımıza.. ama sanki kızlar grubu mu olduk nedir?? sıkılır mısın :))
Dilaracım Atakule ‘ ye kadar gelipte uğramamak olur mu? Evim çoook yakındaydı, bir daha ki sefere beklerim, görüşmek üzere
yeşim’cim,
ah güzelim, bilseydim gelirdik Tolu ile Neva’yı görmeye..
cumartesi kısmetse adresleri de alıp-veririz birbirimize.. (yani seversek birbirimizi:)))
Bu haftasonu hangi blog sahipleri ile bulusuyorsunuz bakiyim bensiz 🙂
aşkol ubp,
sen buralardaysan, tabi ki sana da bir sandalye bulunur İdol’de:)) ben sen, istanbul’da olacaksın diye sanmaktayım…
oyle guzel anlatmissin ki insanin bir anda evine ko$asi, ortaligi toplayasi geliyor. O kislik duzenlene isinide ben bir kac hafta once yapmistim, oyle iyi anliyorum ki seni… birde onlari ayirirken paris her elbisenin yakasindan girip, her pantalonun icine oturmaya calisti dusun artik halimizi:)) Ramazan da dedigin gibi hepimize huzur getirsin, herkese ama…
opuldun,
o zaman bi dahaki sefere diyelim 🙂
Doğal saç rengin de çok yakışıyordu,sanırım bu da muhteşem olmuştur:)
ah banu’cum,
vallaha kim nasil anlatirsa anlatsin pek hoslasilan seyler degil bu ev isleri.. sanirim ben bu yuzden hala evdeyim:))) hahahah optum ikinizi de..
MR. TD,
insallahhh:))
ercan,
sagol.. bu da yakisti.. muhtesem mi bilemem, ama ben begendim vallaha:))
Balkondayim, hafif bir ruzgar, bir kac damla yagmur, islatip geciyor bedenimi..iceri giriyorum…yagmurun yagmaya niyeti yok..ben tekrar balkondayim…
yagsaydi ihtimal camdan disariyi seyredip dudaklarimdan su misralar dokulecekti…
Bu yagmur
Bu yagmur, bu yagmur, bu kildan ince
Nefesten yumusak yagan bu yagmur.
Bu yagmur, bu yagmur, bir gun dinince
Aynalar yuzumu tanimaz olur.
Bu yagmur kanimi bogan bir iplik.
Tenimde acisiz yatan bir bicak
Bu yagmur, yerde tas ve bende kemik,
Dayandikca cisil cisil yagacak
Bu yagmur, delilik vehminden ustun,
Kranlik, kovulmaz dusuncelerden
Cinlerin beynimde yaptigi dugun
sulardan,
seslerden
ve gecelerden…
zira yagmurun binbir renge burunup yagdigi bu ulkede dilimde vird olmustur bu siir..
gecenin bu vaktinde sen yagmurla ciktin karsima, ben de yagmurla ses vereyim dedim sana:))
insanin eviyle butunlesmesi, zevkle mutfagini sevmesi, esyalarina ceki duzen vermesi, yurtta sulh, cihan da sulhun bir baska versiyonda hayata gecmesi gibi bir sey. Ne guzel:))
bunu bizlerle paylasimin daha da bir guzel… pozitif bir enerji veriyor ve motive ediyor insani…
sen hep konus:)))
Kizil renklerle oldum olasi hic anlasamam ya, sen de eminim coook cok guzel durmustur…
gece bana kalinca boyle, comert oluyorum kelimlerde. En iyisi frennnn!
kal sevgiyle:))
Orhan Veli’nin beni bu havalar mehfetti dedigi gibi ensel boyutum genisledikce ben de beni Dilara’nin yazilari mahfetti diyecegim herhalde 🙂 Hani bir kisimini da bulamiyoz diyoz ama hatun israrla yazmakta !!! Bi dur bi Ramazan bak, gullac mullac yaaa, olmaz ama mizikcilik bu :)))
Hay Allah sen de mi sigaracilardansin bir de uzerine, ilk Zeynep’i duydugumda sasirmistim, simdi de seni. Yapmayin etmeyin arkadaslar, bu isin bir de yasliligi var, binbir turlu hastaligi var :(( Sizlerden uzak olsun hepsi !
Yine hareketli bir hafta sonu geçirmişsin hayret valla sen hafta sonları tonlarca ağırlıkta gazetelerini alır tüm gün onları okurdun hayrola aşka gelip gardırobunu düzenlemişsin. Canımcım yaw o güllaçtan banada göndersene yaw kaldıysa tabi bak canım istedi şimdi.
Buğra,
yağmur şiirine karşılık olarak ben de sana bir şeyler yazmak isterdim, mesela Şebnem Ferah’tan en sevdiğim parça olan Yağmurlar’ın sözlerini…
“Sokaklar sakin geceler karabasan
ellerim titrer kim bu ben kim bu susan
ne soran var ne bilen sebebim yok
bana kıyan erkeğim sen gül vazgeçtim rüyalardan
Beni sevmezsen yağmurları sev
bulutlar ağlasın sen gül güneş doğsun yeniden
Gidiyorum gözüm yaşlı
hatıran hap yüreğime
sen sev yağmurları
yağmurlar yağsın üzerime
Gidiyorum gözüm yaşlı
ah yine yol yol üstüne
sen sev yağmurları
yağmurlar yağsın yüzüme”
Ne güzeldir, sayende ben de bunu hatırladım :))
Berceste,
biliyorum güllaç tatlısına gurbet ellerde zor ulaşırsınız.. ama eğer güllaç yufkasını gönderebilme şansımız varsa, adresini vermen yeterli:))
sigara olayına gelince, haklısın.. bırakmayı denedim ama olmadı. zaten aşırı içmiyorum, ama hiç içmemeye başlamak da istiyorum.. belki tekrar spora dönmem lazım, bilmiyorum..
ufaklık,
güllaç kalmadı vallaha.. zira karşı komşum, yan komşum, MIA ve ben hallettik 3 günde.. eşine söyle yapsın sana şekerim.. artık evli-barklı adamsın değil mi ya:)))
walla bravo, iki satirda yaziliyo ama bilirim ne bitmez isler bunlar 🙁
ödev icin kolay gelsin, anneannemin dedigi gibi “Allah zihin acikligi versin, yavrumun yavrusu benim” 🙂
ah rahşan’cım,
sağol.. bana zihin açıklığından biraz daha fazlası lazım:)
:)) merhaba,
ankaralı ve blog sahibi olarak çook heycanlıyım hafta sonu için :))
merhaba duygu..
şimdilik bir değişiklik olmadığı takdirde saat 10:30’da Kale’deki İdol’de kahvaltı için buluşuyoruz. cuma günü son bir defa daha yazışma yaparız..
gelirsen memnun oluruz:)) dimi Ankara’lılar??
Dilayracim,
oh oh eline saglik pek bir hamarat gecmis haftasonu…Bu arada linklerine eklemissin beni gordum, sagolasin canim:) Sana da iyi ramazanlar bu arada…
elif’cim,
nerdesin ya..? iyi misin? yeni post’da yok sayfanda.. cık cık cık:))
geliyor geliyor insallah yeni post…su odevlerden sinavlardan projelerden basimi kaldiramadim bir turlu..:(
canim insan sana yazamadim:(
Sarkinin sozleri mukemmel eminim sebnemin yorumu daha da bir guzeldir,en kisa zamanda temin edip dinleyecegim…
sana yazmak, serin sulara dokunmak gibi bir sey…
sevgiler