Benim en bayıldığım şeylerden biri kırmızı şarap. Evde artık koleksiyoner oma yolunda ilerlemeye bile başladım kendi çapımda.. Naçizane, yaptığım seyahatlerden mutlaka 2-3 şişe şarap ile dönüyorum.. Geçen haftaki tatilime çıkmadan 1 gün önce, yani Pazar günü ODTÜ Mezunlar Derneği‘nin düzenlediği bir geziye katıldık Evren’le beraber.. Programımız sabah saatlerinde dernek önünde buluşmayla başladı. (Yaklaşık 90 kişiydik!!) Önce Kavaklıdere Şarapları’nın Akyurt’taki üretim tesislerine ve bağlarına görücü gittik:)
Kavaklıdere, Türkiye’deki en bilinen şarap üreticilerinin başında geliyor. Ankara’nın eski ailelerinden Başman’lar tarafından kurulmuş. En çok satılan ürünü de hepimizin ezbere bildiği Kavaklıdere Yakut. (Benim bu kırmızı şarap merakım henüz yokken en çok içtiğim şaraptı Yakut..) Akyurt’ta 1987 yılında kurulmuş olan çok büyük ve modern bir tesisle karşılaştık. Bizi, sorumlu Gıda Mühendislerinden biri gezdirdi. Bu tesisi, 200 dönümlük “Kalecik Karası” bağlarının tam ortasında. Akyurt’taki toprak bu üzüm çeşidini yetiştirmeye oldukça elverişliymiş. Bunun yanısıra Akyurt’ta 10 dönümlük bir koleksiyon arazisi de oluşturulmuş. (Türkiye’de yetiştirilen hemen hemen tüm üzüm çeşitlerinin barındığı bu araziye “koleksiyon” diyorlar.)
Üretim tesisi gezimizin hemen sonrasında tam tepede bulunan KAV Clup’a çıktık. Burası Kavaklıdere’nin içinde bir nevi sosyal ve spor tesisi. (Tel: 0312 847 5261) Havuzu, hoş bir barı-restorantı ve enfes bir manzarası var. Burada ufak da bir butik bulunuyor. Buradan arzu edenler indirimli şaraplarını aldı, arada değişik şarapları tattık.Eylül ve Ekim aylarında, Kavaklıdere’nin kendi düzenlediği Bağbozumu gezileri de var. Bunlar için tarihleri ve ayrıntılı bilgiyi KAV Clup’u arayarak öğrenebilirsiniz. Ben, kesinlikle böyle bir deneyime ortak olmanızı öneririm şahsen. Mesela bir “Klasikler Programı” var ki, kısaca şöyle diyeyim: Saat 13:30’da tesiste oluyorsunuz. 15:15’e kadar bağları ve üretim tesisini geziyorsunuz. Sonra KAV Clup’ta tadım var saat 17:00’e kadar. Ardından Barbekü keyfi ve KAV Butik ziyareti.. Bazı programlarda serbest zamanınızda tesisteki havuzdan da yararlanabiliyorsunuz.
** Bu arada Kavaklıdere Şarapçılık’la hiç bir bağım yoktur:)) Reklamlarını bedava yaptığım için bir teşekkür bile almış değilim henüz:) Olsun varsın, Öküzgözü ve Kalecik Karası ürünlerine canım feda vallaha.. Kaliteden ödün vermesinler ben başka bir şey istemem:)) **
Evet, gelelim bugünün postuna seçtiğim ilk fotoğraftaki şarap markasına.. Kalvi Şarapçılık‘a yani.. Kendileri ile o pazar günkü gezi sayesinde tanıştığımı itiraf etmeliyim. Ama düşüncemde haklı çıkmışım, zira şarapları dış pazara satıyorlarmış o sebeple adlarını duymamışım. Yeni bir butik açmışlar Çankaya Hoşdere Cad.sinde. Bu sayede artık yavaş yavaş iç pazara da açılmış olmayı umuyorlar. Kalecik’de çok hoş ve Kavaklıdere’ye oranla ufak bir tesisleri ve tesisin arkasında muazzam bir bahçeleri var. Şarap tadımlarını bize orada kurdukları masalar üzerinde, çeşit çeşit peynir ve krakerler eşilğinde yaptırdılar. En güvendikleri ürünleri de haliyle Kalecik Karası Kırmızı Şarapları. Tabi hemen 2 şişe alındı. (Tadım sırasında beğenmiştim, öyle gözü kapalı dalmadım:)) Dün akşam birini içtik, güzeldi. Ama nedense ben hala Kavaklıdere’ninkinden yana oy kullanacağım yerli şaraplar içinde!
Bir yere daha gittik açıkçası, ama adını hatırlayamadım şimdi.. Orada da sadece bağları gezdik. Üzümler dallarında tombul ve tatlı “bozulmayı” bekliyorlardı:) Sonra bir ara bir barbekü yaptık birinin çiftlik evinde.. Tabi bardak bardak şarap içince, ve bilmem hatırlar mısınız ama, hava da sıcaktan öte olunca akşam eve dönüşte baş ağrısı ve zonklayan bir kafa ile eve zor attıydım kendimi:) Neyse, keyifli bir gezi oldu. Kaçırmayın bir tanesine gidin. İstanbul’dan da katılınacak etkinlikler var. Mesela hemen bir örnek: Bu hafta sonu Bozcaada’da bir Bağbozumu keyfi yaşanacak. Ben o saatlerde Eğirdir’de kardeşimi yaban ellere damat etmekle meşgul olacağım:((
cok iyi etmissin. bu da benim bir hayalimdir, umarım bir gun ben de gidebilirim 🙂 90 kişi de baya kalabalıkmıs dilaracım ya.
