Merhaba 🙂 Kendimce “çılgın proje” şeklinde nitelendirdiğim işin 6. haftasındayız. Ve bu hafta üzerine kafa yormamız gereken liste, her ne kadar benim için çok temiz de olsa; özellikle bir arada yaşamaya çalıştığımız birçok insan için ne yazık ki ya artık yitirilmiş, ya utanılacak, ya da düşünülmesi bile suç gibi görünen bir algıyı temsil ediyor: Eğlenmek, yani tam sözlük anlamı ile, neşeli ve hoşça vakit geçirmek!
52 Liste Projesi
6. Hafta: Eğlenme Yollarınızın Listesi
- Dans etmek! Yaşca daha gençken klüplere, eğlence mekanlarına çok sık giderdim. Bir masa başında toplaşmayacaksak dışarıya her çıktığımda amacım çılgınlar gibi dans etmekti. Yaşında, zamanında tüm bunları dilediğim zaman ve mekanda yapabildiğim için minnettarım. Bu arada evimde de hala gayet dans ederim. Sevdiğim bir müzik duymaya göreyim, vakti farketmez. Koşmak, bisiklet falan yalan, bildiğim en iyi kardiyo yöntemidir ayrıca 😉
- Dost sofralarında toplaşmak! En hoşça vakit geçirme yollarından biridir benim gözümde. Kıymeti anca yaş aldığınızda, birlikte aynı yolda yürüyebilen insanlarınız doğal seleksiyon ya da kendi kararılarınızın sonunda, git gide azalmaya başladığında daha da anlaşılır! 20’lerinizde benim gibi kalabalıklarla bir klüpte dans eder, 40’larınızda kah rakı-meze, kah şarap-peynir sofralarında 4-6 kişi ile eğlenirsiniz 🙂
- Yola çıkmak, yolda olmak!! Her ne kadar “Dünya vatandaşı olma” arzusu ve özleminde olsam da, sadece yurt dışına seyahat değil; elimde valiz kapıdan çıktığım her yolculuk benim için eğlencenin en güzel biçimi olmuştur. Ralph Waldo Emerson‘un bir lafı vardır ya hani “Mutluluk varılacak bir yol değil, yolculuğun ta kendisidir” diye. Nereye gittiğimin önemi olmaksızın yollarda ne ile karşılaşacağımı bilemeden, hayaller kurarak, merak ederek çıktığım her yol beni mutlu eder, çok eğlendirir 🙂
- Mutfakta zaman geçirmek! Yemek yapmak benim hem terapim, hem de keyif veren, eğlendiren aktivitelerimden biri. Çok küçük yaşlarda, her ne kadar bir miktar zorunlulukla mutfakla tanış olsam da, sonradan yaşamımın ve benim ruhsal yolculuğumun, motivasyonumun, eğlence anlayışımın en önemli ögesi haline geldi. Tanıdığım bir sürü kadının aksine ben mutfağa girmekten hep mutlu oldum, hep gönüllü oldum yemek pişirme, sofra hazırlama işlerine 🙂
- Annekuşumla bir araya gelmek! Annemle aramda 20 yaş var. Ben çocukken de en iyi arkadaşımdı annem. Her şeyin ilkini hep annemle yaptım: İlk makyajımı annem yaptı, ilk içkimi annemle içtim, ilk bara onunla gittim. Merak ettiğim ne varsa cevabını başka yerlerde, başka kişilerde aramaktansa onunla konuşmamı öğütledi bana. Ne sorduysam anlattı, ne merak ettiysem “ayıp, günah, sus bakayım daha bu yaşta ne bu merak bu konuya, dur vaktim yok şimdi” demedi hiç. Bebeklerin 9 aylık bir macera sonunda doğal yollardan nasıl bu dünyaya geldiklerini çizerek anlattığında bana ilkokul 5. sınıftaydım yanılmıyorsam. Bilmediği şey yoktu, benim yaş gurubu hatırlar, Meydan Laruslar’la bulmaca çözerdi. Her konuya uygun bir fıkra bilirdi. Annemle bir araya geldiğimizde gülmeden, eğlenmeden geçirdiğimiz an sayısı çok azdır. Birbirimize sarılıp ağlarken bile bir espri, bir taklit ile gözümüzden yaşlar gelmeye devam ederek gülebiliriz. Canım annem 🙂
Beni eğlendiren şeyler böyle. Sizinkilerin listesi için aşağıya bekliyorum 😉 Hala, evet. Azimle bu soruyu soracağım.
Listem gecikti mi ne 🙂
1-Benim de bir numaram dans etmek. Hem çeşitli dans okullarında, hem de gece arkadaşlarımla çıkıp dans etmek en büyük eğlencelerimden 🙂 Hep daha fazla yapmak isterim, yapsam ya 🙂
2-Senden kopya çekerek ilerliyorum ama dost sofraları, hep neşeyle kadeh kaldırılan, bol kahkaha atılan türü 🙂
3-Hafta sonu kaçışları. 9-6 ofis çalışanının rüyası 🙂 Mesela bu hafta sonu dolunay rakısı içmeye Datça’ya gidiyorum ve dört gözle bekliyorum.
4-Çocuklarla oynamak (ve hatta bebeklerle). Onların o saf enerjisinin etkisine öyle kolay giriyor ve öyle çok eğleniyorum ki bu da favorilerimden !
5-Havaalanı gibi kalabalık ve çeşitli insan barındıran yerlerde etraftakileri gözlemleyip, hayatları üzerine hikayeler yazmak 🙂 Bir yazarlık atölyesinde, karakter yaratma konusunda böyle bir ödevimiz vardı. Çok eğlenceli bulduğum için hala yaparım !
Şimdilik bu kadar, yarın görüşmek üzere, öperim 🙂
Banucum geç diye bir şey yok 🙂
Süpermiş şu dolunay rakısı.. gıpta ile izleyeceğim sanırım seni ve Zeren’i yine..
Dilaraaaaa:) Annen kalppppppp ben,ne tatli…duygulandim ben okurken,sanirim annemle hic oyle bir iliskim,o yaslarda en azindan olmadigi icin:) Olmak istedigim anne ornegi annen,biraz da captain fantastic’deki babaya benzersem,tamamim:)