Şiirler – Alıntılar Konulu Yazılar

İyi ki Varsın!

Fery-friend

Dilara

Tolu-Firend

Bir Yerlerde

Yalniz Basima Kalsam da

Sen Yanimdasin

Bir Golge, Bir Cilginlik Belki

Iyi ki Varsin Sen

Bekliyor Bir Ask, Bir Yalnizlik Belki

Iyi ki Varsin Sen

Sensin Son Sozum

Sensin Gercek Yuzum

Gercekleri Gordugum…

Even If I’am Left alone

Somewhere

You’ll Be Always There With Me

Maybe You Are a Shadow or Madness

Thank God I have You

Love is Lying Ahead or Solitude (Let It Be)

Thank God I have You

You Are My Last Phrase

My True Face

Making Me See The Truth..

Music&Lyricks by Bulent Seref Senyurek (By MARA)

Tesekkur Ederim…

“I love your vision of the future
Your hope that never dies
But it’s your kindness that clears my skies” ~david wilcox

Bugun dusundum bir ara, tesekkur edebilecegim ne kadar cok sey var, ne kadar cok sey oldu ve olmaya devam ediyor diye. Merak edenlerle paylasmak istiyorum, kendime not dusmek ve hep hatirlamak istiyorum.

TeSeKKuR EdeRiM Dostlarim. En zor anlarimda, bir omuza bir destege, bir dayanaga ihtiyacim varken yanibasimda bitiverdiginiz, uzaklarda bile olsaniz telefonlariniz, mailleriniz, mesajlarinizla beni hic yanliz ve caresiz hissettirmediginiz, tam da boylesi anlarda bana hayatin guzel yanlarini hatirlatabildiginiz icin..

TeSeKKuR EdeRiM Arkadaslarim.. Gulmek, hayattan keyif almak, yemek-icmek, hoplayip ziplamak istedigim zamanlarda bana eslik ettiginiz, beraberce bir suru ani, fotograf biriktirmeme yardimci oldugunuz icin..

TeSeKKuR EdeRiM Ailem.. Bana guzel ve hep ozlemle hatirlayacagim bir cocukluk yasattiginiz; sonrasinda ise beni cok erken yasta olgunlastirdiginiz, beni “ben” yapmama yardim ettiginiz icin.

TeSeKKuR EdeRiM Tanrim.. Bana goren gozler verdigin icin. Bu sayede sanatin gorsel tarafiyla ilgilenebiliyor, fotograf cekebiliyor, bakmaktan ote gorebilme hakkimi sonuna kadar kullanabiliyorum..

Bana duyabilem yetenegi verdigin icin. Bu sayede hayatimin en onemli parcasi olan muzikle icice  yasayabiliyor, ondan keyif alabiliyor, onunla mutlu olabiliyor, bu sayede bircok insani daha mutlu edebiliyorum.

Bana guclu ve saglikli bir beden verdigin icin.. Bu sayede spor yapabiliyor, hareket edebilme ozgurlugumu sonuna kadar kullaniyor ve bu sayede “hala” iyi gorunebiliyorum:)

TeSeKKuR EdeRiM Henuz Yuz Yuze Dahi Gelemedigim Sizler.. Bana umutsuz anlarimda umut, kayboldugum zamanlarda yol gosterici oldugunuz icin. Bana icinizi actiginiz, durustce benimle kendinizi, ailenizi, gecmis tecrubelerinizi paylasabildiginiz icin.. Bana, benimle yuz yuze tanismadiginiz halde iyi dilekler gonderdiginiz, bana sevimli ve guzel isimler taktiginiz, her gun ses vermeseniz de burada, benimle oldugunuz icin.

TeSeKKuR EdeRiM Simdiki Isimde Motivasyonumu Kaybetmeden Kalmama Destek Olan Insanlara.. Bana guvendikleri, beni hep ileriye dogru ittikleri, soylediklerim ve yaptiklarima saygi duyduklari, beni takdir ettikleri ve bunu gosterdikleri icin.

TeSeKKuR EdeRiM Canimi Gercekten Acitan Herkese, Canimi Acitan Her Seye.. Aklen ve ruhen gelisebilmeme -bilmeden de olsa- yardimci olduklari, beni “daha” guclu, “daha” saglam, “daha” bilge yaptiklari icin.

En Cok Da Kendime TeSeKKuR EdiYoRuM:) Yasadigim her ana sukredebilmeyi becerebildigim, gelecek guzel gunlere olan inancimi, kendime olan inancimi hic bir zaman kaybetmedigim icin. Tamamen kaybolmama izin vermedigim, toparlanip ayaga kalkmayi, yola devam etmeyi basarabildigim, gercekten yuregimde iyilik olmasina izin verebildigim, ofkemi kontrol edebilmeyi ve affetmeyi ogrenebildigim icin.

** Fotograflar icin ozur diliyorum hepinizden. Bir suredir hep eski fotograflarimi kullaniyorum. Fotograf makinam sizlere omur. Bir de gercekten hayatim o kadar dolu geciyor ki bu aralar, fotograf cekmek icin zaman ayiramiyorum. Sucluyum, kabul:)) Ama cok yakinda bu konuya da bir cozum getirecegim. O zaman daha keyifle buralarda vakit gecireceksiniz**

Kelebekler Ozgurdur!

“Ya mavisinde bir çiçeğin, ya pembesinde,

Bazende bir söğüt dalının serin gölgesinde,

Yaşa dostum gönlünce, ömrünün keyfini sür,

Insanlar değilse de, kelebekler özgürdür.

Ya sabahında baharın, ya gecesinde,

Bazende bir çiğ damlasının, yalın gerçeğinde,

Yaşa dostum dünyayı, ömrünün keyfini sür,

Insanlar değilse de, kelebekler özgürdür.

Ya düşlerinde bir çocuğun, ya sevgisinde,

Bazende yaşlı bir ozanın, iki dizesinde,

Ara dostum dünyayı, ömrünün keyfini sür,

Insanlar değilse de, kelebekler özgürdür.

Yaşa dostum gönlünce

Omrünün keyfini sür

Insanlar değilse de

Kelebekler özgürdür”…

Ozgur olun.. Bu kelebek kadar ozgur, keyifli VE mutlu bir hafta sonu diliyorum guzel dostlarima.. Derdi, sikintiyi, ask acisini, para sikintisini, aile geleneklerini unutun bir defalik. Bodoslama yasayin bu hafta sonunuzu. Hesapsiz, kitapsiz, anlasmasiz, aldatmasiz..

ZIRA BEN bu kelebek kadar pirpir bir haldeyim:)) Hadi hayirlisi…

Bıraktım

Sad-Dilara

SEN hiç anlamadın

Saatler kurdum sana uyuyakaldın

Ateşkes çoktan bitti

Geçti zannettin dur daha yeni başladım

BıRaKtıM

Seni kopkoyu karanlığında

Darmaduman krallığında

HERŞEYİ YIRTIP ATTIM, KOPARTTIM, KANATTIM

Sen, geçmişi tekrar gördüğünde

Ölmeyen herşey döndüğünde

HATIRLA neler neler yaptın da

Seni BıRaKtıM

Kalk yerinden dolaş biraz

İstersen ONUNLA uzaklaş biraz

Ama acıyla bu kez YÜZLEŞ

Belki iyi gelir OTURUP AĞLA BİRAZ

BıRaKtıM

Seni kopkoyu karanlığında

Darmaduman krallığında

HERŞEYİ YIRTIP ATTIM, KOPARTTIM, KANATTIM

Sen, geçmişi tekrar gördüğünde

Ölmeyen herşey döndüğünde

HATIRLA neler neler yaptın da

Seni BıRaKtıM

Aldığım her nefesle SAVRULDUN, YOKOLDUN

Asla yıkılmaz sandığın

Kalen de VURULDU

Sen şimdi dizlerinin üstünde

İSTEDİĞİN KADAR ÜZDÜM DE

Hatırla neler neler yaptın da

Seni BıRaKtıM

Söz: Özge FIŞKIN

Müzil: Cenk EROĞLU

Diyeceğim, benim N.S’ye yazdığım “Bıraktım” başlıklı satırlara o kadar benziyordu ki!! Dayanamadım.. Söz yazarı ve parçayı seslendiren kişi Özge FIŞKIN, bizim ODTÜ günlerimizde ekipler halinde her Perşembe Manhattan’a taşınmamıza olan grup Fender Blenders’ın muhteşem performanslı solistiydi. Albümünü çıkarmış. Selim tavsiye etmişti, aldım, dinledim. Özellikle buradan lütfen bu parçayı müziği ile berber dinleyin.

Çok güzel bir hafta sonu diliyorum. Benimki bayağı hareketli geçecek zira.. Pazar günü bizim için milletçe unutamayacağımız bir gün olabilir. Lütfen oyunuzu kullanın ve sakın işaretlediğiniz oy pusulasını dışarı doğru katlamayı UNUTMAYIN. İçeri doğru katladığınızda mürekkep diğer partilerin üzerine de bulaşabilir ve oyunuz geçersiz sayılabilir. 1 oy 1 oydur..