yakut sarap artık pahalı biraz, ben angorayı tavsiye ederim. bence super bir turk sarabi..
bak canım sarap istedi aaaa 🙂
optum!!!
al benden de o kadar, canimiz cekti, calisirken de icilmiyo ki cnm sarap 🙁
bende kirmizicilardanim ve artik yerli saraplarin kalite ve cesitlerinin artmasi beni cok sevindiriyor. doluca’nin da ayni kavaklidere gibi tadim toplantilari, bagbozumu gezileri oluyor ama malesef ben henuz hic katilamadim, yapilacaklar listesinde bir yerlerde duruyor :(.
bu arada ben umurbey’i de tavsiye ederim, bi dene 🙂
ben de sarap aşığıyımdır ama tercihim herzaman beyazdan yana..ve de kavaklıdere…
zeynep’cim,
erteleme.. hayallerini erteleme:)) atla bozcaada’ya git mesela.. bir dahaki gelişimde sana bir şişe öküzgözü benden, söz:) kapıyı açarsan tabi:))
Chido’cum,
sana da aynı tavsiye: al O’nu yanına ve git bir bağbozumuna, güneşi batırın elinizde kadehler, ohhhh.
umurbey mi? bakayım bu akşam ben bir..
Menapozabla,
hoş gelmişsen yine:)
beyaz da içerim içmesine de, arada.. Chardonnay iyidir.
:))
Benki Öküzgözünü memleketinde yemişken en büyük hayalimi açıklamak istiyorum…Yurdumun sakin bir köşesinde bağ evi satın almak ve kendi şaraplarımı yapmak…
Not : Chido söz konusu projeyi desteklemetedir….
foreversenna’cığım,
destekleyenin ve desteklenen bir projen varsa hiç durma derim arkadaşım.. güzel günler sizin olsun, bol kırmızılı günler:))
Ben de buraya geldikten sonra fena sardim sarap olayina..Aksam yemeklerimizin, oyle saatler suren muhabbetlerimizin vazgecilmezidir yani:) Wine tasting olayi da meshurdur burda…Benden sana acik davet..Yolun duserse gideriz birlikte bir de buraninkileri elden geciririz…:) Hadi sagliniza arkadaslar:)
elif,
davetin kabul edilmiştir hiç düşünülmeden hem de:)) hadi senin de şerefine..
benim favorim Merlot’tur, Avustralya markasi, beyaz sarabi sevmiyorum, kirmizi sarap olacak ama cok sekerli olmayacak..:) henuz senin kadar damak zevkimin gelistigini dusunmuyorum ama artik bende sarabin iyisini kotusunu anliyorum gibi bir his var icimde :)) Turkiye’deki markalarda cidden cok iyiler… Eger California’ya gidersem oradaki uzum baglarinda yayilip sicak sarap icmek istiyorum :))
Kocatepe’nin oralarda kucuk bir restoran vardi. Recep Usta’nin yeri miydi neydi adi hatirlamiyorum. Sene 2000, arkadaslarla muhabbetle karisik demleniyoruz. Arka masadaki amcam, acti telefonu, basladi kizmaya…
– Ne bicim Kalecik Karasi buuu… Resmen kopek oldureni gondermissiniz… Gonderiyorum cocugu simdi, hakikisinden Kalecik Karasi isterim ama
Amcam boyle bir guzel agziyla patakladi karsidakini ki sonradan anliyoruz Kavaklidere Saraplari imis aradigi (Muhtemelen Tunalidaki dukkanlari). Neyse Amca, pek bir ehli keyfmis, karizmaymis canim dedik; alemlerin bilinenlerindenmis diye dusunup muhabbetimize devam ettik.
Ama gel gor ki, sonradan ogrendik amcamiz Neyzen restoranin sahibiymis. Nasil mi ogrendik ? O da komik. Bizim eleman K ile yenge G, bir aksam Tunali’da bir mekanda icerlerken, bunlarin masaya meyve tabagi ve icki geliyor. Garson uzaktaki bir amcayi gosteriyor,kimin gonderdigini anlatmak icin. Bizimkiler de gidip tesekkur ediyolar. Amcam da, ortamda bunlar kadar sirin bir ciftin olmadigini, eglenceli ve mutlu gorunce boyle birsey yaptigini soyluyor. K zaten laklakcidir, basliyolar muhabbete. Sonra, K ve bilimum arkadas, Tubitak konukevinde ictigimiz bir aksam Neyzen’in onunden gecerken Kero tuttu illa girelim buraya, sahibini taniyorum diye (bizim bu olaydan haberimiz yok tabi). Neyse girdik, sahibine selam verdik ama benimle birlikte o aksam Kalecik Karasi muhabbetine kulak misafiri olan arkadaslar bakip bakip ” Aaaaaa, o amca bu amca ” diye baya bi gulmustuk.
Ee, cok ictik o aksam. Cok da eglendik…
PS: Bu kadar yazmaya not olurdu bu benim bloga yav.
Banu’cum,
mutlaka git derim. Benim evde bayağı bir California şarabım var. Robert Mondavi ile başlamıştık:)
U-B-P
e güzel olmuş:) Neyzen’in sahibini tanırım. 30. yaşıma girerken orada kutlama yapmıştık.. Enteresan bir adamdır, mütemadiyen içtiği söylenir:)
Neydi bu bağbozumu?
Bağ üzüm, bağbozumu da olsa olsa üzümlerin toplanması gibi bir şey…
Üstüne bastım mı…
Demek özlellikle turlar da düzenleniyor bunun için hatta ödüllü yarışmalar…