Keyifli Bir Hafta Sonunun Ardından..

Merhaba…

Cumartesi günü heyecanla beklediğim “Ankara’lı blog sahipleri buluşsun mu?” çağrıma gelen cevapların sahipleri ile kahvaltı günümdü! İlk buluşmamız başarı ile gerçekleştirildi. Sadece 3 kişiydik, ama birbirimizle hemen kaynaştık ve çok keyifli bir 3 saat geçirdik. Bu arada birbirimiz hakkında bloglardan takip edemediğimiz, bilmediğimiz şeyleri keşfettik.. Mesela Zeynep‘in A RH (-) kan grubu olduğunu, son zamanlarda KIRMIZI renge takık olduğunu, bir devlet kurumunda çalıştığını, doğum tarihini, çocukluk yıllarında keyifli yaz tatillerini geçirdiği mekanları, balıktan fazla haz etmediğini ve onun da benim gibi ODTÜ’lü olduğunu öğrendim. Ayrıca çok şeker ve çok güler yüzlüydü Zeynep.. Sonra Yııldız.. Yıldız’ın da bir ODTÜ’lü olduğunu, hatta benden 1 dönem önce mezun olduğunu biliyordum, ama onun dikişle arasının bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum:)) Yıldız’da açılımı çok uzuunn olan bir kurumda çalışıyormuş, kapı tokmaklarına, değişik türdeki kapı tokmaklarına takıkmış:)) O da benim gibi Kale’yi, Kale’de de Pirinç Han’ı çok seviyormuş. Benim hep istediğim, ama bu ana dek gerçekleştiremediğim Karadeniz Turunu gerçekleştirmiş.. Veee yine benim gibi o da 0 RH (+) kan grubundanmış..! (Bunları bilmekte fayda var, ne olur ne olmaz:))

Biz 3 blog sahibi Ankara’lı, Kale’de bulunan AND Cafe’de buluştuk ve güzel bir kahvaltı ettik. Güldük, şaşırdık, bolca fotoğraf çektik, ufak tefek alış-verişler yaptık ve en kısa zamanda bir daha biraraya gelelim diyerek sözleştik. Ben umuyorum ki bir dahaki sefere 3 kişi değil, daha ÇOK kişi olacağız.. Benden söylemesi, çok güzeldi vallaha:))

E Cumartesi gününe bu şekilde başlarsan, sonrası da motivasyon tavanlarda geçirilir tarafımdan tabiki.. Evdeki işlerimi hallettikten sonra kocaman çikolatalı bir kek yaptım (Hep MR TD yüzünden.. O bilir..!) Sonra film seyrettim: Transamerica Transeksüel bir erkek. Görünüşü itibariyle kadın, ama hala ameliyat geçirmemiş. İstediği tek şey ameliyatı olabilmek ve tamamen kadın olarak hayatına devam etmek. Ama bir gün kısa süreli evliliğinden bir oğlu olduğunu öğreniyor ve onun “babası” olduğunu bilmeyen oğluyla bir seyahate çıkması gerekiyor. Oldukça ilginç bir filmdi. Felicity Huffman‘ı bu kadar başarılı oynadığı için tebrik etmek lazım. (Oscar’lık değildi onu söyleyeyim.. Zaten alamamış!) Sesini de o kadar güzel kullanmıştı ki, gerçek bir transeksüel gibiydi filmde.. Belirtmeden geçmeyeyim, kocasını da oyuncu olarak oldukça başarılı bulurum: William Macy.

Cumartesi akşamı da sevgili Tolu’nun donattığı mezelerle dolu bir sofrada güzel bir yemek yedik, meşk ettik:)) Sigara içerken yanımda izin almaya başladı tüm arkadaşlarım, içten içe hoşuma gidiyor:)) Evet, bu arada Pazar günkü Basketbol Maçı seyri esnasında sinirlenip, özellikle birinin üzerine uçmama ramak kalmışken (!) halen sigara içmediğim için kendimi tebrik etmek istiyorum izninizle.. 10-12 sayı önde götürdüğümüz maçı, son iki buçuk dakikada 4 sayı  ile kaybedince ekipteki moral çöküntüsü de fena oldu hakkaten.. Eve dönüp kendimi filme verdim yine: Good Night, and Good Luck. Başarılı bir filmdi. George Clooney’in yönettiği film, gerçek bir hikayeden yola çıkılarak yazılmış. CBS’de uzun yıllar teke tek (Person to Person) programını sunan televizyon gazetecisi Edward R. Murrow’un senatör Joseph McCarty ile dalaşını anlatıyor. Film siyah beyazdı ve filmdeki casting de bence çok başarılıydı. Ayrıca başrol oyuncusunu -doğruyu söylemek gerekirse- ilk bu filmde gördüm ve gerçekten performansını olağanüstü buldum.

