39 devrilip de 40 ufukta görünmeye başlayınca “Öğrendim Ki!” demiştim hatırlarsanız geçtiğimiz yıl 21 Kasım’da, yani doğum günümde.. Bu yıl 40 olacaktım; dolu dolu 40 yıl yaşamış bir kadın olacaktım. 40 olsun, özel olsun isteğim yıllardır, sevgili kocam ile tanıştığımızdan beridir dilimde idi hep.

Gerçekleştirdiği için, beni -hem de hastalıktan yorgun düşmüş bir halde iken- bu denli mutlu ettiği, 40’a başlangıcı unutulmaz kıldığı için hep teşekkür edeceğim. En sevdiğim yerlerden birinde, Roma’da bir hafta sonu kaçamağı ile nefes aldık, eğlendik, güldük, yürüdük, yorulduk, yedik, bol bol içtik, kulaklar çınlattık, hayaller kurduk, pazar gezdik, alış veriş yaptık, şükrettik, dua ettik, 40. yaşımı kutladık geldik 🙂

Hayatımızda son birkaç yıldır her güzel şeydeki “suç ortaklarımız” Exbatman çifti eşlikçimiz oldular bu seyahatimizde.. Ben en son 8 yıl önce Roma’da imişim. Düşünüyorum da o zamandan bu zamana ne de çok şey değişti hayatımda. O kadar çok şey öğretti ki bu yıllar bana. Hala da öğreniyorum, öğrendikçe şekilleniyorum. Bu öğrenme meselesi hiç bitmeyecek sanırım 🙂 Öğrenme ve şükretme. Bana her öğrettiği şey için teşekkür etmeyi sürdürüyorum evrene. Yeni yaşımda da bu hiç değişmeyecek!

Roma seyahatimizde yine ev kiraladık, artık yıllardır yaptığımız gibi. Özellikle iki çift iseniz ev kiralamak otelde kalmaktan çok daha mantıklı ve makul oluyor. Ev kiralama işi her zamanki gibi Airbnb üzerinden oldu. Kaldığımız ev Piazza Navona‘ya yürüyerek 2 dakika, Campo de’ Fiori‘ye ve Roma’da en etkilendiğim ve karşısına oturup onu seyretmekten en keyif aldığım Pantheon‘a 10’ar dakika olunca; bu mekanlar en çok gördüklerimiz, soluklandıklarımız ve zaman geçirdiklerimiz oldular haliyle. Bu defa, doğum günü kutlaması ve kısacık zaman sebebiyle “Görülesi tarihi mekanları” tekrar görme kaygısı da olmadığı için bol bol sokaklara daldık, kaybolduk.

21 Kasım Cuma erken saatlerde Roma’da olunca kahvaltı yapmak yerine ilk doğum günü yemeği için kendimizi Hostaria dè Pasteni‘ye attık ve saat 11.30’da ilk pizza ve sürahide kırmızı şaraplarımız masamızda iken “Hoş geldik” kutlaması yaptık 🙂 Ardından kahveler için adres tabi ki yakınlardaki Tazza D’Oro oldu! Akşam, doğum günü yemeği için Roma’nın en sevdiğim bölgelerinden olan Trastevere‘de Taverna Trilussa‘da idik. Sevdiğimiz ortak bir dostumuzun İtalyan iş ortağının önerisi olan bu mekan, kapıda girişte Sarah Jessica Parker‘ın birkaç gün önce aynı restoranda olduğunun işareti olan mekan sahipleri ile çekilmiş fotoğrafı ile bizi selamladı 🙂 Sıcacık ve yemyeşil bahçesi, yediklerimiz, seçtiğimiz şaraplar ve özellikle yemeklerden önce masaya tadım için getirdikleri Old Amsterdam tarzı sert ve keskin kokulu peynir bizi mest etti o akşam. Daha iyi bir “İyi ki 40 oldun Dilara” sahnesi düşünemezdim sanırım 🙂

Güzel dostlarıma, sevgili kocama, arayıp soran; gece saatlerimiz 00.00 olduğu andan itibaren kutlama mesajları ile beni tüm gün boyunca ayaklarım havada dolaştıran arkadaşlarıma çok çok teşekkür ediyorum bir defa daha. Birçok insanın hayatına dokunmuşum. Bunu bilmek, bunun size hissettirilmesi o kadar değerli ki!

Pastamı üflerken (Evet evet, tiramisuvari bir pastam bile vardı o akşam) tek bir dileğim oldu bu defa. Son bir yıldır toprak sahibi olduğumuz yerde artık bir ev yapabilmek için gerekli gücü diledim evrenden. Nereden nerelere geldim diye düşündüm. Yıllar yıllar geçti ve benim hep duracağım yer hayalim, o toprağımızın üzerindeki ev idi. Toprağı eve dönüştürebilmek için gerekli tüm sabrı, gücü, desteği; güzel yaşayacak ömrü diledim evrenden.

*Not: Aşk Çeşmesi en az bir yıl daha tadilatta olduğu için para atıp dilek dileyemedik.*