us.in99days günlerinden, San Francisco’dan
Her hafta ayrı liste yazmak için klavye başına geçiyor olmak beni nasıl heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor anlatamam. Çünkü her yeni liste bir yeni görev benim için. Görevleri yerine getirmek için de ya geçmişe, hatıralara dalmam ya da daha güzeli geleceğe ilişkin uzun uzadıya düşünmem gerekiyor. Güzel bir beyin cimnastiği oluyor kabul etmeliyim 🙂
Devamını oku
La La Land filminden…
Bir hafta aradan sonra tekrar klavye başında olmak çok güzel 🙂 Bu “her haftaya bir liste” projesi işte tam da bu yüzden beni mutlu ediyor. Geçtiğimiz hafta seslendim, sizlerde benimle liste yapın dedim, motivasyon olur, belki iyi gelir hepimize dedim ama kimseden ses çıkmamış Banu’dan başka! Gerçi hala blog okuyan kaldı mı zaten, meraktayım. Benim bildiğim blog okuyan ve düzenli yazı yazan; aynı zamanda bu liste projesini benim gibi her hafta bloglarında paylaşan iki kişi daha var: Özlem, ki ilhamı ondan aldım ve Sibel (Bu liste proje dizisi ilgisini çekenler onları da okuyabilir).
İlk Özlem‘de gördüm. Hala takip ettiğim bir elin parmaklarından az bloglardan birisinin sahibi kendisi. Yazdıklarını okumayı sevdiklerimden. Aynı benim gibi listeler yapmayı seven Moorea Seal‘ın 2013 yılında blogunda kendisine motivasyon olsun diye başlattığı, 2015 yılında kaleme alarak kitaplaştırdığı bir proje imiş 52 Liste Projesi. Yılın her haftası için ilham olması adına listeler hazırlayabileceğiniz bir günlük!
Photo by Rommel Tan
Naçizane;
Kendinize iyi bakın! Sağlığınıza, bedeninize, ruhunuza. Yaşınız kaç olursa olsun, koltuğunuzun altında onlarca karpuzunuz, onlarca sorumluluğunuz da olsa “önce kendim” demeyi unutmayın! Siz, değerlisiniz. Siz bunun farkına varmaz iseniz kimsenin bunu fark etmesini beklemeyin. Bencil olun demek değil bu, anladınız siz! Güzel kokun, temiz olun. Öz saygınızı kaybedecek kadar bırakmayın kendinizi her ne yaşarsanız yaşayın. Hareket edin, bunu hayatınızın bir rutini haline getirin. Vücudunuza olabildiğince doğal besinlerin girmesine izin verin. Rafine şekerden vazgeçin. Abur cubur yemeyi, coca cola içmeyi ilk fırsatta bırakın.
Devamını oku
Kampta Biz 🙂
Geçtiğimiz bayram tatili öncesinde Yunanistan’ın adalarından biri olan Rodos‘ta üç gece konakladık. Sebebi ziyaretimiz, arkadaşlarımız Duygu&Aykut’un düğün törenleri idi. Tarihi bize aylar öncesinden bildirmişlerdi ve biz de “işte yeni bir iki teker rotası daha çıktı bize” diye pek sevinmiştik! Lakin araştırınca gördük ki Rodos’a feribotla ulaşım sağlanan Fethiye ve Marmaris’ten herhangi bir araçla adaya geçiş pek mümkün değil (Araçlı feribotlar çok nadir çalışıyor). Moralimizi bozmadık ama; Rodos’a motosikletlerimiz olmadan gittik, arkadaşlarımızı evlendirdik, onlarla harika birkaç gün geçirdik ve bayramın ilk günü biraz da kaşınarak evimize döndük. Merak etmeyin bitlenmedik 🙂 Sadece yol yapma isteğimiz geçmemişti 🙂
Devamını oku