Bologna’dan bir sabah erkenden trene atladığımız gibi kalacağımız yer olan Levanto‘ya gitmekti hedefimiz! Amma velakin bizi sabah sabah karşılayan sağanak yağmur neticesinde tren seferlerinde ufacık aksamalar meydana geldi! Trenimiz Floransa-Pisa-Levanto şeklindeydi ve yaklaşık olarak 54 euro civarında bir ücret ödedik iki kişi. 3 saat sürecek yol 75 dakika rötarla katedildi ve biz kalacağımız şipşirin tatil kasabası Levanto’ya ulaştık yağmurlu bir akşam üzeri.
Levanto Cinque Terre bölgesine oldukça yakın, uzun kumsallı, sörfcüler ve dalış meraklıları için tam bir tatil cenneti. Ulaştığımızda minik kasabada incin top oynamaktaydı. Hatta valizlerimizi sürükleyerek yürürken yollarda açık hiçbir yer görmemizden sebep bayağı ürktüğümüzü itiraf etmeliyim ilk etapta!
Cinque Terre, 5 Toprak anlamına geliyor. 5 güzel kasabanın birbirine bağlandığı nefis bir yürüyüş parkuru var. Aslen trek yapmak için ideal. Ama mevsimsel sebeplerden dolayı biz tüm kasabaları trenle katetmeyi tercih ettik. Zira bu kasabaların birbirine bağlantısı yalnızca trenle. Ya da dilerseniz yürüme yolunu kullanarak. Araba girmiyor kasabalara, çünkü onları bu kadar nefis yapan özellikleri dağ yamacına kurulmuş, daracık sokaklı yerleşim yerleri olması. Tren için 5 euro ödedik. 12 saat boyunca istediğiniz yerde in-bin yapabiliyorsunuz. UNESCO’nun Dünya Mirası listesinde yer alan bu nefis beşlinin ilki, aslen daha güneyde kalanı Riamaggiore size bugün bahsetmek istediğim kasaba. Bu beş kasaba yukarıdan sırasıyla Monterosso, Vernezza, Corniglia, Manarola ve Riamaggiore. Monterosso yerine Riamaggiore’den başlamakla çok iyi etmişiz, çünkü Monterosso’da bu yukarıda ve aşağılarda görebileceğiniz görsel şölenden mahrum kalıyorsunuz. Akşamüstü saatlerinde Monterosso’da olduğumuz için sahilde güneşin batışını izleyip nefis cappucinolardan yudumladık. Size de aynısını tavsiye edeceğim. İlk durak kesinlikle Ria olmalı:)
Şansımıza yola çıkmaya hazırlandığımızda güneş ısıtmaya başlamıştı bizi:) Gün boyunca 15-16 derece bir sıcakta, çoğu zaman tişörtle dolaştık bu beş güzel kasabayı. Riamaggiore, neredeyse bu beşlinin arasında bizi en çok çarpan yer oldu. En fazla da burada vakit geçirdik. Her kasabaya yaklaşık iki saat ayırdık ve Riamaggiore’den Manarola’ya yürüdüğümüz yarım saat dışında trenlerde en çok 10 dakikamız geçti.
Buralar kesinlikle ömür uzatan mekanlar. Limon bahçeleri ve üzüm bağlarıyla dopdolu. Yaşayanlar genellikle orta yaşlı. Riamaggiore’de tepeye yürüdüğümüzde klasik İtalyan filmlerinde görebileceğiniz sahnelerden birine şahit olduk: İki yaşlı nine, ki birinin başı siyah eşarpla örtülü ve simsiyah bir kıyafet giymişti; diğeri ise bembeyaz pamuk saçlı ve geçirdiği yılların izleri yüzünde haritavari bir şekilde yerleşmişti sohbet ediyorlardı bir köşede. Muhtemelen güneşleniyorlardı da aynı anda:)
Kendimi bu kadar güzel hissettiğim ender zamanlardan birini yaşadım orada ben. Sıcacık bir hava, aşağıda deniz mis gibi, engin, uçsuz bucaksız, daracık sokaklarında çıt yok. Kasabanın muhtemelen birkaç kahvesinden birinin önünde birkaç İtalyan, orta yaşlı. Kahvede günlük işleriyle uğraşan, beline beyaz önlük bağlamış bir kadın. Boyuna uzanmış evlerin minik pencerelerinden sarkmış çamaşır asan bir kaç teyze..
Yazlık mekanlar olmalarından sebep oldukça kalabalık olduğunu okumuştum Cinque Terre’nin. Biz şanslıydık bu yüzden. Kasım ayında çok az turist sebebiyle, aslen yerel halkı görme imkanı yakaladık:) Bir güzel kahve içtik açık bir yerde. Sonra da Manarola’ya, ikinci varılacak kasabaya gitmek üzere yine o güzelim daracık sokaklardan geçerek Via Dell ‘Amore’ye, Aşıklar Yolu’na uzandık. Aşıklar Yolu 2 km.lik yürüyüş parkuru ile iki kasabayı birbirine bağlıyor. Aşırı yağıştan dolayı diğer yürüyüş parkurlarında heyelan tehlikesi olduğu için sadece bu yol açıktı. Yol, sayısız kilitlerle sizi karşılıyor ve bu kilit silsilesi Manarola’ya dek sürüyor. Kilitleri, aşıklar aşklarını ölümsüzleştirmek için dilekler dileyerek asmışlar yol boyunca:) Merak ettik kaçı hala “kilitli” birbirine diye:)
Daha başka ne diyebileceğimi bilmiyorum. Vakitsizlikten yazamıyorum, ve erteledikçe de tüm güzel detayları unutmaya başlıyorum bu seyahatime ilişkin. Tüm Cinque Terre’yi tek bir post olarak anlatmak isterdim, ama güzel bir sürü fotoğrafı paylaşmak istediğim için biraz da bölüverdim yine! En kısa zamanda diğer 4 kasaba ve son destinasyon Milano’dan da kısa kısa bahsedeceğim.
Seyahatler ve iş yoğunluğu beni bitiriyor son zamanlarda. Geçtiğimiz hafta yine iş sebebiyle İstanbul’daydım. Cumartesi gecesi Bursa, Pazar sabaha karşı İstanbul ve Pazar gecesi Ankara’ya uçarak -yine- kendi çapımda rekora imza attım denebilir:) Bu hafta benim eğitimini vereceğim üç ayrı konuda yarım günlük toplantı dizisi var. Sanıyorum Cumartesi yattığım yerleri beğeneceğim. Evet, evet artık yan gelip yatmak isteğindeyim iki gün de olsa!
Yaptığım şeyi seviyorum.
Bana gezebilmem için gerekli kaynağı sağlıyor:) Bana kendimi yararlı hissettiriyor. Öğretiyorum. Öğreniyorum. Daha ne olsun?
Fotoğraf ve anlatım öylesine güzel ki,bizle paylaştığınız için bize teşekkür etmekten başka söz kalmıyor.İyi ki varsınız,sevgiyle kalın…
Hadi Dilara’cım seni kim tutar?!:)))
sevgili şebnem teşekkür ederim.
*
esencim, kimse tutamadı henüz vallahi:))
Ben de bizlerle gezilerini paylaştığın için teşekür etmek istedim.
Sevgiler
Gamze B.
Anlatım da fotoğraflar da çok güzelmiş, Ben de ilk defa yurt dışı gezimi martta yapacağım viyanaya, senin viyana yazılarını çoktan hatmettim bile:) İyi ki varsın Dilara:)
gamzecim bir şey değil:)
beraberce gitmenin bir yolu olsa keşke. hani bir zaman bir arkadaşım bahsetmişti. JTB turu yapsak şöyle bir hafta sonu:)
*
semacım,
iyi yolculuklar diliyorum, ama ben viyana’ya gitmedim ki henüz:)hatmettiğin yazılar bizim TD’ninkiler olmasın:)
diloşşş bayıldım fotograflara 🙂 sanki minyatür gibiler yahu :))
harikasın yine beklerim sabırsızlıkla devamını ayrıca sana da kolay gelsin hem de çokkk kendini ihmal etme sağlığını yaniiii :)) annekuşun gelmedi mi sana evde destek olurdu :))sana mail atıcam bir iki sorum var :))
sevgiyle kal…
Çok güzel fotoğraflar, çok imrendim :)Diğer yazılarını da merakla bekliyoruz 🙂
gerçekten çok güzel olurdu. Tur JTB 🙂
Rehber Dilara eşliğinde
Yaşasın 🙂
sevgiler
Gamze B.
burcucum annekuşum bu sabah geldi:)
mailini aldım, müsait bir anımda cevaplamaya çalışacağım,
öperim:)
*
sevgili gamze,
vallahi yapalım bak bir hafta sonu. 2011 listesine koyalım:)
Aaaa inananımıyorum kendime, çok mahçup oldum Dilara. bu gezinin heyecanıyla o kadar çok site okudum ki, senin gezi yazılarına da baktım ama…