İşte böyle dostlar.. Yeni arkadaşlarım oldu.. 2 güzel film seyrettim, Pazar sabahı spor yaparak güne başladım, hiç sigara içmedim:)), sokaklara attım kendimi güzel havanın da etkisiyle.. Umuyorum ki haftamızda böyle geçer. Bol hareketli, dolu dolu, ama her şeye rağmen yüzümüzden hiç eksilmemesini dilediğim gülümsememiz ile…

Keyifli Bir Hafta Sonunun Ardından..” hakkında 12 yorum bulunuyor:

  1. aysin

    Dilayra merhaba,sigarayi birakan biri olarak seni tebrik ediyorum..Sana tavsiyem bol bol su ic..
    Ayyy size nasil ozendim bir Ankara’li olarak aranizda olamadigim icin ama gelince insallah tekrar yaparsinizd a bende gelirim..

    Cevapla
  2. zyn₪p

    Dilayra’cım ve Yıldız’cım iyiki gitmişiz ve harika zamanlar geçirmişiz….haftasonum süper dopingli geçti ve Dilayra dediğin gibi motivasyon tavandaydı…
    tşkler hepinize:)))
    daima gülümseyelim ve sevgili Dilayra’nın verdiği iyi yaşa bileklerindeki gibi İyi yaşayalım;) ….
    kucak dolusu sevgiler…

    Cevapla
  3. uykusuzadam

    Good Night and Good Luck’ı eleştirmenlere ilk seyrettirdiklerinde McCarthy’i oynayan oyuncuyu beğenmedik, bunu değiştirin yapabilirseniz demişler.
    Clooney de iyi ama o gerçek McCarthy demiş 🙂
    Dün Oscar ödülleri öncesi programları seyrederken öğrendim bunu 🙂
    Ama ne yazık ki ödül törenine kadar ayakta kalamadım..

    Cevapla
  4. Yıldız

    Sevgili Dilara,
    Ben de şimdi yazımı bloguma postaladım ve hemen sana geldim. Zeynep’e geçmeden sana iki satır yazayım da tekrar o güzel gün için teşekkür edeyim dedim. Bileziğim hala bileğimde. Zeynep’in de dediği gibi umarım hep “iyi” yaşarız, bol buluşmalı günler geçiririz.
    Sevgiler…

    Cevapla
  5. dilayra

    Aysin,
    ben de bu kadar çabuk adapte olacağımdan emin değildim sigarasız hayata, ama çok çok iyi gidiyor şimdilik. en çok da tekrar spora yaparken nefes nefese kalmayacağıma ve cildimin anenimki gibi pürüssüz olacağına sevinçliyim.. tekrar buluşmak çok istiyoruz, belki daha farklı aktiviteler yapar; ne bileyim ekşi sözlük’cüler gibi zirveler düzenler, ortak belirlediğimiz bir yerde buluşuruz bir günlüğüne hepimiz:))
    Sevgili Zeynep ve Yıldız,
    “iyi yaşa” bilezikleri şans getirsin ikinize de.. ben de herkese yetecek kadar var.. halen isteyen varsa posta yaparım dostlar!!
    uykusuz adam,
    ben de McCarthey’in gerçek olduğunu düşünmüştüm, doğruymuş demek.. o kadar enteresan söylemleri vardı ki.. gerçek bir politikacı misali:)) ben de uyuyakaldım dün gece.. ama bu akşam tekrarı olur kesin..
    zeynep’cim..
    gerçekten çok hoş bir duygu sanal ortamda bu kadar iyi diyalogların olabilen insanlarla gerçekte tanışmak.. sanki hep birbirimizi tanıyormuş gibiydik..

    Cevapla
  6. Gülnur

    Sevgili Dila(y)ra,
    Zeynep’in Küçük Hikayeleri sayesinde senin blogundan da haberdar oldum ve gördüm ki çok da iyi olmuş:)
    Belki sen de bir ara Sweet Moments’a http://www.sweetmoments.typepad.com
    göz atmak istersin…
    Journey to Blue’nun takipçisiyim bundan sonra:)
    Sevgilerimle…

    Cevapla
  7. dilayra

    merhaba Gülnur,
    ben de Zeynep sayesinde keşfettim seni, henüz çok yeni..
    her gün bakıyorum neler yapıyorsun diye, merak etme:)) hoşgeldin JTB’ya..
    Cholé,
    bloğuna nasıl ulaşabilirm. kaybettim:(((

    Cevapla
  8. Banu

    ben sana sabah yorum yazmistim ama kaybolmus:) yada hic gozukmedi , ben yazdim zannettim sayfada mi hata olustu acaba?:)
    Neyse bir kere hafta sonu muthis gecmis, bizim blogcu hatunlarlada bir kuzey amerika bulusmasi yapsak fena olmaz sanirim:)
    iyi ki ugramissin bloguma yoksa bak bulamiycaktim seni, yada bulurdum ama gec olurdu:)
    sevgiyle,
    Banu

    Cevapla
  9. meral

    dilayra,
    çok kıskandım. kıskansam da umarım daha sık ve daha çok buluşursunuz….
    meral

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir