Tuba ve Cem evlendiler Cumartesi akşamı:)
Sevgilim, uzun zamandır göremediği paraşütten dostlarıyla hasret giderdi. Erkek tarafı, kız tarafı, dostlar, eğlence, dans derken geceyi tamamladık. Bu arada “Hayatta Yapmam” dediğim bir şeyi daha yaptım: Üzerimde upuzun gece elbisesi ile Manhattan‘a gidip elimde bira dans ettim. Evet, yaptım!
Şu sıralarda Antalya’da yerleşecekleri evlerini dekore etmekle meşguller. Sanırım:) Kocaman mutlu, huzurlu ve elele bir hayat diliyorum arkadaşlarıma.
Cumartesi sabahı antioksidan almaya başladım.
En sonunda Tolunay “Yeter” dedi ve olaya el attı. Beni zorla GNC’ye yolladı ve görevli ile konuştuktan sonra elimde bir kutu antioksidanla dışarı çıkarken buldum kendimi Karum’dan. Uzun süreli ilaç kullanmakta pek de başarılı sayılmam doğrusu. Durumum da bence gayet iyi. Yani halsizliğim ortadan kalktı gibi ve 1,5 kg. bile aldım. Ama nedense çevrmdeki herkes bu durumun bana pek yakışmadığı görüşündeler! Üniversitede son yılımdı, o zamanki sevgilim acemi birliğinden Ankara’ya dönmüştü. Bense 58 kg.ya düşmüş halimden memnundum. Beni görünce mutlu olur, beğenir diye düşünürken ben adamın ilk lafı “Ne oldu sana böyle?” olmuştu! “Bir deri bir kemik kalmışsın..” Hiç beğenmemişti anlayacağınız. Şimdi o halimden de zayıfım, ama ben memnunum. Yinede dostlarımı kırmamak ve biraz daha güçlenebilmek için vitamin almaya başladım bakalım..
Dersler başlayalı nerdeyse 1 ayı geçti, ama ben henüz konstanre olmayı başaramadım! (Neden şaşırmadınız acaba? Aynı nakarat diyorsunuz değil mi:) Bu defa haftanın 3 günü dersim var. En sevdiğim ders İnsan Kaynakları. Müthiş şeyler öğreniyoruz. Ayrıca dersi inanılmaz bir adam veriyor. Kendisi bir nevi performans sanatçısı gibi. Derse ve konuya dikkatinizi vermekten başka şansınız yok yani:) Pazarlama idare ediyor. Gelgelelim Finansal Yönetim dersinde adamın karşısında -diğerleri gibi- bakakalıyorum! Finans terimlerini de, işlerini de, matematiği de, hesabı da sevmiyorum. Yakında Finansal Tablolar ve Mali Analiz konusuna geldiğimde hissiyatımı daha derin ifade edeceğim sizlere!
Tolu’cum da artık fotoğrafla yakından ilgilenme kararı aldı. İspanya’da kendisini gaza getirdik ve dönüşünde hemen AFSAD’a üye yaptık. Şimdi hepimizin geçtiği yoldan geçmek için hazır ve nazır:) Sevgili eşi de kendisine çok hoş bir süpriz yaparak, doğum gününde CANON EOS 450 D hediye etmiş. Sabırsızlıkla bana eşlik edeceği, hatta beni kolumdan sürükleyerek fotoğraf çekmeye götüreceği günlerin gelmesini bekliyorum:)
Tüm bunlar olup biterken, Ankara’nın havası şaştı dostlar! 26 Ekim itibariyle dışarıda günlük, güneşlik bir hava vardı. Kışlıkları çıkarıp yazlıkları kaldırdığımızdan sebep bir türlü dışarıdaki havaya uygun giyinebilmeyi beceremiyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin. Bu sene de kar-kış-soğuk çok fazla göremeyeceğiz gibi.
Biraz daha İspanya fotoğrafları eşlik ediyor size. Gözlerimin görebildiği güzellikleri paylaşmaya bayılıyorum:)
merhaba diloşum 🙂
hafta sonunun güzel geçmesine sevindim 🙂 düğün de güzel olmuş ve sen de çok şeker olmuşsun 🙂
fotolar yine harika ve ben bu inceliğine hayranım 🙂
hassas bünyeye sahip olduğuna göre vitamin kullanmam sana iyi gelecek…
dersleri de dert etme sen yine onların üstesinden gelmeyi başaracaksın :))
sevgiyle kal öpüldün güzel insan :))
iyi haftalar…
Tuğba’nın gelinliğini merak ediyorum ben yaaaaa…..
güzel haberler, ne güzel :))
Sevgiler
Gamze
ben senin upuzun elbiseli halini merak ediyorum:)..
bi alttaki fotoğraflara bakınca, bence zayıflık çok yakışmış görünüyor.
Di
Bizlerde gönüllü antioksidan olabiliriz şekercim:)
burcum teşekkürler:)
yine bir enerji, bir pozitif elektrik yansımakta mesajlarından:)
*
nurcan,
vallaha gelin-damat ve biz sadece bir kare fotoğrafımız var:) yani nasıl oluyor anlamıyorum, ama böyle düğünlerde bizim en fazla tek kare fotoğrafımız oluyor! tuba’nın fotoğrafları elime geçtiğinde sevgili arkadaşım müsade ederse bir kare fotoğrafını yayınlarım..
*
gamze’cim,
sevgiler:)
*
sevgili sema
facebook’a koyduk birkaç tane:) buraya koymadım. facebook’a gel, ben gösteririm oradan:)
*
değil mi ama kekvekahve’cim:)
hayır anlatamıyorum ki…
*
alev’cim, biliyorum:)
çok şanslıyım, biliyorum:)
Sevgili Dilayra vitamin D(en az 1000 ui)ve C almayi ihmal etmeyin yaz gelene kadar. Bu mesajimi okuyan arkadaslar da ayni sekilde. Domuz gribi ve onun gibi virusluk hastaliklara karsi vucudu koruyan en iyi 2 vitamin. Vitamin d’nin ozelikle faydalari saymakla bitmiyor ama sayfani mesgul etmiyeyim bunlarla =) Ayrica maydonuz/nane ve mandalin suyu bu alacagin bu iki vitamin haplarinin yerini hicbir zaman tutmaz benden soylemesi. Ha dersen bir oturusta 2 kilo portakal, 4 demet maydonoz yiyorum, o zaman is baska =P
Bir onceki postun icin de, bence bizim kina gecelerimizin yerini hicbirsey tutmaz =) Durust olacam senle, keske batilasmak ya da araplasmak yerine geleneklerimize sahip cikarak kimligimizi koruyabilsek.
Hadi ben kacar, sana birkac post once yazdigim ada olayimi gerceklestiriyorum =) Birileri bunun icin bak kina yakabilir simdi =P
P.S:sana bir kac sanatciyi onermek icin mail atiydim ama belki mail adresini kulanmiyorsun, almadiysan soyle sonra sana mesaj olarak burdan yazarim.