L’amore e Cieco.. (Love is Blind)

Evet, aşkın gözü kördür! Tüm dillerde kullanılan ve hepsinde de aynı anlama gelen belki de tek iki kelime. Her dilde bir karşılığı olmasının nedeni ise herkesin başına gelmesinden, yani sözün doğruluğundan kaynaklanıyor:)

Aşk bizi aptallaştırıyor.. Paralize ediyor.

Hem ayaklarımızı yerden kesiyor, hem de yerin dibindeymişiz gibi hissetmemize neden oluyor..

Hem güldürüp, mutlu ediyor; hem de geceler boyu ağlamamıza sebep oluyor. Gülen gözler, kan çanağı-yaşlı gözler..

Aşk ikilemler içinde kendine yol bulmaya çalışıyor.

Birini gerçekten hiçbir şey beklemeden sevmek mümkün mü? Bilmem.. Benim sevgilerim hiç böyle olmadı. Beklentisiz bir yaşam düşünemediğimden belki de:)

 

Dün harika bir film seyrettim: Under The Tuscan Sun. Benim en çok sevdiğim -hatta tek bile diyebilirim- kadın oyuncu olan Diane Lane‘in başrolünde oynadığı çok sıcak, bir kadeh şarap eşliğinde gözlerinizi ıslatabileceğiniz bir filmdi. En güzel Toskana görüntüleri eşliğinde, henüz kocasından boşanmış bir Amerikalı edebiyat eleştirmeninin bir anlık kararla burada bir ev satın alıp yaşamaya başlamasını anlatıyor. Acısı var, devamlı üzgün, mutlu olamıyor bir türlü. Ona bir gün şöyle diyor diğer oyunculardan güzelce, şuh bir kadın olan Katherine: “Never lose your childish innocence. It’s the most important thing.” “Başına ne gelirse gelmiş olun, içindeki çocukça masumiyetini sakın kaybetme!” Aynı Sezen Aksu’nun da dediği gibi: “İçindeki çocuğa sarıl..!”

Ben bu ara içimdeki çocukla yaşamaya çalışıyorum. Malum, aşkın gözü kör ya:) İçimdeki ufak Dilara ve ben dün gece mesela bu harika filmi seyrettik. Koca bir şişe Shiraz şarabının dibini bulduk:) Sonra laptopımızı açtık ve içinden en sevdiğimiz şarkıları sırayla çalmaya başladık! Tam bu şarkılar çalarken de 3500’ün üzerindeki en mutlu anlarımızı gözler önüne seren fotoğraflarımızdan bir slide show yaptık:) Dans ettik, bol bol gülümsedik, eski güzel günleri hatırladık çocuk ben’le:) Sonra da Gelecek güzel günlere olan inancımızı tazeledik.

Bu filmi seyredin hanımlar.. Kesinlikle çok hoş hissedeceksiniz:) Bir güzel diyalog daha vardı bana inanmam, bundan hiç vazgeçmemem gerektiğini bir defa daha hatırlatan: “Signora, between Austria and Italy, there is a section of the Alps called the Semmering. It is an impossibly steep, very high part of the mountains. They built a train track over these Alps to connect Vienna and Venice. They built these tracks even before there was a train in existence that could make the trip. They built it because they knew some day, the train would come.”

Evet, ortada henüz bir tren olmadan, ileriyi öngörüp dağlara tren rayları döşemişlerse.. Ben de benim aşkımın bir gün bir yerlerden çıkıp geleceğine inanmak zorundayım sanırım:) Bu sebeple hazırlıklı olmak ve inanmak da fayda var..

Güzel gözlerle,iyi hislerle, umutla bakın çevrenize. İnanmaktansa hiç ama hiç vazgeçmeyin. Hayal kırıklıkları ve göz yaşları arasında onları sakın ama sakın unutmayın! İsteyin, hayal edin, inanın! Tam da benim yaptığım gibi..

Güzel bir hafta diliyorum.. Çok sıcak, biliyorum çok bunaldınız siz de hepimiz gibi.. Bol su tüketmekten, hafif giysiler giymekten, yağsız yemekler ve bol meyva tercih etmekten, mümkün olduğunca hızlı hareket etmemekten başka yapacak bir şeyimiz yok gibi.. Kendinize dikkat edin..